TZOB/Bayraktar: İthalat gıda fiyatlarını fazla etkilemez

T&uuml;rkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın yapısal sorunları &ccedil;&ouml;z&uuml;lmeden, &ccedil;oğu &uuml;r&uuml;nde verim y&uuml;kseltilmeden, girdi fiyatları d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmeden, tarladan markete pazarlama kanallarındaki sorun &ccedil;&ouml;z&uuml;lmeden ithalat kapılarını a&ccedil;manın gıda fiyatlarını &ccedil;ok fazla etkilemeyeceğini ve &ccedil;ift&ccedil;i ile &uuml;retimde sıkıntı oluşturacağını belirterek, Ekonomi Bakanlığının ağırlıklı y&ouml;nlendirmesiyle alındığını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z bu karardan, &uuml;reticimiz ve &uuml;lkemiz zarar g&ouml;rmeden acilen vazge&ccedil;ilmelidir. ifadesini kullandı. Bayraktar, yazılı a&ccedil;ıklamasında, enflasyonla m&uuml;cadele amacıyla g&uuml;mr&uuml;k vergilerinin canlı hayvan, karkas et, buğday, arpa ve mısırda indirilmesini kapsayan Bakanlar Kurulu kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. S&ouml;z konusu d&uuml;zenlemenin &uuml;reticiyi etkilememesinin m&uuml;mk&uuml;n olamayacağına işaret eden Bayraktar, tarımın yapısal sorunları hen&uuml;z &ccedil;&ouml;z&uuml;lmeden, &ccedil;oğu &uuml;r&uuml;nde verim y&uuml;kseltilmeden, girdi fiyatları d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmeden, tarladan markete pazarlama kanallarındaki sorun &ccedil;&ouml;z&uuml;lmeden ithalat kapılarını a&ccedil;manın gıda fiyatlarını &ccedil;ok fazla etkilemeyeceğini, &ccedil;ift&ccedil;ide ve &uuml;retimde sıkıntı oluşturacağını kaydetti. Gıda Komitesinin &ccedil;alışmaları konusunda kendilerine bilgi verilmediğine işaret eden Bayraktar, gıda fiyatlarının tarladan markete &ccedil;oğu &uuml;r&uuml;nde 2 kattan 5-6 kata kadar artışlar nedeniyle y&uuml;ksek olduğunun altını &ccedil;izdi. Bayraktar, TZOB un gıda fiyatlarına y&ouml;nelik araştırmasının, market fiyatlarının y&uuml;ksek seyretmesinde sorumlunun &uuml;retici olmadığını ortaya koyduğuna değinerek, &Uuml;reticimiz, &ccedil;oğu zaman maliyetini zor karşılamakta, bazen de maliyetinin altında &uuml;r&uuml;n satabilmektedir. Yumurta buna iyi bir &ouml;rnektir. &Uuml;reticimiz, bug&uuml;nlerde 22-23 kuruşa &uuml;rettiği yumurtayı 20 kuruşa satabilmektedir. Buna karşın t&uuml;keticimiz, bu yumurtaya 35 kuruş fiyat &ouml;demektedir. Sorunun &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; bellidir, &ouml;rg&uuml;tlenmeyi g&uuml;&ccedil;lendirmek, bu yolla &uuml;retim planlaması yapmak, &uuml;retici maliyetlerini d&uuml;ş&uuml;rmek, destekleri artırmak, hem &uuml;reticiyi korumak hem t&uuml;keticinin makul fiyatlarla &uuml;r&uuml;n t&uuml;ketebilmesini sağlamak gerekir. Aradaki zincir kırılır, maliyetler d&uuml;ş&uuml;r&uuml;l&uuml;r, destekler artırılırsa bu sorun &ccedil;&ouml;z&uuml;l&uuml;r. değerlendirmesinde bulundu. T&uuml;rkiye de tarımdaki girdi fiyatlarının gelişmiş bir&ccedil;ok &uuml;lkeden y&uuml;ksek seyrettiğine dikkati &ccedil;eken Bayraktar, sekt&ouml;rde maliyetlerin y&uuml;ksek, verimliliğin d&uuml;ş&uuml;k olduğunu ifade etti. Bayraktar, TZOB olarak yerli &uuml;retimin desteklenmesi, verim artışı, ekilmeyen alanların ekilmesi, sulanamayan alanların sulamaya a&ccedil;ılması gerektiğine inandıklarını belirterek, ş&ouml;yle devam etti: Tarımdaki en &ouml;nemli &uuml;r&uuml;nlerden buğday, arpa ve mısırda ithalat kapılarını a&ccedil;mak