Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Şimşek: Enflasyonu % 1-3 aralığına oturtursak fiyat istikrarını sağlarız

Şimşek: Enflasyonu % 1-3 aralığına oturtursak fiyat istikrarını sağlarız

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Yüzde 1-3 aralığına bu enflasyonu tutturabilirsek gerçek anlamda fiyat istikrarını sağlamış oluruz'' dedi

Giriş: 23 Mart 2011, Çarşamba 17:33
Güncelleme: 23 Mart 2011, Çarşamba 17:33

STANBUL (A.A) - 23.03.2011 - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Yüzde 1-3 aralığına bu enflasyonu tutturabilirsek gerçek anlamda fiyat istikrarını sağlamış oluruz'' dedi.

Şimşek, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) ''Maliye Politikalarının Ekonomiye ve Sanayinin Rekabet Gücüne Etkileri'' gündemiyle yapılan Meclis Toplantısı'ndaki konuşmasında, dünya ekonomisinin küresel kriz sonrasında 2009'un ikinci yarısından itibaren toparlanma sürecine girdiğini ve tarihi bir takım karşılaştırmalara bakıldığında geçen yıl hiç de küçümsenmeyecek iyi bir performans yakaladığını anlattı.

Dünya ekonomisine bakıldığında önlerinde bazı sorunlu alanlar olduğunu belirten Şimşek, ''Şu son dönemde dünya ekonomisinde yaşanan resesyon veya yavaşlamaların tamamı petrol fiyatlarının zirveyi bulduğu döneme denk gelmiş. Ümit ediyorum ki bu defa petrol fiyatlarındaki bu artış geçici olur, bir kalıcı şoka dönüşmez. Çünkü öyle birşey olursa tekrar dünya ekonomisinde bir yavaşlama riski yüksek. Bir takım çalışmalarına göre son petrol fiyatlarındaki çıkışın OECD ülkelerine yansıması 900 milyar dolar. Petrol fiyatlarındaki artışı da beraberinde getiren husus siyasi riskin özellikle bu bölgede tekrar ön plana çıkmış olması'' şeklinde konuştu.

Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana ilk defa dünyada çok büyük, bölgesel ölçekte ''muazzam'' bir halk hareketi yaşandığını, bunun yansımaları olacağını, bu yansımaların sadece kısa süreli değil, uzun vadede de hissedileceğini ifade eden Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bizim bakış açımız şu; Türkiye olarak daha demokratik, daha istikrarlı, temel hak ve özgürlüklerin en geniş bir şekilde yaşandığı bir bölgede, dolayısıyla refah düzeyinin sürekli arttığı bir bölgede yaşamayı tercih ederiz. Olup bitenleri biz bir anlamda takdir ediyoruz. Şu şekilde söyleyeyim; yani bizim çevremiz ne kadar daha çok demokratik olursa, ne kadar çok istikrarlı, kaynağını halkı için harcayan bir sisteme doğru giderse, Türkiye bundan uzun vadede avantajlı çıkacaktır. Kısa vadede şok gibi algılansa da uzun vadede olup bitenler, dünya için de Türkiye için de anlamlı, önemli ve doğru diye düşünüyorum. Yine kısa vadeli baktığınız zaman bu bir belirsizlik kaynağı. Bir takım kaygılar var. Başka önemli enerji kaynağını elinde tutan ülkelere sirayet ederse tabii ki sıkıntıların boyutu çok daha ciddi seviyelere ulaşabilir.''

Mehmet Şimşek, Önümüzdeki 10-15 yıla damgasını vurması ihtimali olan konunun; gelişmiş ülkelerin son krizle birlikte çok büyük bir borç yükü altına girmesi olduğunu vurgulayarak, bunun uzun vadede yansımalarının büyüme anlamında gelişmiş ülkelerde bir sıkıntıya yol açması ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti.

''İkinci bir şok, şu veya bu sebeple, hakikaten dünya ekonomisini zorlar'' diyen Şimşek, Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin daha sağlam temellere sahip olduğunu belirterek, ''Tabii ki şoklar gelecek, gidecek. Önemli olan bu şoklara karşı dayanıklılıktır, ekonominin verdiği tepkidir. Kalıcı bir tahribatın yaşanmaması... Türkiye'de en azından bu son krizde kalıcı bir tahribat yaşanmadan Türkiye yoluna devam edebilmiştir. Bu geleceğe ilişkin performansımızı belirlemede önemli bir husus'' diye konuştu.

-''TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK KAYNAĞI ÖZEL SEKTÖR''-

Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin en büyük kaynağının, zenginliğinin özel sektör olduğunu ifade ederek, ''Türkiye'nin en büyük zenginliği bu girişimcilik ruhu, bu genç nüfus, sonuçta bunun ortaya çıkardığı enerjidir. Türkiye o açıdan da inanıyorum ki Batı'ya göre çok büyük avantajlarla karşı karşıya... Oldukça esneğiz'' dedi.

Bu avantajların teorik olmaktan çıkıp daha pratik bir şekilde yansıması için de yapmaları gereken çok şey bulunduğunu dile getiren Şimşek, şöyle devam etti:

''Aslında Türkiye'nin şu anda karşı karşıya olduğu sorunların önemli bir kısmı artık mikro düzeyde... Hizmetler olsun, imalat sanayi olsun, sorunların önemli bir kısmı daha çok mikro ölçekli şu anda...

Eskiden herkes enflasyonu konuşurdu. Enflasyonun 30-40 yıl çift haneli, zaman zaman 3 haneli dönemlerini yaşadık. Şimdi enflasyon tek haneye düştü, tek hanede tutuldu. Hedefimiz düşük tek hane, yani yüzde 1-3 aralığına bu enflasyonu tutturabilirsek gerçek anlamda fiyat istikrarını sağlamış oluruz. O zaman siz iş planlarınızı yaparken enflasyonu önemli bir unsur olarak dikkate almak zorunda değilsiniz. Bu konuda epey bir mesafe kat edildi. En azından sizin için planlama, iş planınızı yaparken çok büyük bir ayak bağı değil. Enflasyonun düşüşüyle birlikte kamu borç stoklarının makul düzeye düşürülmesiyle birlikte faizler de makul düzeye düştü. Belki daha kat edeceğimiz mesafe var ama sonuç itibariyle gelinen noktada temel bazı makro konularda mesafe kat edildi.''