Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Roubini: Küresel stagflasyon kapıda

Roubini: Küresel stagflasyon kapıda

2008 Küresel Finans Krizi'ne dair öngörüleri ile tanınan ve görüşleri dikkatle takip edilen Nouriel Roubini Ukrayna'daki savaşın iktisadi ve finansal etkilerinin küresel ölçekte "başlangıç düzeyinde" olacağını belirtti. Ancak politika yapıcıların ve finans yöneticilerinin yerleşik tereddütlerinden uzak kalması gerektiğini ekledi

Giriş: 28 Şubat 2022, Pazartesi 15:08
Güncelleme: 28 Şubat 2022, Pazartesi 15:08

Project Syndicate’te kaleme aldığı yazısına Aralık ayı sonunda 2022’nin 2021’den daha zor olabileceğini dile getirdiğini hatırlatarak başlayan Roubini, o günlerde görünen yüksek enflasyon manzarasının jeopolitik konuların da eklenmesi ile daha da belirsiz bir görünüme neden olacağını söyledi.

Rusya’nın Ukrayna’da giriştiği harekatın öncesindeki 2 aylık diplomatik süreci “dur-kalk” olarak niteleyen Roubini, Kremlin’in konunun müzakeresindeki bazı tavırlarını kötü niyetli olarak değerlendirdi.

Yaşanan gelişmelerin ardından ekonomik ve finansal sonuçlara odaklanılması gerektiğini belirten ünlü ekonomist; Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Batı ve ABD öncülüğünde kurulan müesses nizama meydan okuduklarını ifade etti. Girilen süreçte bölgesel ölçekte gelişmelerin iktisadi ve finansal etkilerinin geniş çaplılığına dikkat çeken Roubini, ana aktör ülkelerin arasındaki rekabetin daha fazla alana ve coğrafyaya yayılmasının bir sonraki aşama olduğunu söyledi.

Ukrayna’da yaşananlar öncesindeki benzer bölgesel gerginliklerin dikkate alınmamasının, piyasalar perspektifi dahil hatalı olduğuna vurgu yapan Nouriel Roubini, Birinci Dünya Savaşı öncesinde de küresel bir çatışmanın geldiğinin görülmediğini hatırlattı. Küresel bir stagflasyonun kapıda olduğunu ve Fed başta olmak üzere “yumuşak iniş” hesabında olanların, Ukrayna meselesinin büyümeyi uzun süre baskılayıcı devasa etkisini göz ardı ettiğini belirtti.

"Yaptırımların negatif etkisi gelişen ülkelere ve ABD'ye sıçrayabilir"

Roubini, hisse senedi varlıklarında %10-20 civarında düşüşlerin, petrol başta olmak üzere emtiada yükselişlerin ve altın ile İsviçre Frangı’na ilginin artacağını tahmin edildiği üzere “açık” diye nitelerken, hanehalkının fiyat artışları karşısında harcamaktan kaçınmak zorunda kalacağını öngördü. Ayrıca Rusya’ya uygulanacak yaptırımların başta sadece Rusya’yı negatif etkiler gibi görünse de akabinde Avrupa’dan başlayarak Gelişmekte Olan Ülkeler ve hatta ABD’ye sıçrayacağını düşündüğünü ifade etti.

Hükümetlerin ve merkez bankalarının yüklerinin ağır, hata paylarının çok düşük olduğunu söyleyen ünlü ekonomist, henüz başlangıç düzeyinde deneyimlediğimiz sürecin yeni bir alışıldık sayfa niteliğinde olduğu dile getirirken kırılgan haldeki küresel ekonomi ve dengeleri etkilemede bu kadarla yetinmemesinin yüksek ihtimal olduğunu belirtti.