TİM, ihracat rakamlarını açıkladı

T&uuml;rkiye İhracat&ccedil;ılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet B&uuml;y&uuml;kekşi, şubat ayı ihracat rakamlarını Denizli İhracat&ccedil;ılar Birliğinde d&uuml;zenlenen basın toplantısında a&ccedil;ıkladı. İhracat 2014 yılı şubat ayında, bir &ouml;nceki yılın aynı ayına oranla y&uuml;zde 4,3 l&uuml;k artışla 12 milyar 93 milyon 42 bin dolar oldu. 2013 yılı şubat ayında ihracat 11 milyar 591 milyon 927 bin dolar d&uuml;zeyinde ger&ccedil;ekleşmişti. T&uuml;rkiye İhracat&ccedil;ılar Meclisi (TİM) verilerine g&ouml;re, 2014 yılı şubat ayında ihracat bir &ouml;nceki yılın aynı ayına g&ouml;re y&uuml;zde 4,3 oranında artarak 11 milyar 591 milyon 927 bin dolardan, 12 milyar 93 milyon 42 bin dolara y&uuml;kseldi.Son 12 aylık d&ouml;nemdeki (2013-2014) ihracat ise bir &ouml;nceki 12 aylık d&ouml;neme g&ouml;re (2012-2013) y&uuml;zde 0,6 azalarak 153 milyar 439 milyon 469 bin dolardan 152 milyar 509 milyon 115 bin dolara geriledi.Şubat ayında en fazla ihracat yapan sekt&ouml;r 1 milyar 836 milyon 129 bin dolar ile otomotiv end&uuml;strisi olurken, bu sekt&ouml;r&uuml; 1 milyar 489 milyon 411 bin dolar ile hazırgiyim ve konfeksiyon, 1 milyar 196 milyon 902 bin dolar ile de &ccedil;elik sekt&ouml;r&uuml; takip etti.T&uuml;rkiye nin şubat ayında toplam ihracatının y&uuml;zde 82,4 &uuml;n&uuml; ger&ccedil;ekleştiren sanayi grubunda, 2013 yılının aynı ayına g&ouml;re y&uuml;zde 4 artışla 9 milyar 966 milyon 803 bin dolarlık ihracat ger&ccedil;ekleşirken, y&uuml;zde 14,9 unu oluşturan tarım grubunda y&uuml;zde 11,5 artışla 1 milyar 798 milyon 721 bin dolarlık ihracat, y&uuml;zde 2,7 sini oluşturan madencilik grubunda ise y&uuml;zde 17,9 luk azalışla 327 milyon 517 bin dolarlık ihracat yapıldı.Sanayi sekt&ouml;r&uuml; alt başlığında, toplam ihracat i&ccedil;indeki y&uuml;zde 61,8 paya sahip sanayi mamulleri sekt&ouml;r&uuml; ilk sırada yer aldı. Sanayi mamulleri sekt&ouml;r&uuml;ndeki en b&uuml;y&uuml;k payı ise y&uuml;zde 15,2 ile otomotiv sekt&ouml;r&uuml; aldı.Aynı d&ouml;nemde en y&uuml;ksek ihracat artışı y&uuml;zde 37,1 ile fındık ve mamulleri sekt&ouml;r&uuml;nde ger&ccedil;ekleşti. Bu sekt&ouml;r&uuml; y&uuml;zde 25,0 ile su &uuml;r&uuml;nleri ve hayvansal mam&uuml;ller ile y&uuml;zde 19,7 ile de meyve sebze mam&uuml;lleri izledi.2014 yılı şubat ayında bir &ouml;nceki yılın aynı ayına g&ouml;re ihracatı en &ccedil;ok azalan sekt&ouml;r y&uuml;zde 55,5 ile zeytin ve zeytin yağı sekt&ouml;r&uuml; oldu. Bu sekt&ouml;r&uuml; y&uuml;zde 45,1 ile gemi ve yat &uuml;r&uuml;nleri sanayi ve y&uuml;zde 30,9 ile de t&uuml;t&uuml;n ve mamulleri takip etti.T&uuml;rkiye nin şubat ayında ger&ccedil;ekleştirdiği ihracatta ilk 10 da yer alan &uuml;lkeler sırasıyla Almanya, Irak, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Rusya, ABD, İspanya, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri oldu. T&uuml;rkiye İhracat&ccedil;ılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet B&uuml;y&uuml;kekşi, T&uuml;rkiye deki g&uuml;ndemin ekonomiden kaymamasını, d&uuml;nyadaki toparlanmayı algılamasını istiyoruz dedi. B&uuml;y&uuml;kekşi, Şubat ayı ihracat rakamlarının değerlendirilmesi amacıyla