2025 enflasyon tahminini yükselten TCMB'den 'otopilotta değiliz' mesajı
-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirmek için kameralar karşısına geçti.
-
TCMB, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), para politikasında herhangi bir gevşeme sinyali taşımadığına vurgu yaparak, 2025 yıl sonu tüketici enflasyonu tahminini yükseltti.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, yılın ilk Enflasyon Raporu’nun sunumuna ilişkin bugün İstanbul Finans Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında, bankanın 2025 yıl sonu tahminini yüzde 21’den yüzde 24’e çıkarttığını açıkladı. Banka 2026 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 12 olarak korudu. 2027 tahmini ise yüzde 8 olarak belirlendi.
Karahan konuşmasında, faiz indirimlerinin gerekli sıkılığı koruyacak şekilde gerçekleştirildiğini, sıkı duruşun gerektiği kadar süreceğini ve enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını ifade etti. TCMB Başkanı, faiz indirimleri konusunda “otopilotta değiliz” dedi ve toplantı bazlı bir yaklaşım benimsediklerini yineledi. Enflasyon gelişmelerinin öngörüleriyle uyumlu olduğunu belirten Karahan, ana eğilimin ikinci çeyrekte tekrar yavaşlayacağını kaydetti.
Karahan'ın sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar oldu:
Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor. Makro ekonomik göstergeler taleple uyumlu seyrediyor. Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş devam ediyor.
Küresel büyümede toparlama öngörümüzü koruyoruz.
Enflasyon görünümüne bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankaları faiz indirimlerini sürdürüyor. Piyasa fiyatlamaları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2025'te faizlerin daha yavaş indirileceğine işaret ediyor.
Türkiye'de büyümenin kompozisyonunda dengeli seyir devam etti. Üretim göstergeleri iktisadi faaliyette toparlanmaya işaret ediyor.
Mal talebine ilişkin göstergeler yurt içi talebin ılımlı seyrettiğini gösteriyor. Saha gözlemleri de iç talepteki ılımlı seyri teyit etmekte.

Çıktı açığı üçüncü çeyrekten itibaren negatif seyrediyor. Çıktı açığı önümüzdeki dönemde negatif seyrederek dezenflasyon sürecinin önemli bileşeni olmaya devam edecek.
Önümüzdeki dönemde cari açıkta bir artış bekliyoruz. Ancak bu artışın sıkı parasal duruşumuz nedeniyle etkisi sınırlı olacak.
Haziran'da başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş son çeyrekte devam etti. Takip ettiğimiz tüm göstergeler ana eğilimde yavaşlamaya işaret etti. Ana eğilim Ocak'ta ise öngörülerimize uyumlu şekilde yükseldi.
Ocak ayında, zamana bağlı fiyatlama yapan grupta daha yüksek bir fiyat artışı gerçekleşti. Duruma bağlı fiyat belirleyen kalemlerde ise fiyat artış oranı geçmiş yıla kıyasla daha düşük seyrediyor.
Enflasyonun ana eğiliminin ikinci çeyrekte tekrardan yavaşlayacağını düşünüyoruz.
Hizmetlerde yıllık bazda düşüş eğilimi sürüyor. Kira enflasyonu yüksek olmakla birlikte yavaşlama eğiliminde. Ocak ayında kira artışındaki dönemsel artış kira sözleşmelerindeki yenilemeden kaynaklanıyor.
Tüketici enflasyonu üzerinde üretici fiyatlarından gelen baskının ılımlı olduğunu söyleyebiliriz.
Enflasyon beklentileri dezenflasyon patikamızın üzerinde seyretmekle birlikte geriliyor.
Likidite koşullarını yakından izliyoruz.
Mevduata yönelik düzenlemelerle TL mevduatın payını artırmayı ve KKM'yi kademeli azaltmayı planlıyoruz.

Tüketici kredisi büyümesinin ılımlı bir patikada kalmasını sağlayacağız.
TL varlıklara olan ilgi ve güven devam ediyor. KKM'nin payı yüzde 5 seviyesine geriledi. KKM bakiyesi 29 milyar dolara geriledi. KKM'den dövize geçiş oranı yüzde 12'de kaldı.
TL'ye güvenin artması rezervlerimize olumlu yansımaya devam ediyor. Mart 2024'ten bu yana swap hariç net döviz pozisyonumuz 130 milyar dolar düzeldi.
Sıkı para politikası duruşu risk algısını iyileştirmeye devam etti.
2025'te enflasyonun yüzde 24 gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 enflasyon tahmini ise yüzde 12 olarak korundu.
2025 revizyonu para politikasının görece etki alanı dışındaki sebeplerden kaynaklanıyor, gevşeme sinyali içermiyor.
Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
2025 tahminimizdeki güncellemenin beklentiler üzerinden gelebilecek muhtemel ikincil etkilerinin, parasal duruştaki sıkılıkla telafi edileceği bir görünüm altında, 2026 tahminimizi değiştirmedik.
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.
Enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa yapacağız.
Enflasyondaki revizyonda 1,7 puan yönetilen yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanıyor.
Herhangi bir şekilde otopilotta değiliz, veri odaklı olarak ilerleyeceğiz.
PPK metninde aylık vurgusunu çıkardık ama ona da düzenli olarak bakmaya devam ediyoruz. Enflasyonda uzun dönemli hedeflere ulaşabilmemiz için aylık enflasyon eğiliminin düşmesi kritik.
Faiz indirimlerinin miktarı ve sayısı enflasyon görünümünün gidişatına bağlı olacak. Enflasyon görünümünün bozulması durumunda her türlü seçeneği değerlendiririz.
Stopaj bankacılığın TL fonlama maliyetini artıran bir unsur değil. Bunu sıkılaşma ya da gevşeme olarak yorumlamak doğru değil. Stopaj artışının tekrar dolarizasyonu tetikleyeceğini düşünmüyoruz.
Yıl sonu enflasyon beklentisi revizyonunun hanehalkı beklentilerine yansıyacağını düşünmüyoruz.
Faiz indirim sürecinde ihtiyatlı olmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Yurt içindeki unsurlar enflasyon için bizim için daha büyük riskler.
Enflasyon hedefleriyle çelişmediği sürece rezervleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Ama tam olarak rezerv yeterliliğine eriştik diyemeyiz. Benzerlerimize baktığımızda hâlâ gerideyiz.
Ocak ayı itibariyle 765 ton altın rezervimiz var. Bu dönemde katkı veren cevherden alımlar oldu. Piyasa koşulları elverdiğince rezerv biriktirmeye devam edeceğiz. Ama bir miktar daha geçmiş yıla göre daha yavaş olacak.
Gerçekleşen enflasyon üzerinden reel faiz hesabı sağlıklı değil.
Hizmet katılığının ortak noktası geçmişteki fiyat kontrollerinden kaynaklı.
Yönetilen ve yönlendirilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumlu olacağını göz önünde bulunduruyoruz.