yerli &uuml;retime zarar verir. &Ouml;zellikle buğday ve arpada hasat devam ederken b&ouml;yle bir karar verilmesi i&ccedil; piyasayı olumsuz etkileyecektir, &uuml;reticimiz zarar g&ouml;recektir. Dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında ithalat yapılmakta, işlenen &uuml;r&uuml;n ihra&ccedil; edilmektedir. &Uuml;lkemiz makarna, un ihracatında d&uuml;nyada ilk iki sırada yer almakta, ayrıca b&uuml;y&uuml;k miktarlarda bisk&uuml;vi, pastacılık &uuml;r&uuml;nleri satmaktadır. Buğdaydaki sorun kalitedir. Bu sorun, &uuml;retim alanları artırılarak, daha kaliteli, daha fazla &uuml;reterek, maliyetler d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lerek &ccedil;&ouml;z&uuml;l&uuml;r. Buğdayı Rusya dan T&Uuml;İK verilerine g&ouml;re 207 dolara almaktayız. Bunun TL karşılığı 730,8 lirayı bulmaktadır. Y&uuml;zde 45 g&uuml;mr&uuml;k vergisi dahil bin 60 liraya mal olan ithal buğday, her ne kadar i&ccedil; piyasa fiyatlarıyla aynı seviyelerde de olsa, kalite nedeniyle ithal &uuml;r&uuml;n sanayiciler tarafından tercih edilecektir. Hasadın s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; bug&uuml;nlerde yerli buğday fiyatları ister istemez d&uuml;şecektir. B&ouml;yle olunca da &uuml;retici gelecek sezon &uuml;retimden ka&ccedil;ınacak, yerli &uuml;retim olumsuz y&ouml;nde etkilenecektir. Arpada, yurt dışı fiyatları mayıs ayı itibarıyla ton başına 167 dolar, TL olarak 587 lira 84 kuruştur. Y&uuml;zde 35 g&uuml;mr&uuml;k vergisiyle bu rakam ton başına 793 lira 58 kuruş olmaktadır. Arpanın tonu i&ccedil; piyasada 850-900 lira civarında satılmaktadır. Hasat yapılırken ve &uuml;retimde y&uuml;zde 11,9 artış beklenirken, arpada ithalat yolunu a&ccedil;mak, &uuml;reticimize zarar verir. Bayraktar, son 10 yılda mısır &uuml;retiminin y&uuml;zde 81 artış g&ouml;sterdiğini belirterek, bunun en &ouml;nemli nedenlerinden birinin g&uuml;mr&uuml;k vergisi oranının y&uuml;ksek tutulması, &uuml;retimin yetmediği durumlarda Toprak Mahsulleri Ofisi yetkisinde kontroll&uuml; ithalat yapılması olduğuna dikkati &ccedil;ekti. T&uuml;rkiye nin ihtiyacı olan &uuml;retim artışının sağlandığı bir d&ouml;nemde mısırda g&uuml;mr&uuml;k vergilerinin d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmesinin &uuml;retici a&ccedil;ısından kabul edilebilir olmadığının altını &ccedil;izen Bayraktar, indirilen g&uuml;mr&uuml;k vergisi oranıyla yapılan ithalatın i&ccedil; piyasada &uuml;retici fiyatlarının d&uuml;şmesine neden olacağını ifade etti. Bayraktar, G&uuml;mr&uuml;k vergisi y&uuml;zde 25 olarak uygulandığı ve &ouml;zel sekt&ouml;re a&ccedil;ıldığı takdirde mısır ithalat fiyatları i&ccedil; piyasa fiyatlarının olduk&ccedil;a altında kalacağı i&ccedil;in ithalat fazla olacaktır. Ayrıca, ithalat Rusya, Sırbistan, Bosna Hersek ve Romanya&rsquo;dan daha ucuz mısır satan ama GDO lu &uuml;retim yapan ABD ve Arjantin gibi &uuml;lkelere de kayabilecektir. değerlendirmesinde bulundu. - İthalat doğrudan &uuml;reticimizi vuracak Bayraktar, kırmızı et &uuml;retiminin hızla arttığını, &uuml;lkenin &ccedil;ok daha fazla &uuml;retim yapma potansiyeli bulunduğunu belirterek, s&ouml;z konusu Bakanlar Kurulu kararının &uuml;reticiyi tedirgin ettiğini bildirdi. İthalatın besilik hayvanla sınırlı kalması gerektiğini savunan Bayraktar, 2016 da karkasa verilen 200 liralık besi desteğinin kaldırılacağına y&ouml;nelik s&ouml;ylentilerin bulunduğunu