Bloomberg HT Görüş Ateşan Aybars Euro/Dolar paritesi ve altın
Ateşan Aybars
Ateşan Aybars
İTÜ'den Elektronik Yüksek Mühendisi olarak mezun olduktan sonra akademik çalışmalarına Kanada'da devam etti. 1975 yılından itibaren Kanada Atom Enerjisi Komisyonu ve Ontario Hydro Nükleer santrallarında çalıştı. 1981 yılında finans dünyasına geçerek geliştirdiği Teknik Analiz Modeli ile Ontario Securities Commission'dan Commodity Trading Manager lisansı aldı. 1993 yılında Türkiye'ye dönerek teknik analiz, türev piyasalar ve risk yönetimi seminerleri verdi ve çeşitli finansal kuruluşlara yatırım danışmanlığı yaptı. 1999'dan itibaren medyada ekonomi yorumları yapmaya başlayan Aybars, 2010 yılından bu yana Bloomberg HT Televizyonu'nda yayınlanan Risk Yönetimi programında yorumcu olarak ekrana çıkıyor.

Euro/Dolar paritesi ve altın

Giriş: 06 Ağustos 2012, Pazartesi 07:59
Güncelleme: 07 Ağustos 2012, Salı 09:40

İtalya ve İspanya borçlanma maliyetlerinin rekor seviyelerden gerilemesiyle birlikte piyasalarda ileriye dönük istikrarlı bir seyir için zemin hazırladığı belki söylenebilir. Ancak problemli ülkelerde borçlanma maliyetlerinin kendi başlarına düşük kalması mümkün değil. Örneğin, 10 yıllık tahvil getirlerinin tekrar yükselmemesi için AMB desteğinin devam etmesi gerekiyor. Burada istikrarlı zemini kayganlaştıran iki engel öne çıkıyor. Birincisi, sorunlu ülkelerin tahvil satın alma programında, Almanya’nın ayak sürüyüp yeterli desteği vermek istememesi. Nitekim, geçen hafta ABM sorunlu ülke tahvil satın alma faaliyetlerinde Almanya görünmedi. İkincisi, sorunlu olan birlik üyelerine finansal yardım amacı ile kurulan AB istikrar fon’unun (EFSF) tüm ülkeleri destekleyecek gücünün olmaması. Şimdilik, İspanya’nın yardım talebi karşılanabilir ama İtalya ve diğerleri için ESFS’nin yeterli olmadığı biliniyor. Bu engelleri arka planda tutmak koşulu ile geçen haftanın iyimserliğinden destek bulan euro/dolar paritesi için endişelerin bir kısmı giderilse de temel veriler açısından endişeler devam ediyor. Özellikle, AMB ve AB yetkilileri sorunlu ülke tahvillerini satın almak için ortak bir zeminde buluşma konusunda zorlanıyorlar, uzlaşmaları kolay olmayacak. Ayrıca AB’de büyüme endişeleri faiz oranlarının düşürülmesi yönünde baskı yapacaktır.