Londra - Ankara hattı

Gezi g&ouml;zlem yazıları yazmak adetim değildir. Bug&uuml;n de bunu yapmayacağım ancak bir iki k&uuml;&ccedil;&uuml;k haberi getirmek ve onlardan bazı &ccedil;ıkarımlar yapmak isterim. Ge&ccedil;tiğimiz hafta başında Londra da Bloomberg binasında 200 e yakın yatırımcıyı T&uuml;rk h&uuml;k&uuml;metiyle biraraya getirdik. G&ouml;r&uuml;şmelere konuşmacı olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Başbakan Yardımcısı L&uuml;tfi Elvan katıldılar. T&uuml;rk heyeti olduk&ccedil;a kalabalıktı; heyette Naci Ağbal, Feridun Sinirlioğlu, Ali Babacan ve Emine Nur G&uuml;nay gibi isimleri g&ouml;rd&uuml;k. Geniş katılımlı bir ekiple yapılan Londra &ccedil;ıkarması kapalı devre toplantılar ve geniş katılımlı bir panel şeklinde ger&ccedil;ekleşti. Chatham House kuralları gereği konuşulanları birebir aktarmak m&uuml;mk&uuml;n olmasa da medyaya a&ccedil;ık olan b&ouml;l&uuml;mlerde de benzer konular tartışıldı. Ben hem kapalı yuvarlak masa toplantısına katılmış, hem &ccedil;ok sayıda yatırımcı ile birebir sohbet etme imkanı bulmuş hem de resmi ağızlarla temas kurma imkanı bulmuş biri olarak bazı fikirler edinmiş bulunmaktayım. Kısaca anlatayım.OLANLAR VE OLMAYANLART&uuml;rk h&uuml;k&uuml;meti olduk&ccedil;a g&uuml;ler y&uuml;zl&uuml; ve konuya hakim, d&uuml;nyadaki gelişmeleri birebir takip eden ve kiminde aktif rol almış bir oyuncu olarak olduk&ccedil;a dengeli bir profil &ccedil;izdi. Başbakanın b&ouml;lgesel konulara ılımlı bakışı, s&uuml;rekli olarak reform vurgusu yapması kritik. Şimşek in konuya hakimliği, yatırımcılarla aynı finansal kodlamayı paylaşma becerisi &ouml;nemliydi. Elvan ın oyuna ısınmışlığı ve reformları bire bir izleyen kişi olması da dikkat &ccedil;ekti. Merkez bankasının bağımsızlığına vurgu yapılması, T&uuml;rkiye nin b&ouml;lgede sadece barışı destekleyen akt&ouml;r olduğunun vurgulanması, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k ve hukuk gibi vurguların sıklıkla ve samimiyetle yapılması, &uuml;lkenin olduk&ccedil;a karmaşık bir ortamda bir istikrar adası olduğu mesajının da tekraren verilmesi ile birlikte verilen g&ouml;r&uuml;nt&uuml;n&uuml;n b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k arz ettiğini s&ouml;yleyebiliriz. Gerek katılımcı sayısı gerekse de niteliği a&ccedil;ısından değerlendirince diyebilirim ki mesaj başarıyla verilmiştir.Toplantılarda &ouml;ne &ccedil;ıkanları elbette anlatmak isterim. Başlamak istediğim yer ise &ouml;ne &ccedil;ıkmayanlar. Yani ne olsa makul karşılanırdı fakat yoktu konusu. Buna verilecek en belirgin cevap ter&ouml;r problemi. G&uuml;ney Doğu da devam eden operasyonlara ilişkin yatırımcılar hi&ccedil; merak duymuyorlar. Bunu piyasanın kalbi yok ya da aklı başka yerde diye yorumlamak m&uuml;mk&uuml;n ancak zannediyorum ki doğru tanım belli limitler dahilinde bekleyiş. Paris te dahi bombaların patladığı, Avrupa da olağan&uuml;st&uuml; koşulların ge&ccedil;erli olduğu g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde T&uuml;rkiye nin de ifade &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; ve insan haklarını g&ouml;zeterek yaptığı anti-ter&ouml;r operasyonları normal karşılanıyor. Bu satırları bir g&ouml;zlem olarak yazıyorum, yani ihlaller ya da kamu d&uuml;zeni adına şikayeti olanlar i&ccedil;in bir g&ouml;r&uuml;ş belirmiyorum. Sadece, durumun kendisi bu.