Soylu: Emekliye banka promosyonu ile ilgili değerlendirmemiz olacak

&Ccedil;alışma ve Sosyal G&uuml;venlik Bakanı S&uuml;leyman Soylu, emekliye banka promosyonu verilmesine ilişkin, bu ayın sonuna kadar bir değerlendirme ortaya koyacaklarını bildirdi.Soylu, 8-11 Mayıs ta İstanbul da ger&ccedil;ekleştirilecek 8. Uluslararası İş Sağlığı ve G&uuml;venliği Konferansı nın tanıtım toplantısında, gazetecilerin g&uuml;ndeme ilişkin sorularını yanıtladı.Emeklilere banka promosyonu verilmesine ilişkin bir soru &uuml;zerine Bakan Soylu, ş&ouml;yle konuştu: İki b&uuml;y&uuml;kl&uuml;k vermek istiyorum. Birisi Sosyal G&uuml;venlik Kurumumuz ge&ccedil;en yıl yaklaşık 150-155 katrilyon civarında, yeni parayla 150-155 milyar lira, bu sene ise 180-185 katrilyon civarında &ouml;deme yapmaktadır. Bunu da bankalar marifetiyle yapmaktadır. Ayrıca yaklaşık 55-60 milyar lira civarında sağlık &ouml;demelerimiz var. Yani neredeyse total olarak 240 milyar lira, eski parayla 240 katrilyon civarında bankalar &uuml;zerinden sirk&uuml;lasyon sağlıyoruz. Biz Sosyal G&uuml;venlik Kurumu olarak istiyoruz ki Sayın Başbakan ımızın se&ccedil;im d&ouml;neminde milletimize taahh&uuml;d&uuml; var ki iyi pazarlık yapıp, nasıl bir kurumda &ccedil;alışanlar kendi maaşlarını alırken bankalar onlara birtakım promosyonlar sağlıyorsa bu bizim elde ettiğimiz b&uuml;y&uuml;kl&uuml;kten emeklilerimiz istifade etsin. Bunun karşılığında da hi&ccedil; olmazsa bir promosyon alsınlar. &Ouml;zel ve kamu bankalarıyla &ouml;nemli g&ouml;r&uuml;şmeler yapıldığını vurgulayan Bakan Soylu, Dikkat ederseniz bu g&ouml;r&uuml;şmeleri kamuya a&ccedil;ık yapmıyoruz. En son 2 g&uuml;n &ouml;nce kamu bankalarımızla bir araya geldik. Ne noktaya geldiğimizi kendileriyle bir kez daha g&ouml;r&uuml;şt&uuml;k. Onlarda &ccedil;alışmalarını yapacaklar, bu ayın sonuna kadar bir değerlendirmeyi ortaya koyacağız. Ay sonunda elimizdeki tabloya bakıp Sayın Başbakan ımız ile de paylaşıp, ondan sonra bir karar vereceğiz. Yani elimizde ne varlıklar var, bunun karşılığı ne olabilir, emeklilerimiz bundan ne istifade eder bu ekonomik bir eylemdir, bu bir hesap ve kitap y&ouml;netimidir. İnşallah hayırlısıyla sonu&ccedil;lanacak ifadelerini kullandı.Asgari &uuml;crette vergi konusu ağustosta g&ouml;r&uuml;ş&uuml;lecekSoylu, asgari &uuml;cretten 70 lira gelir vergisi dilimi kesileceğine ilişkin soru &uuml;zerine bu konuda ilk işaret fişeğinin asgari &uuml;cretin bin 300 lira olarak belirlendiği, Asgari &Uuml;cret Tespit Komisyonunda oluştuğunu s&ouml;yledi. Komisyonda konunun tartışıldığını dile getiren Soylu, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Orada bu konuyu tartıştık. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ilk kez T&uuml;rkiye de b&ouml;yle bir marj oluyor. Asgari &uuml;cret bin liradan bin 300 liraya &ccedil;ıktı, y&uuml;zde 30 bir artış s&ouml;z konusu oldu. Onun i&ccedil;in gelir vergisi dilimi de yaklaşık 70 liralık bir azalışı ortaya koyuyor. Bekar ve &ccedil;ocuğu olmayanlar i&ccedil;in 70 lira. Bu konuda Maliye Bakanı mız ile de ağustos sonunda bir araya geleceğiz, Sayın Cumhurbaşkanı mızın da Sayın Başbakan ımızın da bu konuda hassasiyeti s&ouml;z konusudur. Bu konuyu o g&uuml;n değerlendireceğiz ve o g&uuml;n sendikalarımızla da bir araya geleceğiz. Bu konudaki kararımızı o d&ouml;nemde alacağız. Ağustos ayı