Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Yıldırım: Güvenli internette sansür soz konusu değil

Yıldırım: Güvenli internette sansür soz konusu değil

  • Haberleşme Bakanı Yıldırım, "Güvenli internet uygulamasıyla sansür, kısıtlama, yasak söz konusu değil" dedi

Giriş: 23 Kasım 2011, Çarşamba 06:17
Güncelleme: 23 Kasım 2011, Çarşamba 15:02

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, güvenli internet uygulamasıyla sansür, kısıtlama, yasağın söz konusu olmadığını söyledi.

Yıldırım, bakanlığının bütçesinin görüşmelerinde milletvekillerinin soru, görüş ve eleştirilerini yanıtladı.

Güvenli internet ile ilgili hizmet alınmak istendiğinde ücret ödenmeyeceğini belirten Yıldırım, talepte bulunulmaması halinde şu andaki sistemin uygulanmaya devam edeceğini kaydetti.

Güvenli interneti tercih edenlerin de istedikleri anda bu uygulamayı terk edip tamamen serbest sisteme geçebileceğini anlatan Yıldırım, ''Yasak söz konusu değildir. Tamamen isteğe bağlıdır. Amaç çocukları zararlı yayınlardan korumaktır. İnternet çok büyük nimet ama aynen ilaç gibi, tedavinin yan tesirleri de var. Bu da buluğ olmayan çocuklarımızı bu tip zararlardan korumak devletin görevi. Ama mecburiyet yok. Aileler isterlerse böyle bir koruma opsiyonunu kullanacaklar. Bunun dışında sansür, kısıtlama, yasak söz konusu değildir'' dedi.

Youtube'un mahkeme tarafından kapatıldığını ve 31 tane mahkeme kararı bulunduğunu aktaran Yıldırım, mahkeme kararlarının tamamının Atatürk'e hakaret ile ilgili olduğunu bildirdi.

Binali Yıldırım, şunları ifade etti:

''Biz ne yapacaktık; 'ey Youtube, sen istediği gibi Atatürk'e hakaret et, biz mahkeme kararını tanımıyoruz, internete yasak gelir mi?' diye duyarsız kalıp, mahkeme kararını uygulamayacak mıydık? Biraz insaf lazım.

Mahkeme kararlarından sonra onlar inat etti biz inat ettik. Çok büyük mücadele verdim ama çok büyük de hakarete uğradım. Kendimi ifade edemedim, anlatamadım, çok da hırslandım ama sonunda biz Youtube'u dize getirdik. Nasıl dize getirdik? Telif hakkından hareket ederek, TRT'den, Tarih Kurumundan, Anadolu Ajansından bu gösterilen hakarete konu değiştirilmiş görüntüleri bir telif hakkı olmaksızın yayınladıklarından dolayı kendilerini dava edeceğimizi yazılı olarak uyardık ve bunun üzerine bu konu onlar tarafından kabul edildi ve derhal kaldırıldı.

Mahkemeye müracaat eden Atatürkçü Düşünce Derneğidir. Ben olsam ben de ederim. Türk vatandaşı Atatürk'e hakareti hiçbir zaman hoş göremez, kabul edemez. Ama bunlar çok iyi propaganda yaptılar. Sanal alemde bizden daha etkililer. O mukayeseli üstünlüklerini çok iyi kulandılar ve kamuoyunu bize karşı ciddi anlamda örgütlediler. 'Milyonlar kazanıyorsunuz, beş kuruş vermiyorsunuz, bunu yapmaya hakkınız yok, temsilciliğiniz yok' dedim ertesi günü 'sana ne, sen kimsin, Maliye Bakanı mısın, internetimize nasıl laf edersin' diye almadığım hakaret kalmadı. Önemli değil. Sonunda ısrar ettik, inat ettik, burada kim olursa bu ülkenin hukuk sisteminden güçlü hiç kimse yoktur. Bunu herkesin bilmesi lazım. Orada da boyunu ölçüsünü almıştır.''

-Trafik kazaları-

Yolların standardının geliştiğini, motorlu araçların sayısının artığını, hareketliliğin arttığını belirten Yıldırım, ''Hareketlilik arttığı için daha çok trafik daha çok kaza'' dedi.

Kaza sayısı artmasına rağmen ölümlü kazalardaki oranın yüzde 34 düştüğünü söyleyen Yıldırım, ''Milyon kilometre yolculuk başına oran 5,72'den 3,79'a düştü. Bu çok önemli bir kazanımdır'' diye konuştu.

Yıldırım, kazaların yüzde 89,6'sının hatalı sürücü davranışlarından kaynaklandığını ifade ederek, şunları söyledi:

''Bunu 8 sene önce söyleyemiyorduk. 8 sene önce yol kusuruyla sürücü hataları başa baş gidiyordu. Şu anda yol kusuru beşinci sıraya indi. 9,7'ye indi.

Mutlaka eğitimle ilgili ciddi tedbir almamız lazım. Yolların kralı olmaz kuralı olur. Mutlaka bunu her sürücüye, herkesin kafasına dantel gibi işlememiz lazım. Ölümle şaka olmaz. Direksiyonla, gazla, pedalla şaka olmaz. Bir anlık gaflet, ihmal bir ocağın sönmesine sebep oluyor.

Hareketlilik iki kat artmış ama sayı beş sene önceki ile aynı kalmış. Kaza sayısı iki kat artmış ölümlü kazalar aynı kalmış. Bu iyi bir şey ama övünülecek bir şey değil. Avrupa bugün sıfır ölümlü kazayı konuşuyor. İsveç sıfır ölümlü kazayı başarmış durumda bir yılda. Bütün Avrupa şu anda üç olan oranı bire çekmeye çalışıyor.''