3.000.000.000.000 yeter mi?

Avrupa Merkez Bankası nın ge&ccedil;tiğimiz hafta a&ccedil;ıkladığı bazuka nın ardından, başkanlardan gelen a&ccedil;ıklamalar s&uuml;r&uuml;yor. Hafta sonu &uuml;&ccedil; Avrupa Merkez Bankası Başkanı, farklı vesilelerle g&ouml;r&uuml;şlerini aktararak tartışmalara &ouml;nemli boyutlar kattı. İlk olarak İtalyan Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco. Avrupa Merkez Bankası nın parasal genişlemeyi a&ccedil;ıklarken ilk hedefinin 2012 deki bilan&ccedil;o b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;ne (3 trilyon euro) ulaşmak olduğunu s&ouml;yledi. Burada yeni bir şey yok. Ancak sonrasında da şunu ekledi: Ancak bu b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n de Avrupa ekonomisini destekleyeceğinin garantisi yok ki. Bu y&uuml;zden programı a&ccedil;ık u&ccedil;lu olarak bırakıyoruz. Gerekirse daha da fazla alım yapabiliriz. Risk paylaşımı ise keşke daha geniş tutulsaydı. Bu &ccedil;ok &ouml;nemli bir boyut. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; kararın a&ccedil;ıklandığı g&uuml;n yorum yapan hemen herkes bunun ilk adım olduğu konusunda g&ouml;r&uuml;ş veriyordu. Piyasa 1 trilyon euro lafını ilk duyduğu andan itibaren fiyatladı, deyim yerindeyse s&ouml;ke s&ouml;ke aldı. Yeni paketin peşinde koşulması, bu paketin hazım s&uuml;resiyle sınırlı kalacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Sonrasında, Avrupa Merkez Bankası nın QE2 sini, yetmezse 3 &uuml;n&uuml;, yetmezse 4 &uuml;n&uuml; g&ouml;rebiliriz... İkinci &ouml;nemli a&ccedil;ıklama, y&ouml;netim kurulu &uuml;yelerinden Yves Mersch den geldi. Avrupa da para birliğinin yanında bir de sermaye piyasaları birliği kurulması gerektiğini savunuyor. B&ouml;ylece bir şirket, Avrupa Birliği i&ccedil;inde başka bir &uuml;lkede de tahvil ihracı yapabilir. Bunun faydasını ş&ouml;yle &ouml;zetleyebiliriz: Avrupa da şirketlerin sermaye piyasaları &uuml;zerinden finansman sağlama alışkanlığı d&uuml;ş&uuml;k. Avrupa da risk ağırlıklı olarak şirketlerde değil &uuml;lkelerde. Hatta durumu &uuml;lkesinden daha iyi olan şirketler var. Bunlar, &uuml;lkelerinin durumu &ccedil;ok iyi olmadığı i&ccedil;in &uuml;lke riskiyle fiyatlamaya tabi tutuluyor. Bir sermaye piyasası birliği kurulursa, kendi &uuml;lkesi dışındaki faaliyetleri ve gelirleri y&uuml;ksek olan şirketler, başka &uuml;lkeler altında daha uygun maliyetle bor&ccedil;lanmaya &ccedil;ıkabilirler. &Ouml;rneğin durumu &uuml;lkesinden daha iyi olan bir BBVA, Alman sermaye piyasasında daha d&uuml;ş&uuml;k riskle bor&ccedil; bulabilir. &Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml;s&uuml; Draghi ye karşı her &uuml;&ccedil; kelimesinden biri Nein olan Alman Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann. Gerek&ccedil;elerinin &ccedil;ok &ouml;nemli bir b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; haklı bulmakla birlikte, hafta sonu bu programa neden karşı &ccedil;ıktığını bir kez daha anlattı. Diyor ki: Bu programın riskleri &ouml;l&uuml;mc&uuml;l. Dolayısıyla m&uuml;mk&uuml;n olan en d&uuml;ş&uuml;k riskteki tahvillerin alınması gerekirdi. Bu haliyle y&uuml;ksek risk i&ccedil;eriyor. D&uuml;ş&uuml;k enflasyon Avrupa da insanların alım g&uuml;&ccedil;lerini artırıyor, şirket karlarını y&uuml;kseltiyor. Avrupa genelinde bu kadar b&uuml;y&uuml;k risk alacak bir maaş d&uuml;zeyi d&uuml;ş&uuml;ş&uuml; g&ouml;rm&uuml;yorum. Yani kafalar hala karışık, ancak son s&ouml;z&uuml; şu an i&ccedil;in Draghi s&ouml;yl&uuml;yor. Ama tekrar ediyorum, şu an i&ccedil;in... -Euro nereye kadar?T&uuml;m bu a&ccedil;ıklamalar &ccedil;er&ccedil;evesinde, euro zayıflamaya devam ediyor. Yunanistan sonrasında 1.11 in altı g&ouml;r&uuml;ld&uuml;. Euroda hedge fonların satış y&ouml;n&uuml;ndeki pozisyonlarına baktığımızda 180 bin kontrata kadar ulaştığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Bu rakam 2012 yılından bu yana en y&uuml;ksek d&uuml;zeye işaret ediyor. &Ccedil;ok fazla tek taraflı bir trade e d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; ortada, ancak euroyu tutabilecek bir etken de şu anda g&ouml;r&uuml;nm&uuml;yor. &Ouml;zellikle ABD Hazine Bakanı Jack Lew &uuml;n Cuma g&uuml;nk&uuml; Doların g&uuml;c&uuml; ABD i&ccedil;in iyidir a&ccedil;ıklaması da dikkate alındığında, bunu g&ouml;rmek daha da zorlaştı. Ancak eurodaki bu d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;n Euro B&ouml;lgesi ni tamamen kalkındıracağını savunmak da &ccedil;ok kolay değil. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; euro, dolara karşı değer yitiriyor. Ancak en b&uuml;y&uuml;k iki ticari partneri Japonya ve &Ccedil;in para birimlerine karşı aynı performansı g&ouml;steremiyor. Bu nedenle, ticari olarak ağırlıklandırılmış euro kurundaki d&uuml;ş&uuml;ş sadece %9 larda kalıyor. Bunun az olduğunu s&ouml;ylemek kolay değil, ancak tek başına euro zayıfları, ihracat koptu dedirtecek bir rekabet avantajı olmadığı da ortada. Dolayısıyla Euro B&ouml;lgesi kalkınacaksa, kur dışındaki unsurları da dikkate alması gerekecek gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor.