Risk off

Aylarca bizim g&ouml;r&uuml;ş&uuml;m&uuml;z, reflasyon diyebileceğimiz &ldquo;risk on&rdquo; yani risk iştahının y&uuml;ksek olduğu rejim i&ccedil;inde olduğumuzdu. Fakat son haftalarda, &ldquo;risk off&rdquo; rejimine ge&ccedil;tiğimizi ifade etmiştik. Risk off rejiminin &ouml;zelliğinin, daha defansif bir duruşa uygun olduğunu ifade edebiliriz. Teknolojinin h&acirc;kim olduğu Nasdaq 100 (NDX), rekor &uuml;st&uuml;ne rekor kırmaya devam ediyordu ancak aylık, &uuml;&ccedil; aylık ve hatta yıllık en d&uuml;ş&uuml;k seviyelere d&uuml;şen hisselerde artış oldu ki bu durum &ccedil;ok normal değildi. Bu durum, son derece dar bir katılımla endeksin y&uuml;kseldiğine işaret ediyordu. Konu, sadece ABD ile de sınırlı değil ve katılım sorunu k&uuml;resel. T&uuml;m &uuml;lke endeksleri arasında, kendi 50 g&uuml;nl&uuml;k ortalamalarının &uuml;zerinde işlem g&ouml;rme oranı, y&uuml;zde 70 in &uuml;st&uuml;nden y&uuml;zde 25 in altına indi. B&ouml;yle katılım d&uuml;ş&uuml;şleri olduğunda, tarihsel olarak MSCI D&uuml;nya Endeksi zorlanmıştı. Nitekim sadece ABD değil, g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z d&uuml;zeltme global &ccedil;apta oldu. Trend anlamında bir değişimden bahsetmek i&ccedil;in erken olsa da piyasa rejimi bizce &ldquo;risk off&rdquo; olarak devam ediyor. Son yayınlanan &ouml;n PMI verilerine g&ouml;re, Amerika nın hizmet sekt&ouml;r&uuml; ve &uuml;retim Temmuz ayında belirgin bir şekilde farklılaştı. S&amp;P Global in g&ouml;stergesi, hizmet faaliyetinin 28 ayın en hızlı artışını g&ouml;sterdiğini g&ouml;sterdi. 56 lık manşet kolayca tahminlerin &uuml;zerine &ccedil;ıktı ve Haziran ın hızına g&ouml;re marjinal bir ivmelenme g&ouml;sterdi ki bu da başlı başına g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir rakamdı. Buna karşılık, ABD deki fabrika faaliyetleri bu ayın başında daraldı. Bu durum g&ouml;stergede, 2024 &uuml;n ilk 50 altı okumasıydı. İkisi arasındaki fark, bir yıldan fazla bir s&uuml;redir en geniş olanıydı. &Uuml;retim tarafında, yeni siparişler de keskin bir şekilde yavaşladı. Yani hizmet ve talep g&uuml;&ccedil;l&uuml; kalırken, &uuml;retimin zayıfladığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Bu durumun, enflasyonist baskılar yaratması olası duruyor. ABD Başkanı Joe Biden, adaylıktan geri &ccedil;ekildi ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris i desteklediğini a&ccedil;ıkladı. Başka birinin Harris yerine, Demokratların adayı olması ise olduk&ccedil;a zor g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ama bu ihtimali tamamen g&ouml;z ardı edemeyiz. Demokratların kongresi 19 Ağustos ta ger&ccedil;ekleşecek. Dolayısıyla, eğer birisi meydan okuyacaksa, bunun &ccedil;ok &ouml;ncesinde ivme kazanmış olması gerekir. Bu aday i&ccedil;in ciddi bir destek oluşmadığı s&uuml;rece Harris in yerini almak zor gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Clinton ailesi, Harris i desteklediklerini a&ccedil;ıkladılar. Potansiyel rakipler Newsom ve Buttigieg de Harris e destek verdi. Anketler a&ccedil;ısından, Trump ile Harris arasındaki eşleşme, son zamanlarda Biden la karşılaştırıldığında biraz daha yakın g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Hatta; anket toplamlarına g&ouml;re Trump, ulusal d&uuml;zeyde 3 puan yerine Harris&rsquo;e karşı 1,9 puan &ouml;ndeydi. Son durumda, dikkatlerin artık tamamen Harris te olması muhtemel olduğundan, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki birka&ccedil; g&uuml;n ve hafta i&ccedil;inde