Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Yılın son enflasyon raporu

TCMB enflasyon beklentisini yükseltti, sıkılaşmaya vurgu yaptı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal yılın son enflasyon raporu sunumunda 2020 ve 2021 enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edildiğini açıkladı. Uysal toplantının soru-cevap bölümünde bankanın sıkılaşma eğilimi içerisinde olduğunu, politika faizi dahil gerekli tüm adımların atılabileceğini belirtti.

Giriş: 28 Ekim 2020, Çarşamba 10:32
Güncelleme: 28 Ekim 2020, Çarşamba 13:28

BLOOMBERG HT

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2020 yılına ilişkin enflasyon beklentisini yükseltirken, Başkan Uysal sıkılaşma vurgusu yaptı.

Yılın son enflasyon raporu sunumunda TCMB Başkanı Uysal daha önce yüzde 8,9 olarak açıklanan 2020 yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 12,1'e çektiklerini belirtti. Toplantının soru cevap bölümünde Uysal gerekli olduğu takdirde politika faizi de dahil bütün araçların kullanılacağını belirti ve sıkılaşma eğiliminin altını çizdi.

TCMB'nin beklentisi Yeni Ekonomi Programı'ndaki beklentiyi aştı

Temmuz ayında açıklanan bir önceki enflasyon raporundan sonra kurda yaşanan hızlı artış dolayısıyla TCMB'nin enflasyon beklentilerinde bir revize beklentisi oluşmuştu. Başkan Uysal'ın açıkladığı tahminler piyasaların beklediği gibi yukarı yönlü revize edildi.

Önceki enflasyon raporunda yüzde 8,9 olarak açıklanan enflasyon beklentisi yüzde 12,1'e çekildi. Böylelikle TCMB'nin 2020 enflasyon beklentisi Yeni Ekonomi Programı'ndaki yüzde 10,5'lik gerçekleşme tahmini üzerinde gerçekleşti. 2021 yılı beklentisi de yüzde 6,2'den yüzde 9,4'e revize edildi.

Manşet enflasyon beklentileri yukarı yönlü revize edilirken gıda enflasyonuna dair beklenti de yukarı çekildi. Buna göre daha önce yüzde 10,5 olarak açıklanan 2020 gıda enflasyonu beklentisi yüzde 13,5 olarak belirlendi.

Uysal makro ekonomik göstergelere ilişkin de şunları belirtti: Türkiye'nin risk primi dalgalı ve yüksek seyrediyor. Türkiye'de portföy çıkışları 3. çeyrekte arttı, döviz kurunda da oynaklık yükseldi. 3. çeyrekte iktisadi faaliyet 'V' tipi belirgin bir toparlama kaydetti. Toparlanma Eylül ve Ekim ayında sürüyor. 2020'de muhtemelen pozitif büyüme göreceğiz."

Para politikasında sıkılaşma vurgusu

Toplantının soru cevap bölümünde özellikle kurdaki artışa karşı TCMB'nin para politikasına yönelik gelen sorular üzerine Başkan Uysal sıkılaşma eğiliminin sürdüğünü ve gerekirse politika faizi de dahil olmak üzere araçların kullanılabileceğini söyledi.

Uysal bu kapsamda şu mesajları verdi: "Finansal istikrar ve fiyat istikrar konusunda para politikası gerekli adımları atıyor ve atmaya devam edecek. Merkez Bankası güçlü bir tepki verdi, onun etkilerini görmeye başladı. Sıkılaşma eğilimimiz sürüyor, yeni adımlar atacak alanımız var. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para ve likidite politikalarında sıkı duruş sürdürülecektir. Para politikasının çerçevesinde esneklik sağladık. Geç likidite penceresinde atılan adım sadeleşmeden kalıcı uzaklaşma anlamına gelmiyor. Ağırlıklı ortalama fonlama seviyesi TCMB'nin sıkılığını gösteren önemli bir gösterge. Bu dönemde odaklanması gereken ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ve gecelik faizler."