&Ouml;ne &ccedil;ıkanlarda ise politik iklime ilişkin sorular vardı. Bu karmaşada riskler ve olası &ouml;d&uuml;llerin ne olacağı, enflasyonun neden bu kadar yapışkan olduğu, oradan merkez bankasına vurgular ve en &ouml;nemlisi reformların akıbeti başlıca soru kalıplarıydı. Yatırımcılar T&uuml;rkiye nin nasıl ayrışacağını ve d&uuml;nyadaki toptancı furyadan nasıl sıyrılacağını merak ediyorlardı. Ekonomi y&ouml;netimi bunu var olan g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;menin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;leceği ve i&ccedil;ine reformların katılacağı bir m&ouml;n&uuml; ile sundular. Reformların politik gelişmelerden ve anayasa s&uuml;recinden bağımsız olacağı vurgusu da bence &ouml;zellikle &ouml;nemliydi.ARADAKİ MESAFE BELİRLEYİCİPeki yatırımcılar ne istiyorlar? &Ouml;ncelikle şunu belirtmeliyim ki y&uuml;ksek katılım olduk&ccedil;a iyi bir işaret. Bırakın portf&ouml;ylerin son satışlarla dağılmış olmasını, bir&ccedil;ok yatırım kuruluşunda gelişen &uuml;lke masaları ya kapanıyor ya da &ccedil;alışan sayılarında azalışa gidiliyor. İşte b&ouml;ylesi bir ortamda herkes performansını y&uuml;kseltecek bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m arıyor. T&uuml;rkiye de geniş sermaye piyasaları ve olduk&ccedil;a dayak yemiş varlıkları ile &ccedil;&ouml;z&uuml;mler sunmaya aday bir &uuml;lke.Yatırımcılar gerek konuşmaların i&ccedil;eriğinden gerekse de tonundan olduk&ccedil;a memnun kaldılar. Verilen mesajların g&uuml;n&uuml;m&uuml;z d&uuml;nyası ile uyumlu olduğu ve ileriye d&ouml;n&uuml;k olarak hayli pozitif olduğunu belirtiyorlar. Toplantıya verilen &ouml;nemden, organizasyonun b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nden de memnunlar. Bununla birlikte, reformlara sık&ccedil;a atıfta bulunulmasını da anmadan ge&ccedil;miyorlar.İşin sonu&ccedil; kısmına gelince ortak kanı şu oluyor. Reformların kapsamı olduk&ccedil;a geniş, bu sebeple de sayıları bir hayli fazla. Takip etmesi &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;. Bu durumda uygulamaya bakmak gerekecek. Diğer yandan, verilen s&ouml;zler olduk&ccedil;a zorlu koşullarda vaat edilmiş durumda. IŞİD tehdidi s&uuml;r&uuml;yor, G&uuml;ney Doğu daki durum malum ve bir de &uuml;st&uuml;ne i&ccedil;inde politik motifler de barındıran bir anayasa s&uuml;reci başlayacak. Ayrıca hem T&uuml;rkiye de hem d&uuml;nyada b&uuml;y&uuml;me potansiyelinin aşağı gelmiş olabileceği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;yor. Bir diğer sorun gelişen &uuml;lkelerin artık &uuml;vey evlat muamelesi g&ouml;rmesi. &Uuml;st&uuml;ne t&uuml;m bunlar olurken Fed in faiz artırma histerisi. Alt alta yazınca, riskler var ancak yatırımcılar da bundan &ccedil;ıkış i&ccedil;in bir yol arıyorlar. O yol T&uuml;rkiye olabilir ancak anlatılan ve anlanan arasında bir boşluk var. O da uygulama ile kapanacak. Yani verilen s&ouml;zler teker teker hayat ge&ccedil;tik&ccedil;e. Bu aradaki mesafenin kapanması &uuml;lkeye akacak para miktarını ve frekansını belirleyici olacak. Tabii ki bu arada k&uuml;resel bir gelişme sermaye akımlarını dikte etmedik&ccedil;e.ANKARA DA HAVA OLUMLUSon notlar Ankara dan gelecek. Perşembe g&uuml;n&uuml; Başbakan Yardımcısı L&uuml;tfi Elvan ile yaptığımız g&ouml;r&uuml;şmeden &ccedil;ıkan bazı notlar &ouml;nemli. Bunlardan ilki reform koordinasyon kurulunda eşitlik ve insan hakları i&ccedil;in yapılan &ccedil;alışmalar. &Ouml;yle zannediyorum ki kısa zamanda bu alanda bazı atılımlar olacak. İkinci gelişme turizmcilere y&ouml;nelik &ccedil;alışmalar. Charter başına &ouml;denen bedelleri takiben sekt&ouml;r i&ccedil;in yeni d&uuml;zenlemeler yolda gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Son olarak ise otomatik BES &ccedil;alışmaları s&uuml;r&uuml;yor. Tasarruf oranını artırıcı etkisi olması beklenen bu uygulama bence en heyecanlı konu. 6 milyonu aşkın BES li sayısının artması makro d&uuml;zeyde tasarrufları artırabilecek yegane yapısal &ouml;nlem gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor.