Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Türkler yılda 7 kitap okuyor

Türkler yılda 7 kitap okuyor

'Türkiye'nin Okuma Kültürü Haritası'nın sonuçlarına göre Türk halkı senede 7 kitap okuyor. Her 4 kişiden birinin kitap okuma alışkanlığı varken yüzde 31'lik bir dilim hiç kitap okumuyor

Giriş: 19 Nisan 2011, Salı 14:24
Güncelleme: 19 Nisan 2011, Salı 14:24

(A.A) - Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ''Türkiye'nin Okuma Kültürü Haritası'' sonuçları açıklandı.

Türk halkının kitap okumayla ilgili alışkanlıklarına ilişkin pek çok verinin ortaya çıktığı araştırma, Türkiye'deki okur profili ve eğilimleri, bilgiye erişimde dolaylı veya dolaysız karşılaşılan sorunların giderilmesine ilişkin çözüm yollarının saptanması, ilgili kurum ve kişilere önerilerde bulunulması, toplumdaki kütüphane algısının belirlenmesi amacıyla hazırlandı.

Projeyle, vatandaşların okuma alışkanlıklarının yaş, cinsiyet, medeni durum, meslek, eğitim düzeyi, coğrafi konum ve gelir düzeyi, anne-babanın eğitim düzeyi, kütüphane kullanım oranı gibi unsurlarla ilişki de incelendi.

Türkiye'yi temsil niteliği olan 26 ilde 6212 kişiyle görüşülen araştırmanın

sonuçlarına göre Türkiye'de yılda ortalama 7.2 kitap okunuyor. 7-14 yaş grubu bireyler yılda 12 kitap okurken, yaşamının büyük bir kısmını büyükşehirde geçirenler yılda ortalama 7.7 kitap okuyor.

İKİ SAATTEN FAZLA OKUYANLARIN ORANI YÜZDE 4

Araştırmanın Türkiye'yi temsil niteliği taşıdığı dikkate alındığında Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısının bir seferde en az yarım saat okuduğu görülüyor. Ankete katılanların yüzde 47'si yaklaşık 30 dakika, yüzde 19,32'si ise hiç okumadığını belirtiyor. İki saatten fazla kitap okuyanların oranı ise yüzde 4 olurken, yüzde 22'lik kesim yaklaşık 1 saat kitap okuyor.

Araştırma bulgularına dayanarak Türkiye'de kitap seçimi rastgele yapılıyor ve düzensiz okuma yapılıyor. Yüzde 45.5'lik bir kesim rastgele kitap seçtiğini ve düzensiz okuduğunu belirtiyor.

En çok okunan basılı materyal kitap olurken, bunu yüzde 34,45 ile gazete izliyor. Türkiye'de her 4 kişiden birinin kitap okuma alışkanlığı varken yüzde 31,32'lik bir dilim hiç kitap okumadığını söylüyor. Yüzde 43,91'lik bir bölüm ise 1-10 kitap okuyan kategorisinde yer alıyor.

-EN ÇOK EDEBİYAT KONULU KİTAPLAR OKUNUYOR-

Sonuçlarda ortaya çıkan bir diğer önemli bulgu da Türk halkının en çok edebiyat konulu kitapları okuduğunu gösteriyor. Araştırmaya katılanların yüzde 19,5'i edebiyat, yüzde 18,3'ü din, yüzde 16,2'si ise eğitim konulu kitaplar okuduğunu belirtiyor. Tür olarak bakıldığında da Türk halkının büyük bir bölümünün romanı tercih ettiği görülüyor. Yüzde 33,7'lik bir oranla roman türü ilk sırada, yüzde 27,1 ile öykü ikinci sırada yer alıyor.

Yüzde 85,7'lik bir oranla Türkiye'de Türkçe yazılmış kitapların tercih edildiği görülüyor.

-GÜNEYDOĞU ''PSİKOLOJİ'' TEMALI KİTAPLARI TERCİH EDİYOR-

Araştırma sonuçlarına göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt'te en çok psikoloji temalı kitaplar tercih ediliyor. Ağırlıklı genel ortalamaya bakıldığında yüzde 11,4'lük bir kesim de bu temalı kitapları okuduğunu söylüyor.

Harita olarak hazırlanan sonuçlara bakıldığında da Türk halkının büyük bir bölümünün ''Macera'' temalı kitapları okuduğu görülüyor. Ağırlıklı genel ortalama da da ''Macera'' temalı kitaplar yüzde 21,9 ile ilk sırada yer alıyor.

Sonuçlara göre İstanbul'da yaşayanların büyük bir çoğunluğu ''Aşk'' temalı kitapları tercih ediyor. Araştırma sonuçlarından ortaya çıkan bir diğer önemli veri de Türk halkının en çok tavsiye edilen kitapları okuduğuna yönelik. Yüzde 61,5'lik bir kesim tavsiye, yüzde 25,6'lık bir bölüm ise kitabın adına göre seçim yaptığını belirtiyor. Buna göre kitap seçiminde yayınevi tercihi yapılmadığı görülüyor. Yüzde 90,16'lık bir kesim yayınevi tercihinde bulunmuyor.

-DÜZENLİ OLARAK OKUNAN YAZAR YOK-

Araştırmaya katılanların yüzde 84,21'i düzenli olarak okuduğu yazar olmadığını belirtirken, yüzde 15,79'u yazar takibi yaptığını söylüyor. Düzenli yazar takip edenler sırasıyla ''Ömer Seyfettin, Ayşe Kulin, Orhan Pamuk, Reşat Nuri Güntekin, Elif Şafak, Canan Tan, Yaşar Kemal ve Dostoyevski'' isimlerini veriyor.