sonunda bu değerlendirmeleri hep birlikte yapacağız. Bir gazetecinin İzmir Buca da Paralel Devlet Yapılanması na y&ouml;nelik soruşturma kapsamında eski &Ccedil;alışma ve Sosyal G&uuml;venlik Bakanlığı M&uuml;steşarı ve Şifa &Uuml;niversitesi Rekt&ouml;r&uuml; n&uuml;n tutuklanmasına ilişkin g&ouml;r&uuml;şlerini sorması &uuml;zerine Soylu, Kurumumuz, Buca daki Şifa Hastanesi ile mahkemelik. Orada karşılıklı edimlere uyulmadığı i&ccedil;in kurumumuz bir s&uuml;re &ouml;nce buranın tahliyesiyle ilgili talepte bulundu, mahkemeye m&uuml;racaat etti. Orada kira kontratımıza uyulmayan birtakım davranışlar ve kira kontratımızın ihlali s&ouml;z konusuydu. Bu konuda bakanlık ve Sosyal G&uuml;venlik Kurumu olarak oranın tahliye edilmesini talep ediyoruz diye konuştu.Konunun hem soruşturma hem de mahkeme aşamasında olduğunu hatırlatan Soylu, Ben mahkeme aşamasının ve soruşturma aşamasının s&uuml;recine dahil olabilecek, buraya m&uuml;dahale edebilecek bir değerlendirme yapmaktan ka&ccedil;ınırım dedi. Paralel yapılanmayla m&uuml;cadelemiz amansız s&uuml;recek Demokraside milletin kendi iradesine ortak aramayacağını, devletin de kendi i&ccedil;erisinde bir yapılanmayla birden fazla başlı bir yapılanmayla idare edilemeyeceğini dile getiren Soylu, Devlet i&ccedil;erisindeki paralel yapılanmayla m&uuml;cadelemiz amansız s&uuml;recektir. Kimse bizden amalı, lakinli, eğerli b&ouml;yle bir m&uuml;samaha beklemesin. Demokrasi rejimi kendisine alternatif kabul etmez b&ouml;yle bir hakka da m&uuml;saade etmez. Hukuk da aldatılmayı kabul etmez. Onun i&ccedil;in bizim &uuml;lkenin y&ouml;neticileri olarak bu konuda milletin vermiş olduğu emanete saygımız ve sorumluluğumuz &uuml;st&uuml;nd&uuml;r. Bilmenizi istiyorum, paralel yapıyla m&uuml;cadele, her ge&ccedil;en g&uuml;n daha hızla, daha s&uuml;ratle ve daha kararlılıkla devam etmektedir ifadelerini kullandı. Paralel yapıyla m&uuml;cadelenin d&ouml;nem d&ouml;nem farklılaştığını anlatan Bakan Soylu, ş&ouml;yle devam etti: Sorumluluklarımız vardır, bunları da ger&ccedil;ekleştireceğiz. Eğer bir &uuml;lke, bir toplum iş sağlığı ve g&uuml;venliğine ait bir hassasiyeti ortaya koyuyorsa devletin y&ouml;netilmesindeki sağlığa ve g&uuml;venliğe de hassasiyet koyması ka&ccedil;ınılmazdır. Bunlar devam edecektir. Kimin kusuru varsa hukuk &ouml;n&uuml;nde ortaya &ccedil;ıkar kimin kusuru yoksa tekrar hukuk &ouml;n&uuml;nde bir şekilde ortaya &ccedil;ıkacaktır. Kurumlarımızda ve devlette paralel yapıya m&uuml;saade etmemiz elbette m&uuml;mk&uuml;n değildir. Kimsenin kusuru olmadan da kusurluymuş gibi g&ouml;stermekte bizim temel bakış a&ccedil;ımızdan ayrıdır. Gerek&ccedil;eli karar, kararından daha ağırdır Soylu, Anayasa Mahkemesinin (AYM) gerek&ccedil;eli kararına ilişkin bir soru &uuml;zerine, bu tartışmanın bireysel başvuru hakkından kaynaklı bir tartışma olduğuna dikkati &ccedil;ekti. Soylu, 2010 referandumunda T&uuml;rkiye de binlerce kilometre gezerek, bireysel başvuruyu anlattığını, sadece referandumda evet dediği i&ccedil;in bağlı bulunduğu partiden ihra&ccedil; edildiğini vurguladı. Benim bu Anayasa da emeğim var, &ccedil;ocuk &ccedil;ocuğumunda nafakası var diyen Soylu, Burada s&ouml;z s&ouml;yleme hakkına sahip olduğumu d&uuml;ş&uuml;nerek bunu ifade etmek istiyorum. Anayasa Mahkemesi bu konuda esasa girebilme hakkına sahip değildir. Anayasa