Oyun sanal ama para gerçek…

İBB b&uuml;nyesinde yeni kurulan İstanbul İstatistik Ofisi, kentteki &ccedil;ocuk yoksulluğunu araştırdı. Bu hafta biz de &lsquo;aile ekonomisi&rsquo; programında bu konuyu ve başka konulara da değinerek irdeledik. Birka&ccedil; &ccedil;arpıcı ve a&ccedil;ık&ccedil;ası beni de şaşırtan sonu&ccedil;lar var. Hanelerin y&uuml;zde 44.7 sinde &ccedil;ocuklar yeterli beslenme olanaklarına sahip değil. Bir başka &uuml;z&uuml;c&uuml; rakam ise &ccedil;ocukların y&uuml;zde 42.3 &uuml;nde g&uuml;nl&uuml;k kullanım dışında başka bir ayakkabısı yok. Y&uuml;zde 44.4 &uuml;nde ısınma sorunu var. Hanelerin y&uuml;zde 46,5 inde ebeveynler, maddi yetersizlik nedeniyle &ccedil;ocuklarına kitap alamıyor. Bu oranlar olduk&ccedil;a y&uuml;ksek. A&ccedil;ık&ccedil;ası diğer şehirlerde de bu tarz araştırmalar yayınlanırsa bu konunun resmini daha net se&ccedil;ebileceğimize inanıyorum. Diğer şehirlerde bu tarz &ccedil;alışmalar yaparlarsa problemleri ve dolayısıyla &ccedil;&ouml;z&uuml;mlere gidilebilir. Ama &ouml;nce ger&ccedil;eklerle y&uuml;zleşmek i&ccedil;in durumu net g&ouml;rmek gerek. &Ccedil;OCUKLAR CANDIR, GELECEKTİR, NEŞEDİR Yayına katılan Do&ccedil;. Dr. Ece Baban bu istatistiklerde yer alan bir rakam &uuml;zerine, internet kullanımı ve bağımlılığına da vurguda bulundu. Bu rakam ise hanelerin y&uuml;zde 27,5&rsquo;inde de &ccedil;ocuk odasının olmamasıydı. Ve bu hanelerin y&uuml;zde 70&rsquo;inde 15 yaş altında 2 ve &uuml;zeri &ccedil;ocuk yaşıyor. Do&ccedil;. Dr. Ece Baban; kendisine ait bir odası olmayan &ccedil;ocuklar i&ccedil;in &ccedil;arpıcı bir yorum yaptı. Ger&ccedil;ek hayatta kendisine ait bir oda olmayan &ccedil;ocuğun, kendisine ait bir hayatı internette yaratabildiğini s&ouml;yleyen hocamız, o &ccedil;ocukların ger&ccedil;ek hayatla sanal hayat arasında inanılmaz bir kopukluk yaşandığını ve kayıp kimliklerin oluştuğunu vurguladı. &Ccedil;ocukların, sanal ortamda kendisine bir evren yarattığını konuştuğumuz yayında bunun sosyolojik boyutunun yanında ekonomik boyutunu da konuştuk. Evet &ccedil;ocuklar k&uuml;&ccedil;&uuml;k bireylerdir, candır, gelecektir. Ruhen bedenen iyi yetişen &ccedil;ocuklarımız toplumu, ekonomiyi, geleceği g&uuml;zel inşa edebilirler. Gelelim ekonomik boyutuna. D&uuml;ş&uuml;nsenize internette takip&ccedil;ilerin satın alındığı bir durumda oyunlarda kimbilir neler alınıyor. Bir d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n. Oyun sanal ama para ger&ccedil;ek. Tabi ki bu durumu da ailelerin s&uuml;rekli kontrol etmesi gerekli ama baskılamadan. Ortamın sanal olduğunu ger&ccedil;ek hayat olmadığını ve de harcanan paranın ger&ccedil;ek olduğunu anlatmak gerekiyor. Bir bilin&ccedil; yaratılması gerekiyor. Bunun i&ccedil;in de &ccedil;ocuklara b&uuml;t&ccedil;enin &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu &ouml;ğretmek gerekiyor. Her şeye &ccedil;ok hızlı şekilde ve anında ulaşabilmeye alışmış olan &ccedil;ocukların kendi b&uuml;t&ccedil;elerini &ouml;ğrenmesi gerekiyor. Belki de bu konu, &ccedil;ocuklara har&ccedil;lık verilerek &ouml;ğretilebilir. &Ccedil;ocuklara, istediği herhangi bir &uuml;r&uuml;n&uuml;, oyunu ve oyun i&ccedil;i uygulamayı alabilmek i&ccedil;in, tasarruf yapmak gerektiği anlatmak gerekiyor. Peki ka&ccedil; yaşında ve ne kadar hangi s&uuml;reyle har&ccedil;lık verilmeli? Uzmanlar 7-8 yaşından sonra har&ccedil;lık verilmesinin sakıncası olmadığını, 13 yaş &uuml;st&uuml;ndeki &ccedil;ocuklara ise aylık har&ccedil;lık verilmesinin daha uygun olduğunu belirtiyorlar. Tabi ne kadar olacağı her ailenin b&uuml;t&ccedil;esine bağlı. Ne kadar erken para ile tanıştırıp y&ouml;netmeyi &ouml;ğretirsek tasarruf bilincini de o kadar erken oluşturabiliriz.