Araştırmada katılımcıların büyük çoğunluğunun kitapları satın alma yoluyla temin ettikleri bilgisine ulaşılıyor. Buna göre yüzde 82,9'luk bir kesim kitapları satın alıyor. Bir diğer sonuca göre de ders kitapları dışında az kitap satın alınıyor.

Verilere göre ''korsan kitap'' tercihine yönelik soruya katılımcıların yüzde 84,16'sı ''Hayır'' derken, yüzde 14,81'lik bir bölüm ''Evet'' yanıtını veriyor.

-KÜTÜPHANE KULLANMA ALIŞKANLIKLARI-

Sonuçlara göre, Türk halkı yakın çevrelerdeki Halk Kütüphanelerini ve buralardan yararlanmanın ücretsiz olduğunu biliyor. Buna karşın yüzde 95,06'lık bir bölüm Halk Kütüphanelerine üye olmadığını söylüyor. Ayrıca yüzde 88,79'luk bir bölüm kütüphanelerden yararlanmadığını belirtiyor.

Yüzde 43,5 kütüphane kullanma alışkanlığı olmadığını, yüzde 12,1'lik bir dilim bilgi ihtiyacını internetten karşıladığını söylüyor.

Araştırmaya göre, Türk halkı boş zamanlarında televizyon izliyor. Buna göre yüzde 23,7'lik bir bölüm televizyon izlediğini, 19,2'lik kısım ailesiyle zaman geçirdiğini, yüzde 17,8'i ise kitap, gazete, dergi okuduğunu belirtiyor.

İller bazında bakıldığında ise Ege Bölgesi'nde yaşayanlar boş zamanlarında ailesiyle vakit geçirmeyi tercih ederken, Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir kısmı kitap, gazete ve dergi okuyor. İstanbul ve Ankara'da yaşayanların da boş vakitlerinde televizyon izlediği görülüyor.

-''TÜRKİYE'DE İLK OLAN ÇALIŞMANIN SEVİNCİNİ YAŞIYORUZ''-

Bakan Günay, araştırma sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'de ilk defa yapılan çalışmanın sevincini yaşadıklarını ifade etti.

Çalışmada bazı eksiklikler olduğunu söyleyecek kişilerin ve araştırmacıların çıkabileceğini dile getiren Günay, ''Galiba biz böyle bir araştırma yapılmasını başlatmış ve tetiklemiş oluyoruz. Bundan sonra aynı sahada yeni çalışmalar yapılacaktır ve kuşkusuz bu çalışma olgunlaşacaktır'' dedi.

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünün, değerli bir araştırma kuruluşuyla birlikte çok önemli bir çalışma ortaya çıkardığını vurgulayan Günay, şöyle konuştu:

''Rakamlar, Türkiye'de bir iyileşme olduğunu gösteriyor. Ben tabii yine de kitap okuma alışkanlığı çok eskilerden gelen bazı ülkelerin düzeyini henüz yakaladığımızı ne yazık ki söyleyemiyorum ama önceki yıllara göre bir iyileşme olduğunu artık kitabın bizim günlük hayatımıza girdiğini gösteren bir gelişme var.

7 kitap ortalama gibi görünüyor bu araştırmada, 10 kitaba, 12 kitaba çıktığımız zaman sanıyorum ki ayda bir kitap gibi bir makul düzeyi yakalamış olacağız. Ben burada tabii bu rakamların biraz öğrencilerin ders çalışma, kütüphane ilgisinin, öğrencilerin hayat boyu bitmeyen sınava hazırlanan kesimleri de kapsadığını düşünüyorum. O nedenle yaygın nüfus içinde kitap okumanın hala oldukça yetersiz düzeyde olduğu gibi bir kanaat taşıyorum, yetişkin nüfus içinde.''

-''TABLOLAR SON DERECE İLGİNÇ''-

Günay, araştırma verilerine göre, ortaya çıkan tabloların son derece ilginç olduğunu, yanlış bir yorum yapılmaması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

''Bunlar birincil cevaplar üzerinden yapılmış değerlendirmeler, yani bir bölgede roman okunuyor, öykü okunmuyor mu? O da okunuyor ama daha çok roman okunuyor. Bir bölgede macera kitapları okunuyor, peki tarih okunmuyor mu? Okunuyor ama yaygın olarak daha çok macera kitapları okunuyor gibi bunlar birincil cevaplar üzerinden yapılmış bir değerlendirme.

Yani birisi çıkıp reddedebilir; ben tarih okuyorum bu bölgede, macera okuyor gibi gösterilmişim, hayır siz de varsınız ama daha yaygın olan cevaplar renkleri belirleyen cevaplar olarak öne çıkıyor.

Macera okumak aslında arayıcılığı, araştırmacılığı teşvik eden bir şey. Yani yeni bir hayal kurmak, yeninin peşinde olmak, dünyanın bir coğrafyasını veya hayatın bir başka alanını öğrenmek gibi insanın kendi içinde sorular sormasını teşvik eden bir alan. O yüzden bizim dilimizde Türkçemizde macera biraz küçümsenir, öyle olmadığını, doğrusu ben macera kitaplarının araştırmacı ruhu teşvik eden bir unsur olduğunu düşünüyorum.

Güneydoğu'da bir hatta psikolojinin okunuyor olması ilginç gerçekten. Yani o coğrafyanın yaşadığı sosyal ve siyasal sorunlarla ilgili olarak baktığınız zaman böyle bir ruh bilim sorununun da öne çıkmış olması bana çok anlamlı ve üzerinde düşünmemiz gereken bir yanıt gibi geldi. Çalışmaya katkı sağlayanlara teşekkür ediyorum.''

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Bilge Kula'da konuşmasında çalışmanın önemine değinerek, emeği geçenlere teşekkür etti.