Denizli İhracat&ccedil;ılar Birliğinde d&uuml;zenlenen basın toplantısında, ilk 2 aylık ihracatın y&uuml;zde 6,5 artarak 24 milyar 565 milyon dolar olarak ger&ccedil;ekleştiğini belirtti. Şubat ayında ihracatın, ge&ccedil;en yılın aynı ayına g&ouml;re y&uuml;zde 4,3 artışla 12 milyar 93 milyon dolar olduğunu a&ccedil;ıklayan B&uuml;y&uuml;kekşi, ş&ouml;yle konuştu: Şubat ayında en fazla ihracatı 1 milyar 836 milyon dolar ile otomotiv sekt&ouml;r&uuml; yaparken, hazır giyim ve konfeksiyon sekt&ouml;r&uuml; 1 milyar 489 milyon dolar ihracat ile ikinci sırada, kimyevi maddeler sekt&ouml;r&uuml; ise 1 milyar 449 milyon dolar ihracat ile &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; sırada yer aldı. Şubat ayında en fazla ihracat artışını y&uuml;zde 37,1 ile fındık sekt&ouml;r&uuml;, y&uuml;zde 25 ile su &uuml;r&uuml;nleri ve hayvansal mamuller sekt&ouml;r&uuml; ve y&uuml;zde 19,7 ile meyve sebze mamulleri sekt&ouml;r&uuml; yakaladı. Birlik kaydından muaf ihra&ccedil; kalemleri hari&ccedil;, net mal ihracatının ilk 2 aydaki k&uuml;m&uuml;le artış performansı y&uuml;zde 6,8 oldu. Son 12 aylık d&ouml;nemdeki ihracat ise y&uuml;zde 0,6 gerileyerek 152 milyar 509 milyon dolara indi. B&uuml;y&uuml;kekşi, şubat ayında en fazla ihracat yapılan 3 &uuml;lkenin sırasıyla Almanya, Irak ve İngiltere olduğunu ifade ederek, Almanya ya ihracatımız ge&ccedil;en yılın aynı ayına g&ouml;re y&uuml;zde 7 artarken, Irak a ihracatımız y&uuml;zde 19, İngiltere ye ihracatımız y&uuml;zde 7 artış g&ouml;sterdi. Şubat ayında ihracatımızın &ouml;nemli oranda arttığı &uuml;lkeler arasında y&uuml;zde 235 artış ile Etiyopya, y&uuml;zde 188 artış ile Hırvatistan, y&uuml;zde 97 artış ile Fas, y&uuml;zde 90 artış ile Birleşik Arap Emirlikleri, y&uuml;zde 86 artış ile Şili, y&uuml;zde 81 artış ile Suriye ve y&uuml;zde 70 artış ile Nijerya yer aldı. AB ye ihracatımız şubat ayında y&uuml;zde 8 artarak 5,4 milyar dolara, Ortadoğu ya ihracatımız y&uuml;zde 19 artarak 2,3 milyar dolara y&uuml;kseldi. Afrika ve Kuzey Amerika &uuml;lkelerine ihracatımız y&uuml;zde 5 artış g&ouml;sterdi diye konuştu.En fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında ihracatı en fazla artan ilin y&uuml;zde 83 ile Sakarya olduğunu dile getiren B&uuml;y&uuml;kekşi, Sakarya yı y&uuml;zde 14 ihracat artışıyla Gaziantep in ve y&uuml;zde 8 le İstanbul un takip ettiğini kaydetti.B&uuml;y&uuml;kekşi, Ankara nın ihracatı y&uuml;zde 7 artarken, Denizli ihracatını en fazla artıran 5. şehir oldu y&uuml;zde 5 le. Manisa ve Hatay ın y&uuml;zde 1 arttı, Bursa nın ihracatında y&uuml;zde 2, İzmir in ihracatında y&uuml;zde 3 d&uuml;ş&uuml;ş oldu. Denizli, &ouml;zellikle ilk iki ayda y&uuml;zde 9 ihracat artışıyla T&uuml;rkiye ortalamasının &uuml;zerine &ccedil;ıkmış oldu dedi.