Advertisement
HABERLER ABONE OL

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poors (S&P) EMEA Ülke Notları Direktörü Maxim Rybnikov, S&P'nin Türkiye'nin görünümünü negatife çevirmesi kararının detaylarını Bloomberg HT yayınında anlattı.

Söz konusu kararın birkaç sebebi olduğunu belirten Rybnikov bu sebepleri Türkiye'nin ekonomik politika belirsizliği, artan dış ödemeler dengesi riski, hedefi aşan enflasyona rağmen Merkez Bankası'nın son 3 ayda 400 baz puanlık faiz indirimi olarak sıraladı.

"Önümüzdeki dönemde işler ısınacak"

Kur artışının 27 Ekim'de yüzde 34 olarak hesaplanan net kamu borcunu da yüzde 8 artırarak yüzde 42'ye çıkardığını belirten Rybnikov, kredi borçlarına bakıldığında da Döviz borcunun fazla olmasının Türk lirası üzerinde ekstra bir baskı oluşturduğunu ve kur arttıkça bu borçların daha pahalı hale geldiğini söyledi.

Rybnikov "Türkiye'de önümüzdeki dönemde işler ısınacak. Ticari bankaların dış borçlarını ödeyebilmeleri için dış piyasaya erişebilmesi önemli ki bu konuda bir sorun yaşanacağını düşünmüyoruz. Türk vatandaşlarının birikimleriyle ilgili nasıl bir karar alacakları da ikinci bir önemli nokta. Birikimlerini dolara dönüştürmeye devam mı edecekler yoksa bankacılık sisteminden paralarını çekme riski var mı bunları izliyoruz. Henüz böyle birşey olmadı dolayısıyla durumun yönetilebilir olduğunu düşünüyoruz fakat volatil bir para birimi ve para politikasının belirsiz olduğu bir ortam, bankacılık sektörü için risk oluşturuyor. Biz de bu nedenle görünümü negatife çevirdik"

Merkez Bankası net rezervi ve dış ödemeler vurgusu

Rybnikov Türkiye'nin kredi notunun düşmesi ya da görünümün tekrar durağana çevrilmesi için nasıl bir senaryonun gerçekleşmesi gerektiği sorusuna şu yanıtı verdi:

"Kredi notunu indirme konusunda izlenecek politika bizim için çok önemli. Türk lirasında çok fazla değer kaybı yaşandı ve bankacılık sistemi üzerindeki stres riski daha fazla arttı. Bu hükümet için daha fazla sorumluluk anlamına geliyor. Hükümet, bankaları özellikle kamu bankalarını desteklemek zorunda kalabilir. Bunun yanında yurtiçi yerleşiklerin davranışlarını izleyeceğiz. Onların dolarizasyona ne kadar yakın durduklarına bakacağız. Son olarak bankaların yabancı para cinsinden fonlara ulaşımında sorun olup olmadığına bakacağız. Negatiften durağana çevirmemiz için ise en önemli konu ekonomik politikaların gidişatı yani işler biraz daha iyileşebilirse, kamu ve para politikalarında daha fazla açıklık görebilmemiz önemli. Ödemeler dengesi ve Merkez Bankası'nın net rezervi de başlıca bakacağımız konular arasında. O tarafta net döviz pozisyonları bizim için çok önemli bunun biraz daha güçlenmesi gerekiyor ki görünümü durağana çevirelim."