Mahkemesi kendisini ilk derece mahkeme olarak yetkili kılamaz. Anayasa Mahkemesi kararları tartışılmaz değildir. Anayasa Mahkemesi eski alışkanlıklarını bug&uuml;n tekrar yerine getiremez. Hele Anayasa Mahkemesi Başkanı mız bu konuda yaptığı, gerek&ccedil;eyi belirtmeden kararı a&ccedil;ıklama konusundaki eleştirilerini unutup, bug&uuml;n yeni bir s&uuml;recin altına imza atmaması gerekir dedi.Anayasa nın 104. maddesini ve i&ccedil;eriğini Anayasa kitap&ccedil;ığından okuyan Soylu, 2014 te Anayasa Mahkemesine 20 bin başvuru var, &ouml;ncelik esasını neye g&ouml;re belirlediğini bu millete ifade etmelidir. Yani Osmaniye nin bir kasabasındaki bir vatandaşın ortaya koyduğu bir bireysel başvuruyla, bir başka vatandaşın ortaya koyduğu bireysel başvuruyu tarih farkı dışında nasıl g&ouml;zettiğini bize ifade etmelidir. Ben bu &uuml;lkenin vatandaşıyım ve ben vergi veriyorum. Bu Anayasa Mahkemesi bunu ifade etmekle y&uuml;k&uuml;ml&uuml;d&uuml;r. &Ouml;yle kurumların başına gelip sorumsuzlukla hareket etme g&ouml;revi hi&ccedil; kimsenin değildir diye konuştu. Y&uuml;ksek Mahkemenin verdiği kararların b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n siyasi olduğunu ifade eden Soylu, Anayasa Mahkemesinin siyasi saiklerle karar vermesini istemeyen bir anlayışın i&ccedil;erisindeyiz. Anayasa Mahkemesi &ccedil;ok tartışılacak bir karara ve &ccedil;ok yerinde olmayan bir karara imza atmıştır. Gerek&ccedil;eli karar, kararından daha ağırdır değerlendirmesinde bulundu. Taşeron iş&ccedil;ilerBakan Soylu, Kıdem tazminatında 21 Mart denilerek bir takvim belirlenmişti diyen bir gazeteciye, D&uuml;zelteyim, 21 Mart ta alt işverenlerin ve &ccedil;alışanlar konusunda bizim reform ve eylem programımız &ccedil;er&ccedil;evesinde ve taslağında bir adım atılacağı Sayın Maliye Bakanı mız tarafından defalarca ortaya konuldu. Bu konuda &ccedil;alışmalarımız s&uuml;r&uuml;yor. Alt işveren ve kamuoyunda bilinen taşeronda &ccedil;alışanlar konusunda hem Maliye Bakanlığımız hem de &Ccedil;alışma Bakanlığımız asil işler ve yardımcı işler konusunda &ccedil;alışmalar yapıyorlar. Bu konudaki ayrımı ortaya koymaya &ccedil;alışıyorlar ve Bakanlar Kurulu nun bu konudaki g&uuml;ndemine geldiğinde aslında temel hazırlıkları ger&ccedil;ekleştiriyorlar. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&uuml;nlerde kamuoyuyla paylaşılacaktır ifadelerini kullandı. Bu problemi &ccedil;&ouml;zmeliyiz Kıdem tazminatında taraflarla uzlaşma sağlanacak mı şeklindeki soruyu ise Bakan Soylu, 2015 yılında toplam 14 milyon aktif sigortalı &ccedil;alışan ve 18 milyon işten &ccedil;ıkış bildirgesi var. Şimdi, cebir, geometri, matematik, aritmetik hangi bilimler varsa bence bu bilimlerin hi&ccedil;birisinin cevaplayamayacağı bir problemle karşı karşıyayız. 14 milyon &ccedil;alışan 18 milyon işten &ccedil;ıkış bildirgesi... Burada bir problem ve sorun olduğu apa&ccedil;ık ortadadır şeklinde cevap verdi. Sorunun &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;ne y&ouml;nelik bilgileri paylaşan Bakan Soylu, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki haftadan itibaren ge&ccedil;miş &ccedil;alışmaların tamamını yenileyeceklerini s&ouml;yledi. Bu konuda bir&ccedil;ok sivil toplum &ouml;rg&uuml;t&uuml;, akademisyen ve konuyu pratik olarak icra edenlerle bir araya geldiklerini ve gelmeye devam