- Olası oynaklıklara karşı ihracat&ccedil;ılarımızın son derece ihtiyatlı olması gerek D&uuml;nya ekonomisine baktıklarında, bu yılki gidişatı şekillendirecek &ouml;nemli unsurlardan birinin, daha &ouml;nce de bahsettikleri gibi ABD Merkez Bankası FED in parasal genişlemeden &ccedil;ıkışı olduğunu vurgulayan B&uuml;y&uuml;kekşi, ş&ouml;yle devam etti: FED k&uuml;resel kriz sonrası başlattığı genişletici para politikasını terk ediyor. FED in politikalarında da bundan sonra &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir değişiklik &ouml;ng&ouml;r&uuml;lm&uuml;yor. &Ouml;zellikle bunun i&ccedil;in olası oynaklıklara karşı biz ihracat&ccedil;ılarımızın da son derece ihtiyatlı olması gerekiyor ki &ouml;zellikle son g&uuml;nlerde, &ouml;zellikle d&uuml;nyada değişik gelişmeler de yaşanıyor başta Ukrayna olmak &uuml;zere. Firmalarımızın bu riskleri de &ouml;ng&ouml;rerek gerek vadeli gerekse nakit akışlarına ve kaynak kullanımına &ccedil;ok dikkat etmeleri gerekiyor. FED in politikalarından dolayı finansal piyasalarda &ouml;nemli &ccedil;alkantılar yaşandı. Bundan sonra da yaşanmaya devam edeceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. - K&uuml;resel talep bir normalleşme s&uuml;recine girdi D&uuml;nya ekonomisinde &ccedil;ok &ouml;nemli pozitif gelişmeler de yaşandığını kaydeden B&uuml;y&uuml;kekşi, T&uuml;rkiye nin bu olumlu iklimi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: D&uuml;nya ekonomisi ve k&uuml;resel talep bir normalleşme s&uuml;recine i&ccedil;erisine girdi. Gelişmiş &uuml;lkelerdeki b&uuml;y&uuml;me eğilimi d&uuml;nya genelindeki talebi de destekliyor. &Ouml;zellikle Avrupa Birliği ve Avro B&ouml;lgesi 2013 yılının son &ccedil;eyreğinde de b&uuml;y&uuml;mesini s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;. Sydney de ge&ccedil;tiğimiz hafta sona eren G-20 Maliye Bakanları toplantısında da d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k 20 ekonomisinin beş yıl i&ccedil;inde, 2 trilyon dolarlık bir b&uuml;y&uuml;me ve 10 milyonlarca yeni istihdam oluşturma hedefi a&ccedil;ıklandı. G-20 &uuml;lkeleri 2014-2018 d&ouml;neminde b&uuml;y&uuml;me temposunu 2 puan artırmayı hedefliyor.Genel olarak baktığımızda gerek d&uuml;nya ekonomilerinde gerek Avrupa Birliği nde, IMF ve D&uuml;nya Bankası tarafından b&uuml;t&uuml;n b&uuml;y&uuml;me beklentileri olumlu olarak veriliyor. Yani yurt dışında genel olarak olumlu bir hava hakim. &Ouml;zellikle bu yıl gelişmiş ve gelişmekte olan &uuml;lkeleri bekleyen g&uuml;zel bir b&uuml;y&uuml;me ve ticaret iklimi var. Avrupa da b&uuml;y&uuml;me beklentileri pozitif. AB, 3 &ccedil;eyrektir bir &ouml;nceki d&ouml;neme g&ouml;re b&uuml;y&uuml;yor. Bunun paralelinde &ouml;zellikle son g&uuml;nlerde Sayın Başbakanımızın ortaya koyduğu AB &uuml;yeliği ile yakınlaşmalar, Br&uuml;ksel i ziyareti de AB ye &uuml;yelik adına olumlu bir hava. Kıbrıs ta yaşanan gelişmeler son derece sevindirici. Dolayısıyla d&uuml;nyadaki bu ekonomik olumlu gelişmelerden bizim de T&uuml;rkiye olarak, maksimum derecede istifade etmemiz gerekiyor. - Negatif g&uuml;ndemin bize zarar verdiğine inanıyoruz D&uuml;nya ekonomisinden olumlu sinyaller alırken, d&uuml;nya ticaretinde yeni bir baharın r&uuml;zgarları eserken, T&uuml;rkiye g&uuml;ndeminin ekonomiden kopup, kısır siyasi &ccedil;ekişmelere odaklanmamasını herkesin bundan sonraki en b&uuml;y&uuml;k hedefi olduğunu belirten B&uuml;y&uuml;kekşi, Biz bundan sonra &ouml;zellikle &ccedil;ekişmelerin etik kuralları hi&ccedil;e sayarak yıkıcı bir boyuta taşınmaması gerektiğine inanıyoruz dedi.T&uuml;rkiye nin 12 yıl gibi kısa bir s&uuml;rede, hem ekonomide hem dış