"TCMB'nin politikasında başlıca faktörler enflasyon ve küresel risk algılaması"

Ekonomistler, T&uuml;rkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faizlerde değişikliğe gitmemesinde başlıca fakt&ouml;rlerin enflasyon seviyesi ve k&uuml;resel risk algılaması olduğunu belirtti. TCMBnin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı y&uuml;zde 8, Merkez Bankası bor&ccedil;lanma faiz oranı y&uuml;zde 7,25, marjinal fonlama oranı y&uuml;zde 9,25 ve Ge&ccedil; Likidite Penceresi (GLP) bor&ccedil; verme faiz oranı y&uuml;zde 12,25 d&uuml;zeyinde sabit tutuldu. TCMBnin faiz kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan, AA Finans analisti, Ekonomist Haluk B&uuml;r&uuml;mcek&ccedil;i, kararın herhangi bir s&uuml;rprize yol a&ccedil;madığını belirterek, enflasyonun ağustos ayında y&uuml;zde 10,7ye y&uuml;kselmesi ve TCMBnin fonlama maliyetini &ouml;nceki toplantıdan bu yana değiştirmemesini faizlerde bir değişiklik olmayacağı sinyali olarak algıladıklarını ifade etti. B&uuml;r&uuml;mcek&ccedil;i, TCMBnin fiyatlama davranışlarına dair riske dikkati &ccedil;ekerken, sıkı para politikası duruşunu koruduğunu anımsatarak, Kurul, enflasyonun bulunduğu y&uuml;ksek seviyeler ve &ccedil;ekirdek enflasyon g&ouml;stergelerine ilişkin gelişmelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğunu belirterek, sıkı para politikası duruşunun korunduğunu belirtti. A&ccedil;ıklamada ileriye y&ouml;nelik olarak da enflasyonda belirgin iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun korunacağı ve gerekirse ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği belirtildi. bilgisini verdi. Kurulun ekonomiye ilişkin değerlendirmeleri &ouml;nceki toplantıya g&ouml;re b&uuml;y&uuml;me a&ccedil;ısından daha olumluya d&ouml;nerken, enflasyon g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;nde yine temkinli bakış sergilendiğini aktaran B&uuml;r&uuml;mcek&ccedil;i, şunları kaydetti: Ekonomik g&ouml;r&uuml;n&uuml;me ilişkin değerlendirme &ouml;nceki toplantıya g&ouml;re değişime uğradı. İktisadi faaliyetteki toparlanmanın devam ettiğine ifadesi yerine g&uuml;&ccedil;lendiği ifadesi getirilerek bir anlamda toparlanmanın &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyrekte daha fazla g&uuml;&ccedil;leneceği mesajını vermiş oldu. Dış talep i&ccedil;in ise yine olumlu konuşuldu. İleriye y&ouml;nelik olarak ise daha &ouml;nce kullanılan alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyet g&uuml;c&uuml;n&uuml; korumaktadır şeklindeki ifade ise metinden &ccedil;ıkarılarak, kalan d&ouml;nemde bunların etkisinin sınırlı olacağı mesajı verildi. &Ouml;te yandan enflasyona ilişkin olarak ise enflasyonun bulunduğu y&uuml;ksek seviyeler ve &ccedil;ekirdek enflasyon g&ouml;stergelerine ilişkin gelişmeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmaktadır denilerek, enflasyon i&ccedil;in temkinli olunduğu mesajı iletilmiş oldu. B&uuml;r&uuml;mcek&ccedil;i, Merkezin repo ihalesi a&ccedil;mayarak ortalama fonlama maliyetini y&uuml;zde 12,0 civarında tutma politikasının devam edeceğini dile getirerek, Bug&uuml;nk&uuml; kararlar sonrası Merkez Bankasının kısa vadede likidite duruşunda bir değişikliğe gitmeyeceği anlaşılıyor. Ancak, aleyhteki baz etkilerinin de katkısı ile eyl&uuml;l-kasım d&ouml;neminde manşet enflasyonun y&uuml;kselmeye devam edecek olması &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde enflasyon beklentilerine ilave k&ouml;t&uuml;leştirme getirir ve kur sepeti bazında d&ouml;viz kurlarında &ouml;nemli bir gerileme g&ouml;zlenmezse bankanın duruşunu bir miktar daha sıkılaştırması da gerekebilir. diye konuştu. Enflasyon bundan sonraki s&uuml;re&ccedil; olduk&ccedil;a kritik olacak İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ da alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyetin g&uuml;c&uuml;n&uuml; koruduğu ifadesinin bu toplantıda tamamen kaldırıldığına dikkati &ccedil;ekerek, Bu c&uuml;mleyi aslında bazı alınan teşviklerin zamanlama olarak sonuna gelinmesinden &ouml;t&uuml;r&uuml; kullandığını d&uuml;ş&uuml;nmekteyiz. dedi. Enflasyonla ilgili, ağustos ayı enflasyon rakamlarında &ccedil;ift