edeceklerini anlatan Soylu, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Buradaki usul&uuml;m&uuml;z şudur; muhalefet partileri, anamuhalefet partileri dahil olmak &uuml;zere &ccedil;alışma hayatımızın en &ouml;nemli unsurlarından birisi olan sosyal diyalog mekanizmaları dahil olmak &uuml;zere işveren, iş g&uuml;c&uuml; sendikalarımız dahil olmak &uuml;zere hepsiyle bu meseleyi g&uuml;nlerce konuşacağız. Bu problemi &ccedil;&ouml;zmeliyiz ve emeğin hakkını &ccedil;alışanla paylaşma, daha doğrusu onlara bunları sağlama konusunda sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Ama Sayın Cumhurbaşkanı mızın da Sayın Başbakan ımızın da a&ccedil;ık değerlendirmeleri var. Bunlar tartışılacak, konuşulacak, değerlendirilecek ve uzlaşmak i&ccedil;in elimizden gelen b&uuml;t&uuml;n gayret g&ouml;sterilecektir. Bundan sonra hangi noktaya geldiysek bunu paylaşırız. Bakan Soylu bu konuyu 1,5 ay &ouml;nce işveren ve iş&ccedil;i sendikalarıyla g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirterek, toplumdaki herkesin fikirlerine başvurulmasının &ouml;nemine işaret etti. Benim r&uuml;yam... Kıdem tazminatı konusundaki hayalini a&ccedil;ıklayan Bakan Soylu, Benim r&uuml;yam da şu, cumartesi ya da pazar g&uuml;n&uuml; bir ailenin, bir babanın bir annenin evlatlarıyla oturup, bilgisayara bastığında kıdem tazminatının ne noktaya ulaştığını, kendi bireysel kıdem tazminatı hesabından g&ouml;rebildiği, işvereniyle bir tehditleşmenin olmadığı, iş barışını, iş ahengini iş uyumunu bir şekilde bozmayacak. Bunu alıp almamaktan endişe duymadığı bir &ccedil;alışma hayatı istiyoruz. Bu &ccedil;ok zor bir şey değil, bu benim hayalim, r&uuml;yam. Bu hepimizin r&uuml;yası diye konuştu. Bakan Soylu, kıdem tazminatına &uuml;mit bağlayan insanların, herhangi bir sebeple bunu alamamasının b&uuml;y&uuml;k bir travma ve hayal kırıklığı olduğunu dile getirdi. Kamuda ne kadar taşeron var ve &ccedil;alışma sonunda ne kadarının kadroya ge&ccedil;eceğini tahmin ediyorsunuz sorunu, Sosyal G&uuml;venlik Kurumunun sisteminde 650 bin alt işveren g&ouml;z&uuml;k&uuml;yor ama SGK ya alt işveren koduyla kayıt olmayan yaklaşık 90 bin kişinin varlığını biliyoruz. Yaklaşık 740 bin kişi civarındadır. Bu bahsettiğiniz soru asıl işle yardımcı işin belirlenmesiyle ortaya &ccedil;ıkacaktır. Bu da h&uuml;k&uuml;metimizin kararıdır diye yanıtladı. Bir başka gazetecinin, 30 un altında &ccedil;alışanı bulunan iş yerlerinde işverenin iş&ccedil;inin haberi olmadan giriş &ccedil;ıkışını yapabildiğini hatırlatarak, Kıdem tazminatı konusunda bu iş g&uuml;venliğini genişletmeyi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor musunuz sorusuna Soylu, Kıdem tazminatı almaya hak kazanmanın en &ouml;nemli şartlarında bir tanesi 1 yıllık &ccedil;alışmadır. Her bir g&uuml;n&uuml;n hakkının &ouml;denmesi gerekir. Bunu daha &ccedil;ok kavrayıcı ve daha &ccedil;ok kapsayıcı bir anlayışa taşımak istiyoruz. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&uuml;nlerde biz &ouml;nerilerimizi, taraflar &ouml;nerilerini ortaya koyacak bu değerlendirmeyi yapacağız cevabını verdi.

Soylu: Emekliye banka promosyonu ile ilgili değerlendirmemiz olacak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, emekliye banka promosyonu verilmesine ilişkin, bu ayın sonuna kadar bir değerlendirme ortaya koyacaklarını bildirdi

Öne Çıkanlar