Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Telekom sektöründe enflasyon baskısı

Telekom sektöründe enflasyon baskısı

İki yıldır etkisini koruyan Kovid salgını uzaktan çalışmaya olanak verecek internet ve online data kullanımı artarken kârlılıklarda artan enflasyona karşı taahhütler dolayısıyla baskı hissediliyor.

Giriş: 19 Ocak 2022, Çarşamba 13:50
Güncelleme: 19 Ocak 2022, Çarşamba 13:50

BLOOMBERG HT ARAŞTIRMA

Pandemide artan internet ve online data kullanımına karşın telekom şirketleri fiyatları, taahhüttlü anlaşmalar nedeniyle cep telefonu abonelerine yansıtamadı.

2021 yılı üçüncü çeyrekte enflasyon yüzde 20 seviyesinde olurken, şirketlerin abone başına gelirleri yüzde 9 ile 13 oranında arttı.

Garanti BBVA Yatırım’ın sektör analizinde "operatörlerin yüksek enflasyonu ve artan maliyetlerini gecikmeli olarak fiyatlarına yansıtmasına neden olabilir" görüşü yer aldı.

Türkiye telekom sektörü pandemiden dolayı alışkanlıkların değişmesinden pozitif, yurt içerisindeki Türk lirasındaki değer kaybı ve yükselen enflasyon ortamından ise negatif etkilendi.

2020 Mart'tan itibaren Türkiye’de görülen pandemi tüketim alışkanlıklarında değişikliklere yol açtı. Bireysellerin internet kullanımının pandemiden dolayı ivmelenmesi; online hizmetlerin ve data tüketiminin artmasına sebep oldu.

Telekomünikasyon sektörü açısından pozitif olan bu gelişmeler kısa vadede sektör açısından aynı yansımayı göstermedi. Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 36’lara kadar sıçrarken enflasyonda ana harcama kalemlerinde en az yıllık artışların yaşandığı kalem haberleşme oldu.

Orta ve uzun vadede haberleşme endeksi TÜFE’yi yakalasa da kısa vadedeki ayrışmalar sektör karlılığını baskıladı. 2016 – 2020 yılları arasında TÜFE ile haberleşme endeksi arasındaki makas 5 ila 10 puan arasında gerçekleşirken, 2021 Temmuz ayında başlayan ayrışmanın boyutu son veriyle 27,32 puana ulaştı.

Ön ödemeli abone azaldı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun paylaştığı 2021 yılı 3. çeyreğine dair pazar verilerinde Türkiye’de ön ödemeli abone oranı yüzde 33,5 seviyesine geriledi.

Bu rakam 2018 yılının ilk çeyreğinde yüzde 45,5 seviyesindeyken, yıllar içerisinde gerilemesini sürdürdü. Aynı süre zarfında bir faturalı mobil abone oranında artış izlendi. Türkiye’de mobil abonelerin, abonelik türlerine bakıldığında 2021 yılı üçüncü üç aylık dönemde mobil abonelerin yüzde 33,5’ini ön ödemeli abonelerin oluşturduğu görüldü.

Son bir yılda faturalı abonelerin oranı yüzde 64’ten yüzde 66,5’e çıktı. Telekomünikasyon firmaları müşterileri ile yapmış olduğu taahhütlü anlaşmalar dolayısıyla, faturalara zam söz konusu olduğunda müşterinin taahhüdünün dolmasını beklemek durumunda.

Faturalı abonelerin ağırlığının artmaya devam etmesi artan maliyetlerin müşterilere daha geç yansıtılmasına neden oldu. Bu gelişmenin şirketlerin kısa vadede ciro büyümelerinde enflasyonun altında kalmasına neden olabilecek. Firmalar orta ve uzun vadede bu farkı ancak taahhütler sona erdikçe kapatabilecek.

Abone gelirleri enflasyonun gerisinde kaldı

2021 yılı üçüncü çeyrek itibarıyla Turkcell için abone başına aylık gelir 50,6 TL, Vodafone için 44,7 TL, TT Mobil için ise 41,4 TL olarak görüldü. Geçen yıla göre abone başına aylık gelirlerin artışına bakıldığında Turkcell’de 9 yüzde , Vodafone’da 11 yüzde, Türk Telekom’da ise 13 yüzde oldu. Aynı dönemde Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 20 seviyelerinde gerçekleşti.

Yansıma gecikmeli olacak

Garanti BBVA Yatırım’ın Mali Piyasalar Stratejisi raporunda telekom sektörüne detaylı analiz paylaşıldı. Kurum telekom sektörü için 2022 yılında nötr görüş bildirdi.

Sektörün her ne kadar data kullanımını, dijital servis ve online kanalların kullanımını ve alışkanlıkları artırmış olsa da, yüksek enflasyon ve artan maliyetler kontratlı aboneler nedeniyle hızlı bir şekilde fiyatlara yansıtamayacağını düşünüyor.

Kurum "Faturalı abonelerin toplam aboneler içinde daha yüksek ağırlıkta olması, operatörlerin yüksek enflasyonu ve artan maliyetlerini daha gecikmeli olarak fiyatlarına yansıtmasına neden olabilir. Ayrıca TL’de sert değer kayıpları, operatörlerin artan hedge oranlarına rağmen, son çeyrekte kur farkı gideri kaydetmelerine neden olabilir’’ değerlendirmesinde bulundu.

2022 yılına dair ise TL’nin değer kaybı ve alt yapı harcamalarının döviz bazlı olması nedeniyle 2022 yılında altyapı paylaşımı ve ortak altyapı yatırımları ile ilgili haber akışlarının daha yoğun olacağını düşünüyor.