En zayıf halka kim?

2012 nin ilk yarısı i&ccedil;in oyunun renkleri belli olmaya başladı. Yılın &uuml;zerinde en &ccedil;ok uzlaşılan konuları: ABD: Amerikan ekonomisinin yılın en iyi toparlamasını yapacağı konusunda hemen hemen herkesin hem fikir olduğunu g&ouml;r&uuml;yoruz. Bu sebeple Dolar Endeksi değer kazanıyor, ABD hisse senetlerinde global olumsuzluğa rağmen yukarı eğilim her fırsatta kendini g&ouml;steriyor. Korku yada volatilite endeksi olarak adlandırılan VIX, 22 seviyesine geriledi. Avrupa: Yine &uuml;zerine net bir fikir birliğinin oluştuğu diğer konu. Ancak buradaki ortak payda ABD den farklı olarak b&ouml;lgenin ne kadar olumsuz gelişmelere a&ccedil;ık olduğu konusunda. Yunanistan ne olacak? İtalyan faizleri d&uuml;şecek mi? Fransa AAA notunu kaybedecek mi? şeklinde tezah&uuml;r eden sorular, aslında ortak fikir olarak Avrupa Birliği nin &ccedil;ok zor bir 2012 ye girdiği noktasında birleşiyor. Dolayısı ile Euro değer kaybediyor. Hem de sadece ABD Doları na karşı değil, Japon Yen ine, hatta İngiliz Sterlini ne karşı da. Anlaşılan o ki; bu değer kaybının s&uuml;rmesi de kimseyi şaşırtamayacak. &Ccedil;in: 2012 in en b&uuml;y&uuml;k kabusu olmaya aday &uuml;lke. Son 10 yıldır &ccedil;ok hızlı b&uuml;y&uuml;yen ve d&uuml;nyanın 2. b&uuml;y&uuml;k ekonomisi olan &Ccedil;in de yatırımcılar ciddi balonlar oluşmuş olabileceğinden ve bunların da bu sene patlayacağından korkuyor. Bu balonlardan birinin emlak sekt&ouml;r&uuml;nde olduğu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;yor. Son 4 aydır gerileyen konut fiyatları da burada yaşanabilecek bir paniğin boyutunun ne kadar ciddi olacağını s&ouml;yl&uuml;yor. Diğer yandan Avrupa nın resesyona girecek olması &Ccedil;inlilerin başka bir kabusu. Bir &ccedil;ok &Ccedil;inli Kobi, Avrupa krize girerse batabilir. Bu da &Ccedil;in bankacılık sekt&ouml;r&uuml;nde &ccedil;ok ciddi bir batık kredi riski oluşturur. Dolayısı ile ge&ccedil;en senenin en &ccedil;ok kaybettirenlerinden olmasına rağmen, &Ccedil;in Borsası nın hala alıcılara cazip gelmediğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Ve Gelişen &uuml;lkeler: T&uuml;rkiye nin de i&ccedil;inde bulunduğu bu grup ise bence 2012 de daha tam olarak net karar verilememişler arasında. Bir kısım, EM in bu sene k&uuml;&ccedil;&uuml;lecek olması sebebi ile daha &ouml;nce &uuml;st&uuml; &ouml;rt&uuml;lm&uuml;ş risklerin (b&uuml;y&uuml;k cari a&ccedil;ıklar, y&uuml;ksek enflasyon, emlak balonları vs) su y&uuml;z&uuml;ne &ccedil;ıkarak, yatırımcıların ka&ccedil;masına neden olacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor. Diğer grup ise EM in 2011 de k&ouml;t&uuml; performasının akabinde, b&uuml;t&uuml;n olumsuzluklara rağmen en y&uuml;ksek b&uuml;y&uuml;me g&ouml;sterecek &uuml;ke topluluğu olacağı i&ccedil;in 2012 de ciddi fon akışına maruz kalacağını s&ouml;yl&uuml;yor. Ben de birinci gruba yakınım. Ge&ccedil;en sene decoupling (ayrışma) hikayesini finansal piyasaların tutmadığı g&ouml;r&uuml;ld&uuml;. Dolayısı ile gelişmiş piyasaların toparlanmadığı bir noktada paranın EM e akması m&uuml;mk&uuml;n değil. Goldman Sach s ın tersini s&ouml;ylediğini biliyorum; ancak bu tezin tutmayacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Bu sebeple EM i&ccedil;inde daha iyi hikayesi olanlar (&Ouml;rn. Rusya, Brezilya vs) işi ortadan g&ouml;t&uuml;rebilecekken, ciddi problemleri olanlar (&Ouml;rn. T&uuml;rkiye, G&uuml;ney Afrika, Macaristan) i&ccedil;in 2012, ge&ccedil;en seneden daha zor ge&ccedil;meye adaydır.