Bloomberght
Bloomberg HT Tarım İklim değişikliği ilk kez Merkez Bankası raporuna girdi

İklim değişikliği ilk kez Merkez Bankası raporuna girdi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 32'nci Finansal İstikrar Raporu'nda ilk defa iklim değişikliğinden kaynaklanan finansal riskler ve çevreci finans konusunda bir çalışma yayımladı

Giriş: 28 Mayıs 2021, Cuma 13:26
Güncelleme: 31 Mayıs 2021, Pazartesi 09:16

EROL OYTUN ERCAN

Merkez bankalarının gündeminde iklim değişikliği konusu öne çıkıyor. Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda'nın iklim değişikliğinin para politikası açısından tartışma başlıklarından biri olacağını ifade etmesinin ardından Türkiye'de Merkez Bankası finansal raporuna ilk kez iklim değişikliği ile ilgili ifadeler girdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yayımladığı Finansal İstikrar Raporu’nda ilk defa iklim değişikliğinden kaynaklanan finansal riskler ve çevreci finans konusunda çalışmasını yayımladı.

Raporda “İklim değişikliği, uluslararası finansal kuruluşlarca finansal sistem için çeşitli riskler barındıran yapısal bir sorun olarak ele alınmaktadır” diye belirtilirken Avrupa Birliği’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile büyüme stratejisinden de bahsediliyor.

Raporda Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda AYM kapsamında Türkiye’yi etkileyebilecek geçiş risklerinin yönetilmesi için çalışmalar yürütüldüğü belirtilirken bu sürecin düzensiz yönetilmesi halinde firmaların kırılganlıklarının artabileceği vurgulanıyor.

Bankacılık sektörü tarafından ihraç edilen çevreci/sürdürülebilir tahvil miktarı 2016 yılından bu yana artarak toplam 2,7 milyar dolara ulaştığı ifade edilirken, finansmanın büyük kısmının Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Dünya Bankası, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası, Fransız Kalkınma Ajansı ve Alman Sanayileşme Fonu gibi kuruluşlarca sağlandığına değinildi.

"İklim değişikliği bir para politikası konusu haline gelecek"

Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda da cuma günü bankanın para politikası tartışmalarında iklim değişikliğinin göz önüne alınacağını belirtmişti.

İklim değişikliğiyle önemli derecede ilgilendiklerini belirten Kuroda, “Doğal olarak, para politikaları tartışmalarında bu soruna karşı nasıl bir cevap vermeliyiz konusu konuşulan başlıklardan biri olacak” dedi.

Kuroda, merkez bankasının yeşil tahvil alımına başlayıp başlamayacağıyla ilgili sorulara ise “Merkez bankasının yeşil tahvil alıp almamasıyla ilgili tartışmalar sürüyor ama bu para politikasının değil varlık yönetiminin konusu” dedi.

"İklim değişikliğinin bilanço bazında incelenmeye başlandığı bir döneme giriyoruz"

Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova merkez bankalarının gündeminde iklim değişikliğinin giderek daha fazla yer almasıyla ilgili “İklim değişikliği özellikle ekonomik etkileri çok fazla olacağı için Merkez Bankaları düzeyinde ele alınıyor. Çünkü en çok etkileyeceği alanlardan biri bankalar şirketler bazında diğeri de sigorta şirketleri” dedi.

Finansal olmayan raporlama kapsamında halihazırda sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde iklim değişikliğinin ele alındığını belirten Arzova, “Ancak şimdi özellikle iklim değişikliği raporlaması adı altında hem etki hem de önlemlerin bilanço dönemleri bazında incelenmeye başlandığı bir döneme giriyoruz” diye ekledi.

Arzova, bütün bunlardan dolayı TCMB’nin bu risklere vurgu yapmasının iklim değişikliğinin ekonomik etkilerinin farkına varılması için önemli olduğunu belirtti.

"İklim krizinin sayısallaştırılması enflasyon hedeflemesi için kritik"

TSKB Başekonomisti Dr. Burcu Ünüvar da TCMB’nin öncellikle araştırma faaliyetleri içerisinde iklim krizinin etkilerini ele almasını faydalı bir başlangıç olarak gördüğünü belirtti.

Ünüvar, "Para politikası talep cephesinden gelen riskleri yönetme konusunda daha doğrudan araçlara sahip. İklim krizinin getirdiği arz yönlü şokların yönetimi daha detaylı ve bütüncül bir yaklaşımı gerektiriyor. Bu da, Yeşil Merkez Bankacılık ve Yeşil Para Politikası Araçları kavramlarının yakın zamanda artan şekilde gündeme girmesini sağladı. İklim krizinin etkilerinin sayısallaştırılarak para politikası iletişimi içerisinde paylaşılması, bir toplumsal mutabakat rejimi olan Enflasyon Hedeflemesi için son derece kritik adımlardan biri olarak öne çıkıyor. Dünyanın ve ülkemizin ajandası iklim krizi ile mücadelede, merkez bankalarının rolünün giderek artacağına işaret ediyor. Bu açıdan, TCMB’nin de Finansal İstikrar raporunda konuya giriş yapmasını son derece olumlu buluyorum. Çalışmalarının devamının geleceğini tahmin ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.