Türkiye'nin risk primi 6 ayın zirvesinde
Türkiye'nin kredi temerrüt risk primi (CDS), TCMB Para Politikası Kurulu üyelerindeki değişiklik sonrasında 453 baz puan seviyesini gördü. CDS'te 2021 zirvesi, Mart ayındaki TCMB başkan değişikliği sonrasında kaydedilen 482 baz puanlık seviye olmuştu.
Türkiye’nin kredi temerrüt risk primi (CDS) 453 baz puana ulaşarak 6 ayın zirvesine tırmanırken Türkiye’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 19,81 ile Mayıs 2019’dan bu yana en yüksek seviyede bulunuyor.
Türkiye’nin CDS’i en son Mart ayındaki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkan değişikliği sonrasında 10 günde 175 baz puana yakın artışla 482 baz puana ulaşarak 2021’in zirvesini görmüştü. Türkiye 10 yıllık tahvil faizleri ise o dönem yüzde 19,17 seviyesinde seyrediyordu.
Dolar/TL, TCMB’nin faiz indirim kararı toplantısından bu yana kademeli bir şekilde yükselirken TCMB Para Politikası Kurulu üyelerindeki değişiklik sonrası 9,18’i görerek tüm zamanların zirvesini gördü.
Dolar ve ABD Hazine tahvil faizleri ise küresel tarafta zayıflıyor. Bloomberg Dolar Spot Endeksi yüzde 0,2 düşüşle 1.159 seviyesine inerken 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvili faizi yüzde 1,53 civarına geriledi.
TCMB'de 3 üye görevden alındı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile TCMB Başkanı Kavcıoğlu'nun basına kapalı gerçekleştirdiği toplantının ardından, Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararına göre, TCMB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Tümen, TCMB Başkan Yardımcısı Dr. Uğur Namık Küçük, Para Politikası Kurulu Üyesi Prof. Dr. Abdullah Yavaş görevden alındı.
Boşalan Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı koltuğunu, BDDK Başkan Yardımcısı Taha Çakmak devraldı. Para Politikası Üyeliğine ise Prof. Dr. Yusuf Tuna atandı. Son kararla bir başkan yardımcılığı koltuğu boş kaldı. Önümüzdeki haftalarda bu atamanın da yapılması bekleniyor.
Erdoğan ile Merkez bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu görüşme sonrası, Bloomberg'de konuyla ilgili yer alan haberde, Para Politikası Kurulu üyesinin görevden alınmasının konuşulduğu kaydedilmişti.
Görevden alınan PPK Üyesi Abdullah Yavaş, son zamanlarda farklı bir tartışmanın merkezinde yer alıyordu. ABD'de yaşayan Yavaş'ın PPK toplantılarına uçakla gidip geldiği kamuoyuna yansımıştı.