TCMB bilançosunda tarihi zarar
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2023 yılında 818,2 milyar TL zarar açıkladı. Bankanın 2023 yılında toplam aktifleri ise 6,9 trilyon TL olarak kaydedildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (2023) kur korumalı mevduatların da etkisiyle 2023 yılında zarar açıkladı.
Resmi Gazete'de yayımlanan bilanço verilerine göre TCMB 2023 yılında 818,2 milyar TL zarar yazdı. Banka 2022 yılında 72 milyar TL'lik kâr açıklamıştı.
Bilançoda değerleme hesabı kalemi ise 817,8 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. TCMB’nin döviz pozisyonu ve kur korumalı mevduat fark ödemeleri sebebiyle değerleme hesabındaki gelişmeler TCMB'nin 2023 sonunda bu doğrultuda zarar açıklayabileceğine işaret ediyordu.
TCMB'nin zararı likidite yönetimi açısından da önemli görünüyor. TCMB'den Hazine'ye kâr transferi olmayacağı için bu durumun likidite genişlemesine engel olacağı öngörülüyor. Önceki yıllarda TCMB elde ettiği kardan ihtiyat akçesi olarak Hazine’ye aktarım yapmıştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 2023 yılına ait 92. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Nisan 2024 Salı günü gerçekleştirilecek.
Toplantının gündeminde, Banka Meclisi ve Denetleme Kurulunun 2023 hesap yılına ait raporlarının okunması ve görüşülmesi, 2023 yılına ait bilanço, kâr ve zarar hesabının onaylanması, Banka Meclisi üyelerinin ve Denetleme Kurulunun ibraları, Banka Meclisinin 30 Nisan 2024 tarihi bitiminde boşalacak iki üyeliği için seçim yapılması ve Denetleme Kurulunun 30 Nisan 2024 tarihi bitiminde boşalacak bir üyeliği için seçim yapılması bulunuyor.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp TCMB’nin açıkladığı zarar hakkında Bloomberg HT’ye değerlendirmede bulundu.
Demiralp, “Merkez bankaları kâr amacı güden kuruluşlar değil, dolayısıyla kağıt üstünde Merkez Bankası’nın kar etmesinden veya zarar etmesinden çok nihai hedefine ulaşabiliyor mu ulaşmıyor mu ona bakmak lazım. Performansını değerlendirirken sen zarar etmişsin demek bir Merkez Bankası’nın tek başına ne iyi olduğunu gösterir ne kötü olduğunu gösterir. Bu kadar ciddi bir zarar söz konusuyken esas hassasiyetin bunun bir servet transferi olması ile ilgili doğrudan Merkez Bankası’nın para basıp Kur Korumalı Mevduat (KKM) tutabilecek olan daha varlıklı kişilere kaynak aktardığını görüyoruz. Bu bir opsiyon ve KKM’den elde ettiğiniz faiz o dönemdeki dövizdeki değer kaybı daha fazla olursa Merkez Bankası doğrudan kaynak aktarımı yapıyor. Benim esas eleştirim bu konu bir Merkez Bankası’nın hiçbir zaman için özel sektörle veya şahısla doğrudan bir ilişkiye girmemesi gerektiği dünyada kabul edilmiş bir hassasiyet var” dedi.