ancak bu desteğin devam ettirilmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, şunları kaydetti: &Uuml;reticiyi, &uuml;retimden k&uuml;st&uuml;recek veya vazge&ccedil;irecek uygulamalardan şiddetle ka&ccedil;ınılmalıdır. Kırmızı ette besi materyali maliyetin y&uuml;zde 60 ını, yem maliyetin y&uuml;zde 30&rsquo;unu oluşturmaktadır. Bug&uuml;n Et ve S&uuml;t Kurumu, karkası sıfır g&uuml;mr&uuml;kle 4 avroya, TL olarak 15 lira 64 kuruşa &uuml;lkeye getiriyor. Bunu 22 lira 50 kuruşa piyasaya s&uuml;r&uuml;yor. Aynı eti benzer fiyatla mal edecek &ouml;zel sekt&ouml;r, y&uuml;zde 40 g&uuml;mr&uuml;k vergisiyle eti piyasaya karkas olarak en fazla 25 liraya s&uuml;rebilecektir. Piyasada 3 avroya kadar karkas et ithal edilebileceği s&ouml;ylenmektedir. &Ouml;zel sekt&ouml;r, daha ucuza et alıp piyasaya &uuml;retici maliyetinin &ccedil;ok altında mal satabilir. Yerli &uuml;reticimiz karkası ortalama 26 lira 80 kuruşa mal ediyor, 28 lira 23 kuruştan satıyor. İthalat korkusu, &uuml;reticinin maliyetinin altında karkas satmasına yol a&ccedil;abilir. Sekt&ouml;rde en az parayı kazanan kesim &uuml;reticilerimizdir, ithalat doğrudan &uuml;reticimizi vuracaktır. Ge&ccedil;mişte olduğu gibi et ithalatı doğrudan &uuml;reticimizi olumsuz etkileyecek, sekt&ouml;re zarar verecek ama perakende fiyatlarında beklenenin tersine &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k değişikliğe sebep olmayacaktır, et fiyatlarını d&uuml;ş&uuml;rmeyecektir. 2008-2009 s&uuml;t krizi sonrası 2010 yılında ithalat kapıları a&ccedil;ıldı ve bu tecr&uuml;beyi yaşadık. Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hem ette hem kasaplık hayvanda hem de buğday, arpa ve mısırda ithalat kontrol belgesi vermemesi ve yerli &uuml;retimi desteklemesi gerektiğini belirterek, &ouml;nerilerini ş&ouml;yle sıraladı: Sorunu ithalatla &ccedil;&ouml;zmeye kalkışmak y&uuml;zeysel, ge&ccedil;ici bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m olacaktır. Asıl sorun &uuml;retimden t&uuml;ketime kadarki s&uuml;re&ccedil;te yaşanan verimlilikle ilgilidir. İşletme yapıları, besleme yanlışlıkları, hayvan hastalıkları, buzağı &ouml;l&uuml;mleri, pazarlama sıkıntıları, hayvan başı verim, piyasa istikrarsızlığı gibi bir&ccedil;ok konu verimliliği doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla bunları &ccedil;&ouml;zmeye y&ouml;nelik politikalar geliştirilmeli, kaynak ayırarak belli bir takvim &ccedil;er&ccedil;evesinde bu sorunlar &ccedil;&ouml;z&uuml;mlenmeye &ccedil;alışılmalıdır. Sorunu ithalatla &ccedil;&ouml;zmeye &ccedil;alışmak orta ve uzun vadede daha b&uuml;y&uuml;k maliyetlerle karşılaşmamıza neden olacaktır. Bizim yapmamız gereken yapısal sorunlara kaynak aktarmak ve en kısa zamanda &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşturmaktır. Aksi takdirde sekt&ouml;re rekabet&ccedil;i bir yapı kazandırmak, sekt&ouml;rden kopan &uuml;reticileri de geri getirmek m&uuml;mk&uuml;n olmayacaktır. Ekonomi Bakanlığının ağırlıklı y&ouml;nlendirmesiyle alındığını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z bu karardan, &uuml;reticimiz ve &uuml;lkemiz zarar g&ouml;rmeden acilen vazge&ccedil;ilmelidir. AA

TZOB/Bayraktar: İthalat gıda fiyatlarını fazla etkilemez

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, "Yapısal sorunları henüz çözülmeden ithalat kapılarını açmak, gıda fiyatlarını çok fazla etkilemez" dedi

Öne Çıkanlar