Sigorta poliçe sayısı 63 milyona çıktı

Hazine M&uuml;steşar Yardımcısı Burhanettin Aktaş, 2000 yılında 15 milyon olan poli&ccedil;e sayısının 2010 sonunda 63 milyona y&uuml;kselmesinin, vatandaşların sigortaya ilgisini g&ouml;sterdiğini ancak, son yıllarda karlılıkta ciddi gerilemeler yaşandığını bildirdi.Sigorta Zirvesi nde konuşan Aktaş, sekt&ouml;r&uuml;n son 10 yıldaki gelişimine bakıldığında prim &uuml;retiminin 2000 yılı sonundaki 1,8 milyar liradan, 2010 yılı sonunda 14,1 milyar liraya &ccedil;ıktığını anlattı. Prim &uuml;retiminin 2001 deki kriz nedeniyle dolar bazında y&uuml;zde 29, 2009 krizi nedeniyle de y&uuml;zde 13 daraldığını dile getiren Aktaş, bu daralmanın sekt&ouml;r&uuml;n hızını kestiğini, 2001 daralmasının ancak takip eden iki yılda telafi edilirken, 2009 yılı daralmasının da 2010 yılında telafi edildiğini ve 2011 ilk aylarına ait verilerin olumlu bir seyir izlendiğini g&ouml;sterdiğini ifade etti.Poli&ccedil;e sayısına bakıldığında da 2000 yılında 15 milyon olan poli&ccedil;e sayısının 2010 sonunda 63 milyona &ccedil;ıktığını ve bu rakamların halkın sigortaya olan ilgisinin hızla arttığını g&ouml;sterdiğini belirten Aktaş, sekt&ouml;r&uuml;n toplam aktiflerinin 2000 yılındaki 2,7 milyar liradan, 2010 yılı sonunda 35,1 milyar liraya, &ouml;zkaynaklar toplamı 2000 yılında 447 milyon lira seviyesinden 2010 yılı sonunda 7,2 milyar liraya &ccedil;ıktığını kaydetti.Sekt&ouml;r toplamına bakıldığında genel olarak fazla &ouml;zkaynakla &ccedil;alışıldığının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kaydeden Aktaş, 31 Aralık 2010 tarihli sermaye yeterliliği verilerine g&ouml;re sekt&ouml;r&uuml;n tamamı i&ccedil;in minimum sermaye gereğinin 4,1 milyar lira olmasına karşılık, sekt&ouml;r &ouml;zkaynaklarının 7,9 milyar lira seviyelerinde ger&ccedil;ekleştiğini, sermaye yeterliliğinin fazlasıyla tesis edildiğini, 2010 sonu itibariyle 15,7 milyar liraya ulaşan teknik karşılıkların aktifte yeterli ve likit d&uuml;zeyde karşılığının da mevcut olduğunun g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getirdi.-KARLILIKTA D&Uuml;Ş&Uuml;Ş- Aktaş, biriken uzun vadeli fonlara bakıldığında da 2000 yılında yalnızca 962 milyon lira tutarında hayat sigortası matematik karşılıklarının yine 2010 sonunda 5,1 milyar liraya ulaştığını, bireysel emeklilik fonlarının ise 2000 yılında mevcut olmadığını, 2003 sonunda başlayan faaliyetlerin gelişme g&ouml;sterdiğini ve Mayıs 2010 itibariyle de 13 milyar liraya ulaştığını kaydetti.Karlılıkla ilgili gelişmelere bakıldığında ise artan rekabet ve azalan mali gelirler nedeniyle karlılık oranlarında son yıllarda ciddi d&uuml;ş&uuml;şler g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; vurgulayan Aktaş, mali gelirdeki azalmanın sekt&ouml;r&uuml;n temel yatırım aracı olan devlet i&ccedil; bor&ccedil; senetlerinin faizlerindeki d&uuml;ş&uuml;şten kaynaklandığını ve sekt&ouml;r&uuml;n 8,5 milyar lira olan menkul kıymet yatırımlarının y&uuml;zde 92 si olan 7,9 milyar liranın devlet i&ccedil; bor&ccedil; senetlerinde olduğunu s&ouml;yledi.Temel