Advertisement

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force-FATF) Singapur’daki toplantısında Türkiye'nin gri listeden çıkarılması kararını aldı.

Toplantının yapıldığı Singapur'da bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de karar öncesi sosyal medya mesajında 'Başardık' paylaşımında bulundu.

Haziran’ın son haftasına “Türkiye gruptan nasıl çıkar?” hesaplarıyla girip, Türkiye “stili” bir 90 dakika sonrası grubu ikinci sırada tamamlayarak, son 16 turunda D Grubu'nu lider bitiren Avusturya ile eşleştik.

Gri bazen göze hoş gelen bir renk olsa da, ilgili organ FATF; ülkelerin kara para aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadelesini mercek altına alıyor. Sorun varsa; aksiyonlar alarak gidereceğini taahhüt eden ülkeler “gri listeye”; FATF tavsiyelerine uymayı kabul etmeyen ülkeler “kara listeye” alınıyor.

Şimdi, 2024 yılının Haziran ayında “başardığımız” şeylerin düzeyine bakınca akla şu sorular geliyor:
Ekim 2021’de neden gri listeye alındık?

Üç turnuvadır (2016, 2021 ve 2024) aralıksız yer aldığımız Avrupa Futbol Şampiyonası’nda neden iki turnuvada gruptan bile çıkamadık?

Bu satırlar “güncel” tarihi baz alarak kaleme alınıyor ama bir adım daha atarsak; Türkiye’nin kredi notu görünümü de akla geliyor ister istemez. Kredi notu, bir ülkenin ekonomik ve finansal durumunu değerlendiren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından belirlenir. Bunların en bilinenleri malumunuz Standard & Poor's (S&P), Moody's ve Fitch Ratings. Kredi notu, bir ülkenin borçlarını geri ödeme kapasitesini ve finansal risklerini yansıtır ve yatırımcılar için önemli bir gösterge. Burada da 2013 yılında en bilinenlerin değerlendirmelerinde yer aldığımız “yatırım yapılabilir” seviyeden oldukça uzaktayız ama son bir yılda biraz durumu düzeltebildik.

Yabancı ilgisi bekliyor ve konuşuyoruz. Tıpkı her turnuvanın “sürpriz adayı” A Milli Erkek Futbol Takımımız gibi…

Bir yabancının “Türkiye gibi 1 trilyon dolarlık ekonomi bu kredi notu ve görünümünü hak etmiyor” sözü misali şu gri ve siyah tondan uzaklaşmayı bekliyor ve istiyoruz.

Gri listeden ve gruptan çıkmayı mucize ve sürprizlere değil “olağan” durumlara yormak ümidindeyiz.
Ama tabii yoksulluk, yaşam koşulları ve adil ekonomik altyapı gibi köklü konularımızı unutmadan, küçümsemeden…