"İletişimi artırma gayretinde olacağız"

Uysal swap faizlerindeki seviyelere ilişkin olarak da gerektiğinde değişiklik yapma imkanları olduğunu söyledi ve bir sıkılaşma aracı olarak bunları kullanabileceklerini belirtti.

Uysal para politikası iletişimine yönelik eleştirilere karşı olarak da "İletişim konusunda eksik kaldığımız taraflar olabilir, özeleştiri yapıyoruz. İletişimi önümüzdeki dönemde de artırma gayreti içinde olacağız. Fakat olağanüstü koşullar içinden geçiyoruz, hakkaniyetle yaklaşılırsa iyi olur." ifadelerini kullandı.

"Kurda nominal ya da reel kur seviyesi hedeflemiyoruz"

TCMB Başkanı Murat Uysal rekor kıran dolar kuruna ilişkin gelen sorulara karşı kurda reel ya da nominal bir hedeflemelerinin olmadığını söyledi. Döviz kuru geçişkenliğinin ortalama yüzde 20 olduğunu söyleyen Uysal, "Döviz kurundaki hareket birçok etkenden etkileniyor. TCMB olarak nominal ya da reel herhangi bir kur seviyesi hedeflemiyoruz. Orta vadede makro gerçeklerle uyumlu bir noktaya gelecektir. Reel açıdan TL aşırı değersiz. Değersiz TL fiyat istikrarına ilişkin riskler oluşturuyor. Enflasyon görünümü için elimizdeki tüm araçları kullanma imkanına sahibiz. Politika faizi dahil gerekli adımları atabiliriz, kendimizi sınırlamıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kurda kamu bankalarının piyasaya müdahale edip etmediği sorusuna Uysal, "Geçmişte olduğu kadar olmasa da kamu bankaları piyasada aktif olarak yer alabiliyor." yanıtını verdi.

"Bazı swap görüşmelerinde sona gelindi"

Başkan Uysal swap görüşmelerine ilişkin soruları da yanıtladı. Uysal bazı swap görüşmelerinde somut ilerleme kaydettiklerini, son aşamaya geldiklerini söyledi. Detaylarla ilgili açıklama yapmayan Uysal, " Japonya Merkez Bankası ile herhangi bir swap görüşmemiz yok, ama Asya tarafıyla var. Çin ile olan anlaşmayı daha fazla artırma gayreti sürüyor." dedi.

Önceki rapor döneminden bu yana kur arttı, enflasyon yatay seyretti

TCMB'nin Temmuz ayında açıkladığı bir önceki enflasyon raporunda 2020 yılına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 8,9'a çıkarılmıştı. Raporda aynı dönem için gıda enflasyonu tahmini yüzde 10,5 olarak belirlenmiş, petrol fiyatlarında beklenti ise 41,6 dolar olarak açıklanmıştı.

Temmuz'dan bu yana açıklanan manşet enflasyon verilerinin ise yatay bir seyir kaydettiği görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Temmuz ayında yıllık enflasyon yüzde 11,76 olurken, Ağustos ve Eylül aylarında sırasıyla yüzde 11,77 ve yüzde 11,75 olarak gerçekleşti.

Önceki rapor dönemine göre para politikasında farklı çerçeve

Temmuz ayında yayınlanan enflasyon raporu öncesinde para politikasında faiz indirimleri patikası izlenirken, bu dönemden sonra para politikasında farklı yönde kararlar alındı. Eylül ayında Merkez Bankası politika faizini 2 yılın ardından artırdı. Banka politika faizini 200 baz puan artışla yüzde 10,25'e çekti.

Ekim ayında ise banka politika faizini sabit tutarken, likidite sıkılaştırma adımlarının üst sınırını belirleyen geç likidite penceresini 150 baz puan artışla yüzde 14,75'e çıkardı. Bu hamlelerin etkisiyle ağırlıklı fonlama maliyeti yüzde 13 sınırına dayandı.