sebep bu olsa da rekabet nedeniyle fiyatların kırılması sonucu yatırıma y&ouml;nlendirilecek fon tutarlarında da istenen artışların sağlanamadığını, poli&ccedil;e sayısındaki ciddi artışa rağmen prim &uuml;retiminin aynı şekilde artmamasının aşırı rekabetin getirdiği bir sonu&ccedil; olduğunu kaydeden Aktaş, 2001 krizi ve sonrasında 17 sigorta ve reas&uuml;rans şirketinin piyasadan &ccedil;ekilmek zorunda kaldığını, krizden sonra y&uuml;r&uuml;rl&uuml;ğe konulan yeni yasal d&uuml;zenlemeler ve &ouml;nleyici tedbirlerle yeni kurum, kuruluş ve mekanizmaların oluşturulduğunu ve daha rekabet&ccedil;i ve serbest bir piyasa yapısı oluşturulduğunu anlattı.Son 10 yılda sekt&ouml;rde &uuml;r&uuml;n &ccedil;eşitliliği, &uuml;r&uuml;n yelpazesinin arttığını, buna karşın gelişmelerin yeterli olmadığını, sorumluluk sigortası başta olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok alanda potansiyele dikkati &ccedil;eken Aktaş, ikinci &ouml;nemli gelişmenin de 2006 yılından itibaren hızla artan yabancı sermaye girişi olduğunu ve bu tarihten &ouml;nce 5 olan yabancı sermayeli şirket sayısının 35 e &ccedil;ıktığını, bug&uuml;n Avrupa merkezli olup d&uuml;nya &ccedil;apında faaliyet g&ouml;steren en b&uuml;y&uuml;k 20 sigorta grubundan 14 &uuml;n&uuml;n T&uuml;rkiye piyasasında yer aldığını kaydetti.-ORTA VE UZUN VADELİ HEDEFLER-T&uuml;rkiye nin orta ve uzun vadeli perspektifleri hakkında da bilgi veren Aktaş, orada vadede FSAP (Financial Sector Assessment Program) değerlendirmesi sonucunda ortaya &ccedil;ıkan eksikliklerin tamamlanmasının ilk hedefleri olduğunu ve b&ouml;ylece T&uuml;rkiye nin sigortacılık d&uuml;zenleme altyapısı ve uygulamalarının uluslararası standartlara tam anlamıyla uyum sağlamış olacağın s&ouml;yledi.Aktaş, stratejik plan &ccedil;er&ccedil;evesinde ağırlığı orta vadede &ouml;zellikle sosyal g&uuml;venlik sistemini tamamlayıcı sağlık sigortaları ile yıllık gelir sigortaları &ccedil;alışmalarını da orta vadede bitirmeyi hedeflediklerini, AB tarafından 2013 yılında uygulamaya konulması planlanan Solvency II ile ilgili &ccedil;alışmaların s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve belirlenen tarihte uygulamaya koyabilecek durumda olduklarını kaydetti.Burhanettin Aktaş, uzun vadeli hedeflerinin ise sigorta sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n prim &uuml;retimi ile hayat sigortası ve &ouml;zel emeklilik fon tutarlarının GSYH i&ccedil;indeki payını gelişmiş &uuml;lkeler seviyesine &ccedil;ıkması, &uuml;r&uuml;n &ccedil;eşitliliğinin toplumun t&uuml;m kesimlerinin sigorta ihtiyacını karşılayacak seviyeye erişmesi, T&uuml;rkiye nin b&ouml;lge &uuml;lkeleri ve d&uuml;nya i&ccedil;in sigortacılık bakımından da finans merkezi ve aynı zamanda sigortacılık eğitimi i&ccedil;in de bir merkez haline gelmesi olduğunu kaydetti.Daha sonra katılımcılara T&uuml;rkiye modeli ve lisanslama s&uuml;recine ilişkin bilgi verildi.

Sigorta poliçe sayısı 63 milyona çıktı

Türkiye'de 2000 yılında 15 milyon olan poliçe sayısı 2010 sonunda 63 milyona çıktı

Öne Çıkanlar