haneye ulaşılmasının TCMByi de rahatsız etmeye devam ettiğini aktaran Karadağ, &ouml;zellikle &ccedil;ekirdek enflasyonun Merkezin metninde yer almasının &ccedil;ekirdek enflasyonun 2010 yılından sonra ilk kez &ccedil;ift haneye ulaşması nedeniyle olduk&ccedil;a &ouml;nemli bir durum olduğunu s&ouml;yledi. Karadağ, Bilindiği &uuml;zere, TCMB 2017 yılında da enflasyonla m&uuml;cadeleye devam ediyor ve ağustos ayına kadarki s&uuml;re&ccedil;te enflasyondaki tablo Merkez &ccedil;er&ccedil;evesinde bir risk olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yordu ancak bu toplantıdaki kadar enflasyona bakış a&ccedil;ıları k&ouml;t&uuml;mser değildi. Enflasyon bundan sonraki s&uuml;re&ccedil; olduk&ccedil;a kritik olacak ve bu toplantıda bu kadar net bir şekilde dilini değiştiren Merkez, ilerleyen s&uuml;re&ccedil;te de enflasyonda hızlı bir şekilde iyileşme beklemediğinin de sinyalini vermiş gibi g&ouml;z&uuml;k&uuml;yor. TCMB, 2017 yılının kalanında ekim ve aralık olmak &uuml;zere iki toplantısı bulunuyor ve bu koşullar altında bu toplantılarda da sıkı duruşunu koruması beklenebilir. yorumunu yaptı. Ocak ayından bu yana sıkı duruşunu koruyan TCMBnin, TL &uuml;zerindeki oynaklığı azalttığını ve azaltmaya devam ettiğini vurgulayan Karadağ, şunları kaydetti: Dolayısıyla, bu duruşunu koruyarak bir s&uuml;re daha i&ccedil; tarafta enflasyon rakamlarını takip ederken dış piyasada ise Fed-Trump ikilisiyle şekillenen doları takip edecek. Beklentiler dahilinde alınan karar ve enflasyon vurgusunun ardından, TL varlıklar &uuml;zerinde sınırlı pozitif bir etki izlendi ve dolar/TL kuru 3,4465 seviyesine doğru geri &ccedil;ekildi. Şu sıralarda, yeniden 3,45 seviyesinin &uuml;zerine y&uuml;kselen kur i&ccedil;in beklentiler bir s&uuml;re daha 3,45 &ccedil;evresinde tutunmaya devam etmesi y&ouml;n&uuml;nde. &Ouml;zellikle, dış piyasada doların g&uuml;&ccedil;lenmeye &ccedil;alışması, gelişen &uuml;lke para birimlerindeki seyri bozmaya neden olduğu gibi dolar/TL kurunun da yukarı y&ouml;nde tepki vermesini tetikliyor. Dolayısıyla, kurda geri &ccedil;ekilmeler sınırlı ve 3,45 seviyesinin &uuml;zerindeki seyrinde ısrarcı olması durumunda ise 3,45-3,50 aralığında bir s&uuml;re izlenebilir. Enflasyon verilerine bağlı değişkenlik g&ouml;sterebilir Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Uzmanı &Ouml;zgecan &Ouml;zdemir ise TCMBnin, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın g&uuml;&ccedil; kazandığına işaret ettiğini belirterek, Bir s&uuml;redir kırılganlık oluştuğunu izlediğimiz T&uuml;rk lirasının bu karar sonrasında değer kazandığını g&ouml;r&uuml;yoruz. dedi. &Ouml;zdemir, Merkez Bankasının bir &ouml;nceki toplantı metninde dikkat &ccedil;ektiği i&ccedil; talepte kısmi iyileşme ibaresinin i&ccedil; talepte iyileşme olarak değiştirildiğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Ayrıca AB &uuml;lkeleri talebindeki artışın ihracat &uuml;zerindeki olumlu etkisinin devam ettiği de dile getiriyor. Diğer taraftan Merkez Bankası, iktisadi faaliyetlerin g&uuml;&ccedil;lenerek yapısal reformların uygulamaya ge&ccedil;ilmesi ile beraber b&uuml;y&uuml;me potansiyelinde &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de artış yakalanabileceğinin altını &ccedil;iziyor. şeklinde konuştu. İ&ccedil; dinamiklerde azalan risk algısının da ekonomik g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; desteklediğini kaydeden &Ouml;zdemir, TCMBnin enflasyon endişeleri ile beraber s&uuml;rd&uuml;rm&uuml;ş olduğu para politikası kararları, gelecek enflasyon verilerine bağlı olarak değişkenlik g&ouml;sterebilir. Ancak ABD Merkez Bankasının (Fed) g&uuml;&ccedil;l&uuml; olan aralık ayı faiz artırım ihtimalinin ger&ccedil;eklik kazanması ile beraber TCMBnin yıl sonuna kadar sıkı para politikası duruşunu s&uuml;rd&uuml;rerek piyasaları şaşırtmayacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. ifadelerini kullandı.

"TCMB'nin politikasında başlıca faktörler enflasyon ve küresel risk algılaması"

Ekonomistler, TCMB'nin faizlerde değişikliğe gitmemesinde başlıca faktörlerin enflasyon seviyesi ve küresel risk algılaması olduğunu belirtti

Öne Çıkanlar