TL'nin değer kaybı TCMB'yi zorluyor
FT haberinde, TL'nin değer kaybının yarattığı durum ve TCMB'nin politikası masaya yatırılıyor
Financial Times haberine göre, TL geçtiğimiz 5 yılın 4'ünde değer kaybetti. TL, 2008 yılında ABD doları karşısında neredeyse pariteye gelse de, dolar şimdilerde, neredeyse 3 TL seviyesine yakın işlem görüyor.
TL'nin değer kaybı endişelerin yayılmasına neden oluyor. Sadece, döviz cinsinden borcu bulunan şirketler değil, ekonominin sağlıyını takip etmek için TL'nin performansını gösterge olarak kabul eden sıradan tüketiciler de endişeleniyor.
Ancak, TL'nin düşüşünü etkileyebilecek kabiliyete sahip bir kurum olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası pek ortada gözükmüyor. TCMB, geçtiğimiz yıl boyunca faizleri artırmaya hazır olduğunu belirtse de, TL'deki değer kaybına rağmen faizleri sabit tutuyor.
Birçok ekonomist TCMB'nin görece hareketsiz kalmasının politik baskının bir sonucu olduğunu düşünüyor. Bu durumda gelişmekte olan ülkeler arasında kırılgan ekonomiler arasında sayılan Türkiye için bir endişe nedeni oluyor.
Bloomberg verilerine göre, yabancı yatırımcılar 2015'te 10 milyar dolar değerinde hisse senedi ve tahvil satarak TL'nin değer kaybına katkıda bulundu.
Ancak yine de FT'nin görüştüğü 7 ekonomist, enflasyondaki artışa rağmen Merkez Bankası'nın yakın bir zamanda faiz artırmasını beklemediklerini söyledi. Enflasyon Ocak'ta yıllık bazda yüzde 9.6'ya ulaşarak analist beklentilerini aştı. Enflasyon, Aralık'a göre de yüzde 1.8 yükseldi. Ocak enflasyonu Mayıs 2014'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Nomura'dan Tim Ash, "Türkiye böyle olmak zorunda değil. Merkez bankası sadece politikasını normalleştirmeli. TL'yi pozitif yöne çevirmek çok zor değil. Bunlar Merkez Bankacılığı'nın temel kuralları." dedi.
Ancak, bu yıl TCMB daha hassas bir durumda bulunuyor. TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın görevi Mart sonunda sona eriyor. Henüz Başçı'nın yerine geçecek bir isim açıklanmadı. Yıl sonunda para politikası kurulundaki yetkililerin bir çoğunun yerine de yeni isimler atanabilir. Kısa bir süre önce, Goldman Sachs da bu durumun başlı başına bir belirsizlik kaynağı olduğu konusunda uyarıda bulunmuştu.
Hükümet, bu yıl için ekonomik önceliğinin yüzde 4'ün üzerinde büyüme olduğunu vurguladı. Asgari maaşa yapılan yüzde 30 zammın fiyatları daha da yukarı çekeceği konusunda TCMB uyarıda bulunuyor.