Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Şimşek: Cari açık hedeflendiği gibi daralıyor

Şimşek: Cari açık hedeflendiği gibi daralıyor

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari açığın hedeflendiği gibi daraldığını ve büyümenin yumuşak iniş sürecinde olduğunu söyledi

Giriş: 16 Nisan 2012, Pazartesi 10:34
Güncelleme: 16 Nisan 2012, Pazartesi 12:17

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılı 1. çeyreği itibarıyla bütçe gelirlerinin, geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 12,6 artışla 77,4 milyar liraya çıktığını, bütçe giderlerinin ise bütçe giderlerinin yüzde 15,1 artarak 83,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Şimşek, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2012 yılı Ocak-Mart dönemindeki bütçe gerçekleşmelerini açıkladı.

İlk üç ay itibarıyla bütçe gelirlerinin, geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 12,6 artışla 77,4 milyar liraya çıktığını belirten Şimşek, aynı dönemde bütçe giderlerinin ise yüzde 15,1 artarak 83,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Bütçe açığının Mart ayında 5,5 milyar lira, Ocak-Mart döneminde 6,5 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, ilk çeyrekte faiz dışı dengenin de 10,9 milyar lira fazla verdiğini kaydetti.

Maliye Bakanı, birinci çeyrekte vergi gelirlerinin yüzde 12,2 artışla 64,5 milyar lira olduğunu söyledi.

Şimşek, yılın ikinci çeyreğinde mevsimsel etkilerden kaynaklı olarak petrol fiyatlarının daha fazla yükselmeyeceğini, belki bir miktar gevşeyeceğini belirterek, ''Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren tekrar artış eğilimi söz konusu olabilir, eğer küresel ekonomideki bu iyimserlik devam ederse'' dedi.

"PETROLDEKİ ARTIŞ TÜRKİYE'Yİ ETKİLEMİYOR"

Son günlerde özellikle İspanya'ya ilişkin borç sorunu yaşayan ülkelere ilişkin kaygıların arttığına dikkati çeken Şimşek, kaygıların geçen senenin ikinci yarısındaki kadar yüksek dozda olmadığını bildirdi.

İkinci olarak Amerika'dan gelen verilerin olumlu olduğunu, özellikle istihdama, konut piyasasına, kredi genişlemesine ilişkin verilerin bu iyimserliği beslediğini belirten Şimşek, ''Birkaç tane risk var küresel ekonomi açıdan, bu risklerin başında petrol fiyatlarındaki hızlı artış geliyor. Petrol fiyatlarında hızlı artış sadece Türkiye'yi etkilemiyor. Petrol üreticileri dışındaki hemen hemen bütün ülkeleri olumsuz etkiliyor. Geçenlerde şöyle bir baktık, petrol fiyatlarında 1 dolarlık artış, Amerika'da hane halkının harcanabilir gelirini 10 milyar dolar yanlış hatırlamıyorsam azaltıyor. Çok ciddi etkilere sahip'' dedi.

Yılın ikinci çeyreğinde mevsimsel etkilerden kaynaklı olarak petrol fiyatlarının daha fazla yükselmeyeceğini, belki bir miktar gevşeyeceğini ifade eden Şimşek, ''Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren tekrar artış eğilimi söz konusu olabilir, eğer küresel ekonomideki bu iyimserlik devam ederse'' diye konuştu.

Son bir iki haftadır özellikle İspanya'ya ve Euro Bölgesinin bazı üyelerine yönelik kaygıların arttığını bildiren Şimşek, ''Çünkü ekonomide daralma devam ediyor ve hedeflere ulaşıp ulaşılamayacağı konusunda ciddi kaygılar söz konusu. Bu çerçevede baktığınız zaman tabii ki tekrar bu ülkelerin borç dinamiklerine ilişkin beklentilerin kötüleşmesi dünya ekonomisi için risk oluşturabilir'' dedi.

Piyasalarda Çin'de sert iniş riski kaygısının olduğunu anlatan Şimşek, son açıklanan büyüme rakamlarının Çin'de beklenenin biraz altında olduğunu, bir önceki çeyreğe göre de düşüş arz ettiğini, bu yönde de Çin'de bir sert düşüş riskini düşük olarak gördüklerini, genel çerçevede bakılınca bunların temel riskler olduğunu söyledi.

''TÜRK EKONOMİSİ KRİZ ÖNCESİ SEVİYENİN ÜSTÜNDE''

Türkiye ekonomisine bakılınca büyüme performansın, küresel kriz sonrası dönemde çok güçlü bir şekilde 2010-2011 yılında devam ettiğini, 2010 yılındaki yüzde 9,2'lik artıştan sonra geçen sene Türkiye ekonomisinin, reel yüzde 8,5 büyüdüğünü kaydetti.

Şimşek, şöyle devam etti:

''Bu şu anlama geliyor, Türkiye ekonomisi, kriz öncesi seviyesinin epey üstüne çıktı. Kriz öncesi seviye sabit fiyatlarla 100 ise şu anda Türkiye ekonomisi, 2011 sonu itibariyle 110'un üzerine 111,1'e kadar çıkmış durumda. Bu da aslında Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu, küresel kriz sonrasında çok güçlü bir çıkış yaptığını göstermektedir. Fakat bence büyümeyle ilgili en önemli analizin şu olması gerekir, diye düşünüyorum, 2011 yılının ilk yarısına baktığınız zaman iç talebin yüzde 15,1 büyüdüğünü görüyorsunuz yani büyüme tamamen iç talep kaynaklı. Net ihracatın etkisi ise puan olarak -5,2. Yani geçen senenin ilk yarısında net ihracat büyümeyi, 5,2 puan aşağı çekti. İç talep yüzde 15'in üzerinde büyüdüğü için Türkiye ekonomisi, geçen sene ilk yarısında yaklaşık 10 civarında büyüdü. Bu çok sağlıksız bir yapıydı. Bundan dolayıda ciddi tedbirler aldık. Bu tedbirler sayesinde, yılın ikinci yarısında Türkiye ekonomisinin, büyümenin kompozisyonu çok daha sağlıklı hale geldi. Nasıl? İç talep, yılın ikinci yarısında yüzde 4,8'e geriledi, yüzde 15,1'den. İhracatın etkisi ise yılın ikinci yarısında pozitife döndü ve yüzde 1,9'luk bir katı söz konusu. Bu çerçevede baktığınız zaman Türkiye ekonomisi şu anda çok daha sağlıklı, çok daha sürdürülebilir, çok daha dengeli bir şekilde büyüyor.''