Prof. Dr. Akçiğit: Yapay zeka konusunda daha kapsayıcı bir ortam gerekiyor
-
Chicago Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, Davos'taki ana başlıkları ve küresel ekonomideki gelişmeleri Bloomberg HT'ye verdiği özel söyleşide değerlendirdi.
-
Yapay zeka konusunda küresel olarak daha kapsayıcı bir ortamın olması gerektiğini söyleyen Akçiğit, Türkiye için de yapay zekanın fırsatlar sunduğuna dikkat çekti.
Davos'a konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, yapay zeka ve teknoloji konusundaki değişime ilişkin Bloomberg HT ekranlarında değerlendirmelerde bulundu.
Akçiğit, pandemi sonrasında hükümetlerin ve siyasetçilerin kendilerini doğru anlatamadıklarını, bu yüzden siyasetçilerin fatura ödediğini belirtti.
İki panelde konuşmacı olan Prof. Akçiğit, gelişmekte olan ülkeler ve fikri mülkiyetler üzerine sunum yapacağını söyledi. Akçiğit, özellikle yapay zekanın fikri mülkiyetlere etkisine dikkat çekeceklerini söyledi.
Yapay zekanın kimlere daha fazla fayda sağlayacağı konusunun önemli olduğunu belirten Akçiğit, ABD'nin git gide bir tekel konumuna geldiğini ifade etti.
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen'in sorularını yanıtlayan Akçiğit'in öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
Yapay zeka konusunda daha fazla kapsayıcı bir ortamın konuşulması gerekiyor. Demokrasiden daha fazla uzaklaşılan, merkezileşen bir dünyaya evriliyoruz. O yüzden buradaki tartışmalar dikkat çekici olacak.
Enerji dönüşümü ya da sağlık alanı olsun, bunlar gelişmekte olan ülkelere fırsat yaratıyordu. Ama yapay zekada bizim gibi ülkeler doğru adımlar atabilirse, ellerine fırsatlar geçebilir. Eski teknolojilerde sermayeye ihtiyaç vardı. Şimdi ise fikirler önemli. Bu noktada ülkeler yeni girişimcilere ne kadar fırsat sağlayabiliyor, bunu sorgulamak gerekiyor. Ya da yapay zeka kullanabilecek ne kadar altyapı sunuyoruz. İş dünyası ile üniversitelerin daha önce olmadığı kadar bir arada iş yapabileceği bir alan oluştu. Türkiye'nin de bu tartışmaları yapması gerekiyor. Adım atabilirsek güçlü bir şekilde masaya oturabiliriz. Hindistan mesela bu konuda ciddi bir atılım içinde. Biz ise bu noktada beyin göçünü konuşuyoruz. 2016'ya kıyasla Türkiye'nin beyin göçü üç kat artmış durumda.
Türkiye'nin teknolojide bazı aşamaları dışarıdan öğrenmesi gerekiyor. Ama sürekli takipçi kalırsanız edilgen olacaksınız. Yurt dışıyla işbirliği oluşurken, yeni girişimcilerle uluslararası alanlarda nasıl girişimler kurabiliriz, bunun yatırımlarını yapmamız gerekiyor. Bunun en iyi örneği Kore. Türkiye'nin de onun modern uygulamasını yapabilmesi gerekiyor. En azından gençlerimize ve üniversitelerimize fırsatlar sunmamız gerekiyor.
