Advertisement
PİYASALAR ABONE OL

Wall Street endeksleri geçen yıl finansal krizden bu yana en kötü senelerini geride bırakırken, Fed’in enflasyonla mücadele için gerçekleştirdiği faiz artışları ABD ekonomisinin resesyona gireceği yönündeki endişeleri tırmandırdı.

Eski Uluslararası Para Fonu (IMF) Başekonomisti Olivier Blanchard’ın aralarında olduğu bazı ekonomistler de resesyondan kaçınmanın bir yolu olarak enflasyon hedeflerini yüzde 2 yerine yüzde 3’e yükseltmeyi önermişti. Geçen hafta gerçekleştirilen Davos Zirvesi’nde buna karşı çıkan eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers da enflasyon konusunda yumuşamanın “maliyetli bir hata” olacağı konusunda uyarmıştı.

Ancak yatırımcılar resesyon konusunda geçen yılki kadar endişeli görünmüyorlar. JPMorgan’a göre piyasalardaki resesyon ihtimali fiyatlaması 2022’deki zirve seviyelerinden keskin bir şekilde düşüş kaydetti.

S&P 500 resesyon ihtimali hâlâ yüzde 73'lerde

Kurumun işlem modeli, yüksek kredi notuna sahip tahvillerden Avrupa hisselerine 9 varlık sınıfının 7’sinin yüzde 50’nin altında bir olasılıkla resesyon fiyatladığını gösteriyor. Model ekim ayında bir resesyonu neredeyse kaçınılmaz olarak gösteriyordu.

S&P 500 resesyon ihtimali hâlâ yüksek bir seviye olan yüzde 73 civarında olsa da bu, geçen yılki yüzde 98 seviyesinin altında.

JPMorgan Stratejisti Nikolaos Panigirtzoglou, “Varlık sınıflarının çoğu, Çin’in yeniden açılmasının, Avrupa’da gaz fiyatlarının düşmesinin ve ABD’de enflasyonun beklenenden daha hızlı yavaşlamasının yardımıyla durgunluk risklerini daha az fiyatlıyor.

Bu fiyatlama ekim seviyelerinin belirgin şekilde altında” dedi. Bununla birlikte tahvil piyasasının favori resesyon göstergesi olan getiri eğrisi ise uyarı vermeye devam ediyor. ABD’de 3 aylık bonoların getirisi, 10 yıllık tahvillerin getirisinden yüksek.

David Rubenstein Show’a röportaj veren Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Kovid-19 pandemisi sonrası dünya ekonomisinin toparlanmasına ilişkin öngörülerde bulundu.

IMF bünyesinde bulunan birçok ekonomistin dünya ekonomisinin şu anki durumu hakkında öngörülerini merak eden Rubenstein, IMF Başkanı Georgieva’ya “Kürsel durgunluk olacak mı?” sorusunu yönlendirdi.

İki açıdan iyimser olduklarını belirten Georgieva, ilkinin merkez bankalarının ve mali yetkililerin aldığı kararlı hamleler olduğunu ve kaynakları olmayan ülkeler için üstlerine düşen görevleri yaptıklarını söyledi.

Georgieva, birkaç ay öncesine göre ekonomik görünüme ilişkin daha iyimser olmalarının ikinci nedeninin ise, pandemi hala devam ederken dünyanın işlev göstermeyi öğrenmiş olmasına bağladı.

Yine de toparlanmanın “kısmi ve dengesiz” olduğunu vurgulayan Georgieva, “Ekonominin bazı kısımları çok iyi durumda, bazılarıysa geride kalıyor. En büyük endişem bu krizi atlattığımızda daha fazla eşitsizlik daha fazla borç, açık ve hala devam eden bir iklim krizi görebiliriz. Geniş çaplı koordine edilmiş teşviklerle krizden sonra 2019’a kıyasla daha iyi bir ekonomimiz olabilir.” ifadelerini kullandı.

IMF yıl sonuna doğru dünya ekonomisinin toparlanmasını bekliyor

Georgieva, 13 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında, küresel büyümedeki son düşüşlerin sona ermek üzere olabileceğini belirtmiş ve ekonomik büyümenin gelecek yıl hızlanabileceği konusundaki iyimserliğini dile getirmişti.

Georgieva, dünya ekonomisi üzerindeki bulutların yakında dağılabileceğine işaret ederek, "Dipten çıktığımızı düşünüyoruz." demişti.

IMF'nin 2023 için yüzde 2,7'lik büyüme tahminini düşürmesini beklenmediğini belirten Georgieva, "2023'ün sonuna doğru, umarız 2024'te daha yüksek bir büyüme yoluna doğru trendin tersine döndüğünü göreceğiz." ifadelerini kullanmıştı.