Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Rus ekonomisinde sorunlar 2016'da da sürebilir

Rus ekonomisinde sorunlar 2016'da da sürebilir

Ekonomik krizle boğuşan Rusya'daki ağırlıkla petrol fiyatları nedeniyle oluşan ekonomik problemlerin önümüzdeki yıl da devam etmesi öngörülüyor

Giriş: 30 Aralık 2015, Çarşamba 11:49
Güncelleme: 30 Aralık 2015, Çarşamba 12:15

Petrol fiyatlarının son 11 yılın en düşük seviyelerine gerilemesi, jeopolitik riskler ve devam eden yaptırımlar, Rusya ekonomisi için 2016'nın da zor geçeceğine işaret ediyor.

İhracat gelirlerinin yüzde 58'sini petrol ve doğalgaz ihracatından elde eden Rusya için 2016'da petrol fiyatlarının varil başına 30 dolar bandından daha da aşağıya inmesi en büyük tehlikelerden birisi olarak görülüyor.

Rusya Maliye Bakanı Anton Siluyanov, 2016'nın bazı dönemlerinde petrol fiyatlarının varil başına 30 doların altına düşmesini beklediğini, Rus ekonomisinin en kötü senaryolar için hazırlıklı olması gerektiğini belirtti.

Rus hükümeti de 258 milyar dolarlık 2016 Rusya bütçesinin, petrol fiyatı 50 dolar baz alınarak hazırlanması nedeniyle bütçede yeniden yapılandırmaya gidilebileceğini açıkladı.

Geçtiğimiz yıldan bu yana yaklaşık yüzde 30'a yakın değer kaybeden Rus rublesindeki düşüşü geçtiğimiz günlerde AA muhabirine değerlendiren Rus ekonomistler, rublenin önümüzdeki yıl da değer kaybetmeye devam edeceği öngörüsünde bulunuyor.

Rus ekonomisi için bir başka problem kaynağı olan enflasyon ise Rusya İstatistik Kurumunun (Rosstat) açıkladığı verilere göre 2015'te 12,7 seviyesine yükseldi.

Uzmanlar, Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi nedeniyle Türkiye'ye uygulanan gıda ambargosunun enflasyon rakamlarına katkısının ise önümüzdeki dönemde 0,5 - 1 puan olabileceğini ifade ediyor.

- GSYH tahminleri

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, Rusya'nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYH) önümüzdeki yıl az da olsa artabileceğini öngörüyor. Dünya Bankası ve IMF gibi kurumlar ise bu konuda daha karamsar davranıyor.

Rusya GSYH'sinde 2016 yılında Fitch yetkilileri yüzde 0,5, S&P yetkilileri yüzde 0,3'lük bir büyüme bekliyor.

Öte yandan IMF ve Dünya Bankası kaynakları ise Rusya'nın GSYH'sinde yüzde 0,6'lık küçülme olacağını öngörüyor.

Rusya Merkez Bankası da önümüzdeki yıl için GSYH'de yüzde 0,5 - 1 puan bandında bir küçülme kaydedilebileceğini açıkladı, ekonomi üzerindeki enflasyon baskısı nedeniyle aralık ayı toplantısında, yüzde 11'deki politika faizinin sabit tutulmasına karar verdi.

- Yaptırımlar

Ukrayna krizindeki rolü nedeniyle ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB), 2014 yılının başlarında Rusya'ya uyguladığı ve özellikle finans ile enerji sektörlerini hedef alan yaptırımlar kapsamında, Rus şirketlerin Batılı finans piyasalarına girişi engelleniyor. Ülkenin en önemli ihracat kaynağı petrolde yeni sahaların keşfi için ihtiyaç duyduğu ileri teknolojik ekipmanlara erişimi konusundaki yasak da sürüyor.

Son olarak geçen hafta AB, Rusya'ya uyguladığı yaptırımları 6 ay daha uzatma kararı alırken, ABD ise yine geçen hafta Rusya'ya mevcut yaptırımları delme girişimleri nedeniyle 34 kişi ve kuruluşu "kara listeye" ekledi.

- Enerji projeleri tehlikede

Rusya'nın yaşadığı ekonomik kriz, düşen petrol fiyatları ve Rus rublesinin yüzde 50'den fazla değer kaybetmesi nedeniyle Çin'le yapılan 400 milyar dolarlık doğalgaz anlaşması kapsamında inşa edilmesi planlanan 17 milyar dolarlık "Altay" ve 20 milyar dolarlık "Sibirya'nın Gücü" boru hatlarında ilerleme kaydedilemiyor.

Türk Akımı projesinde ise Rus enerji şirketi Gazprom'un, Türkiye'ye sattığı doğalgazda daha önce anlaşmaya varılan yüzde 10,25'lik indirimi sözleşmeye yansıtmaması nedeniyle projede ilerleme sağlanamıyor. Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından iki ülke yetkilileri de projedeki görüşmelerin durdurulduğuna dair açıklamalarda bulunmuştu.

Almanya'ya Baltık Denizi altından toplam 55 milyar metreküp kapasiteli iki ayrı deniz boru hattının planlandığı Kuzey Akımı-2 doğalgaz boru hattı da Rusya'nın tehlikeye giren mega-projeleri arasında yer alıyor.

Gazprom, Alman enerji şirketleri E.ON ve BASF ile merkezi Avusturya'da bulunan enerji şirketi OMV arasında eylül ayında bir anlaşma imzalandı ancak Polonya, Slovakya ve Ukrayna gibi Doğu Avrupa ülkeleri, projenin yürütülmesine karşı çıkan açıklamalar yapıyor.

AA