politikada hem demokraside, iletişimde, ulaşımda, sağlıkta &ccedil;ok &ouml;nemli yollar kat ettiğini ve t&uuml;m d&uuml;nya tarafından da takdirle karşılandığını dile getiren B&uuml;y&uuml;kekşi, şunları kaydetti: Biz siyasi tartışmalarla bu kazanımları geriye g&ouml;t&uuml;r&uuml;lmemesi gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Hele hele &ccedil;&ouml;z&uuml;m s&uuml;reci gibi, sonuca ulaştığında &uuml;lkemize &ccedil;ağ atlatacak &ccedil;ok &ouml;nemli bir proje devam ederken, negatif g&uuml;ndemin bize zarar verdiğine inanıyoruz. Biz T&uuml;rkiye deki g&uuml;ndemin ekonomiden kaymamasını, d&uuml;nyadaki toparlanmayı algılamasını istiyoruz. G&uuml;ndemin ekonomiden sapması, iş d&uuml;nyası ve sivil toplumun temsilcileri olan bizleri son derece rahatsız ediyor. Hepimiz aynı gemideyiz. Bu &uuml;lke hepimizin. Yaşanan &ccedil;ekişmelerden iktisadi performans zarar g&ouml;r&uuml;r. Bu &ccedil;ekişmelerden kaybeden sadece siyasiler, iş adamları değil, kaybeden T&uuml;rkiye olur, diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bakıyoruz yurt dışında g&uuml;neşli g&uuml;nler var. &Ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k fırsatlar var. Bizim bunu kesinlikle ıskalamamamız gerekiyor. Bundan faydalanmamız gerekiyor. O y&uuml;zden bu treni ka&ccedil;ırmayalım. T&uuml;rkiye de yaşanan gelişmeleri bir hikaye ile anlatan B&uuml;y&uuml;kekşi, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Yolun kenarında yaşayan ve simit satan bir adam vardı. Bu adam az işitiyordu, bu y&uuml;zden radyosu yoktu. G&ouml;zleri bozuktu, bu y&uuml;zden gazete okumazdı. Ama taze simitler satardı. Yolun kenarında durup bağırırdı. Bir simit alır mısınız? Ve insanlar onun simitlerini alırdı. Ticaretini y&uuml;r&uuml;tmek i&ccedil;in daha b&uuml;y&uuml;k bir fırın aldı. Bir yaz tatilinde &uuml;niversitedeki oğlu ona yardıma geldi. Ertesi g&uuml;n oğlu ş&ouml;yle dedi, Baba radyoyu dinlemiyor musun? Gazeteleri okumuyor musun? Ekonomi iyi gitmiyor ve bizim &uuml;lkenin durumu k&ouml;t&uuml;. Bunun &uuml;zerine adam d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;. Eh oğlum &uuml;niversiteye gidiyor, gazeteleri okuyor, radyoyu dinliyor, haklı olmalı. Adam b&ouml;ylece aldığı unun ve siparişlerin miktarını azalttı. Tabelaları indirdi. Simitleri satmak i&ccedil;in yolun kenarında durmaktan vazge&ccedil;ti. Satışları da bir g&uuml;nde d&uuml;şt&uuml; ve sonunda Haklısın oğlum dedi, işler iyiye gitmiyor. Hikayenin &ouml;nemli dersler verdiğini s&ouml;yleyen B&uuml;y&uuml;kekşi, Kendi kendimize negatif algı yaratmamalıyız. Artık kısır &ccedil;ekişmeler yerine, &uuml;retimi, istihdamı, yatırımı ve ihracatı &ouml;ne &ccedil;ıkaracak g&uuml;ndeme ve projelere odaklanalım. Yakaladığımız ekonomik istikrarın devamı, g&uuml;ven ortamının s&uuml;rmesi bizim en b&uuml;y&uuml;k temennimiz. Devir daha fazla demokrasi ve dayanışma devridir. Bunlarla birlikte ekonomik bağımsızlığımızı artırma ve bizi 2023 hedeflerine g&ouml;t&uuml;recek yeni modele odaklanma devridir dedi.