bu durum, her iki y&ouml;nde de belirgin şekilde oy değişimlerine neden olabilir. Harris ile Cumhuriyet&ccedil;ilerin &ouml;nemli bir &uuml;st&uuml;nl&uuml;k sağlama şansı azaldı gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde, en &ouml;nemli konu Harris&rsquo;in yardımcı aday se&ccedil;imi olacak. &Ouml;zellikle orta-batı ve g&uuml;ney b&ouml;lgelerden oy alabilecek bir aday ile yarışın daha yakın ge&ccedil;mesi olası duruyor. Sadece başkanlık yarışı değil, kongrenin de durumu piyasalar a&ccedil;ısından &ouml;nem teşkil ediyor. Kongrenin Demokratlarda olduğu, başkanlığın Trump da olduğu bir senaryo bizce piyasalar tarafından k&ouml;t&uuml; algılanmayabilir. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki s&uuml;re&ccedil;te, daha &ccedil;ok bilinmeyen var. Buna ek olarak; artan belirsizliğin volatiliteleri y&uuml;kseltip, piyasalarda daha derin bir d&uuml;zeltme yaratma ihtimalinin de s&ouml;z konusu olduğunu s&ouml;yleyebiliriz. Mevsimselliğin de yavaş yavaş piyasaların aleyhine d&ouml;nmeye başlayacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. &Ouml;zellikle Eyl&uuml;l ayı, piyasalar i&ccedil;in genelde zor bir ay olmuştur. Piyasaların hala &ldquo;risk off&rdquo; rejimi i&ccedil;inde kaldığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Teknoloji şirketlerinin kazan&ccedil;ları, ABD deki yavaşlama korku su, hatta eski New York Fed Başkanı Dudley gibi şahinlerin Temmuz ayında kesinti &ccedil;ağrısı yapması, gevşemesi, daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; yenin carry trade&rsquo;ler de &ccedil;&ouml;z&uuml;lme yaratması gibi konular piyasaları etkiledi. T&uuml;rkiye de ana makro konu; enflasyon ve cari a&ccedil;ık &uuml;zerinde geniş kapsamlı sonu&ccedil;ları olan i&ccedil; t&uuml;ketimin hızı olmaya devam ediyor. Verilerin &ccedil;oğuna g&ouml;re &ouml;zel t&uuml;ketim, 2024 &uuml;n başlarında g&uuml;&ccedil;l&uuml; kalmayı s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;. Fakat son aylarda ivme kaybını g&ouml;steren veriler var. Merkez Bankası&rsquo;nın i&ccedil; talebin soğumasına odaklandığı bu ortamda hem t&uuml;ketici g&uuml;ven endeksi hem de g&uuml;ven endekslerinin istenilen y&ouml;nde işaretler olduğunu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. TCMB sadeleşme adımlarına devam ediyor ki biz bunu olumlu karşılıyoruz. Moody&rsquo;s&rsquo;ten ise iki basamaklık bir not artışı geldi. Yılın başında yayınladığımız strateji raporunda da bahsettiğimiz gibi biz not artışları bekliyorduk. Bu artışların, devam edeceğini de d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Kısa vadede bir d&uuml;zeltme beklediğimizi, ge&ccedil;en ay yayınladığımız raporda paylaşmıştık. Hala d&uuml;zeltme i&ccedil;indeyiz ama T&uuml;rkiye sermaye piyasalarına ilişkin olumlu ancak se&ccedil;ici g&ouml;r&uuml;ş&uuml;m&uuml;z&uuml; s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yoruz. T&uuml;rk hisseleri ise 2024 yılı başından bu yana, dolar bazında getirisiyle d&uuml;nyada birinci sırada yer alıyor. F/K lar gelişmekte olan &uuml;lkelere g&ouml;re halen y&uuml;zde 57 civarında, yani 2006 dan bu yana y&uuml;zde 30 un iki katı iskonto seviyesinde olması dikkat &ccedil;ekiyor. Not artışlarının devamını beklememizin, orta trend a&ccedil;ısından olumlu g&ouml;r&uuml;ş&uuml;m&uuml;z&uuml;n sebeplerinden bazıları olduğunu belirtelim. Altın ise kısa vadede d&uuml;zeltme riski ile karşı karşıya olsa da son yıllarda olduğu gibi varlıklar arasında favori varlığımız olmaya devam ediyor.