Yazıya övgü ile başlayalım. Gerçekten de bunu hakediyorlar.
Neden bahsediyorum? IS0 500 listesine girmiş olan şirketlerimizin 2017 performanslarından!
Şimdi konuyu açalım biraz…
Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu 2017 yılında üretimden satışlarını yüzde 33.2 artırarak önceki 2 yıldan farklı olarak “güçlü bir performans” ortaya koymuş. Satışların artmasında ihracatın büyük payı olmuş. IS0 500 şirketlerinin 2015’de ihracatları yüzde 12.9 gerileyip 2016’da sadece yüzde 3.1 artarken geçen sene yüzde 17 artmış. 2017 sonu itibariyle ISO500 şirketleri Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 41’ini gerçekleştirmişler.
Buraya kadar her şey yolunda! 2017’de Türkiye’nin en büyük 500 sanayi şirketi hem satışlarını hem de ihracatını rekor seviyede artırmış.
FAVOK’de gayet iyi durumda
Türkiye’nin en büyük 500 şirketi 2017 yılında Faiz, Amortisman ve vergi öncesi karını yüzde 24.4 artırmış. Geçen seneki enflasyonun yüzde 11 civarında olduğu düşünülürse karlar reel olarak 2 kat artmış. ISO 500 listesindeki 422 şirket seneyi karlı kapatmış.
Şirket sahipleri için en önemli oranlardan biri de “özkaynak karlılığıdır” . Bir başka ifadeyle “ Kuruluşun sahip oldukları özkaynak ile ne oranda kar ettikleri gösteren” bu rasyo 2107 yılında son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış. 2017 yılında Türkiye’nin en büyük 500 şirketi bir önceki seneye göre özkaynak karlılığını 4 puan artırarak yüzde 20.2’ye yükseltmiş.
Karlılık tarafında da son 10 yılın rekorları kırılmış. Yani burada da işler yolunda!
Ama şirketlerimiz ciddi bir sorunu var!
Satışlar patlamış, İhracat coşmuş, FAVOK rekor kırmış ama toplanan bütün gelir finansman gideri olarak faize ödemelerinde kullanılmış.
2017’de faizler çok mu artmış? TCMB’nin rakamlarına yıl başında yüzde 14-15 bandında olan ticari krediler sene sonunu yüzde 17-18 bandında bitirmiş. Yani kabaca 3 puanlık artış olmuş. Ancak sene içinde yaklaşık 200 milyar TL’lik kaynak yaratan KGF kredileri yüzde 15.5-16 ‘lık maliyeti ile 2017 yılında bankacılık sektöründe artan ticari kredilerin şirketler üzerindeki etkisini ciddi oranda hafifletti.
Buna rağmen ISO 500 listesindeki şirketlerin sene boyunca ödedikleri kredi faizi miktarının bir önceki yıla göre yüzde 55 arttığı görülüyor. Bu korkunç bir artış!
Burada akla şu soru geliyor “ Acaba şirketler geçen sene krediye fazla yüklenmiş olabilir mi?”
Bu sorunun cevabı için de reel sektörün kaynaklarındaki sermaye ve kredi oranına bakıyoruz. Türkiye ‘nin en büyük 500 şirketin kaynakları arasında borçların oranı % 62.9’a çıkmış. Bu oran 7 yıl önce sadece yüzde 49’muş. Buna karşı öz kaynakların oranı da yüzde 37’ye kadar gerilemiş durumda. Daha kötüsü mali borçlar içinde kısa vadeli olanların payı da artmış.
Şirketlerin sahip oldukları sermayenin çok daha fazlası ile bir başka ifadeyle yüksek kaldıraç kullanarak büyüdüklerini görüyoruz. Öyle ki ; ISO 500 Şirketlerinin toplam mali borçları neredeyse özkaynaklarına ulaştı. 2015 yılında toplam mali borçların öz kaynaklara oranı yüzde 69’iken bugün bu oran yüzde 92’ye çıktı.
Toparlayalım…
Şirketler çok iyi EBITTA ( FAVOK) elde ediyorlar. Ancak burada geriye ne devlete vergi olarak ciddi bir gelir kalıyor ( Bütçede kurumlar vergisinin payı yüzde 8) ne de şirketler karlarını özkaynaklarına ekleyebiliyorlar.
Bir başka ifade ile sürekli başkasının parası ile iş yapmaya çalışıyoruz! Hem de çok yüksek bir maliyetler! Sonra da “ Neden çok faiz ödüyoruz?” diye isyan diyoruz.