- D&ouml;viz kurlarının ulaştığı seviye ihracatı destekleyebilecek nitelikte B&uuml;y&uuml;kekşi, 2014 te ihracatın gerek 2012 yılından gerekse 2013 yılından daha olumlu olacağına inandıklarını dile getirerek, 2014 te d&ouml;viz kurlarının ulaştığı seviyenin ihracatı destekleyebilecek nitelikte olduğunu, bu olumlu koşulları lehlerine &ccedil;evirmek i&ccedil;in siyasi istikrar ve g&uuml;ven ortamının korunması gerektiğini, ihracata y&ouml;nelik desteklerin &ccedil;eşitlenmesi ve artırılması gerektiğini vurguladı.B&uuml;y&uuml;me ve dış ticaret hedeflerine ulaşmak i&ccedil;in istasyona gelen trenin ka&ccedil;ırılmaması gerektiğine dikkati &ccedil;eken B&uuml;y&uuml;kekşi, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Firmalarımıza ihracata odaklanmalarını, ihracata y&ouml;nelmelerini tavsiye ediyoruz. Biz kısa vadeli hedeflerle ilgilenmeyiz biz uzun vadeli hedeflere ve bu hedeflere y&ouml;nelik &ccedil;alışmalara devam ediyoruz. Bu doğrultuda, 58 bin ihracat&ccedil;ı firmayı temsil eden TİM olarak &uuml;zerimize d&uuml;şen g&ouml;revi aksatmadan s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yoruz. T&uuml;rkiye nin 2023 hedefine ihracat ile varacağına inanıyoruz. S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir bir b&uuml;y&uuml;menin en &ouml;nemli yolunun ihracatı artırmak olduğunu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. O y&uuml;zden TİM olarak markalaşmadan tasarıma, inovasyondan Ar-Ge ye, T&uuml;rkiye yi yeni &ccedil;ağa adapte edebilmek, T&uuml;rkiye yi yeni &ccedil;ağın &ouml;nc&uuml; &uuml;lkelerinden yapabilmek i&ccedil;in gece g&uuml;nd&uuml;z &ccedil;alışıyoruz. Bu ama&ccedil;la T&uuml;rkiye nin geleceği a&ccedil;ısından &ccedil;ok kritik olduğuna inandığımız bir projenin startını haftanın başında verdik.Ge&ccedil;tiğimiz salı g&uuml;n&uuml;, T&uuml;rkiye nin ilk inovasyon geliştirme programı Inova-lig projemizin basın lansmanın yaptık. 3 yılda t&uuml;m T&uuml;rkiye de yaygınlaşmasını hedeflediğimiz Inovalig projemiz ile inovasyona değer veren şirketlerimizi yarıştıracağız. Bu proje ile T&uuml;rkiye nin y&uuml;ksek yaratıcılık potansiyelini, doğru inovasyon y&ouml;netimi yetkinlikleri ile katma-değere d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek istiyoruz. Bu girişim, şirketlerimizin organizasyonlarına inovasyon k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml; aşılamaları i&ccedil;in &ccedil;ok &ccedil;ok &ouml;nemli bir fırsat. Dolayısıyla hem şirketlerimiz hem de &uuml;lkemiz a&ccedil;ısından a&ccedil;ığa &ccedil;ıkarılmayı bekleyen b&uuml;y&uuml;k bir fırsat var. Yıllardan beri beklediğimiz an geldi. 2023 hedefleri a&ccedil;ısından &ccedil;ok &ouml;nemli bir imkanlar var. Bu projenin T&uuml;rkiye nin yeni bir inovasyon stratejisine temel olacağına inanıyoruz. B&uuml;y&uuml;kekşi, İnternet Yasasında kendilerini &ccedil;ok yakından ilgilendiren maddeler olduğuna değinerek, yeni d&ouml;nemde patentli &uuml;retim yapan şirketlerden y&uuml;zde 50 daha az vergi alınmasının Ar-Ge yatırımı yapanlara &ouml;nemli bir rekabet avantajı getireceğini, bu teşvikin firmaların markalaşmasına da &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k katkı sağlayacağını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kaydetti.

TİM, ihracat rakamlarını açıkladı

İhracat Şubat ayında 1 yıl öncesine göre yüzde 4,3 artışla 12 milyar dolar dolar oldu

Öne Çıkanlar