Kriptoda Bankacılık Krizi Vol.1
Amerika’da geçen hafta patlak veren Silikon Vadisi Bankası (Silicon Valley Bank, SVB) krizi ve getirdiği belirsizlik durumu, teknolojik inovasyonun kalbi durumundaki Silikon vadisini ve dolayısıyla birçok girişimi de etkilemiş durumda.
Krizi takip etmeyenler için bu bankanın lokasyonu oldukça önemli Google, Facebook, Twitter, Amazon gibi devlerin konuşlandığı San Francisco’daki silikon vadisinde bulunan bu banka, büyük kurumsal müşterilere ve girişimlere bankacılık hizmetleri sağlıyor.
Aynı zamanda Amerika’nın en büyük 16. bankası olarak da karşımıza çıkıyor. Bankanın 2022 yılı verilerine göre Amerikan girişim sermayeleri tarafından fonlanan girişimlerin neredeyse yarısı SVB servislerini kullanıyor, bu da yaklaşık 65 bin girişime tekabül ediyor. Öyle ki bankada bulunan toplam kullanıcı fonlarının yalnızca yüzde 2,7’si kurumsal olmayan kullanıcılara ait. İçerideki müşterilerin çoğu amiyane tabirle “yağlı” kurumsal kullanıcılar.
Peki banka kullanıcılarının büyük para sahipleri olması neden önemli?
Çünkü Amerika’daki banka iflas süreçlerini yöneten devlet kurumu FDIC (Federal Deposit Insurance Corporation) kullanıcı başına 250 bin dolarlık bir fonu güvence altına alıyor. Bu da yüz milyonlarca hatta milyar dolarlar yatıran kurumsal kullanıcı için devede kulak bile denmeyecek bir miktara tekabül ediyor. Sayılarla konuşacak olursak bankadaki toplam 173 milyar doların sadece 8 milyar doları devlet garantisi altında.
Ayrıca SVB’nin 48 saat içinde batması da bir rekor. Tarihin en hızlı banka iflası. Bu batışın rekor sürede olmasındaki aslan payı, tüm yazışma ve komünikasyon sürecini hızlandıran dijital transformasyon diyebiliriz.
Amerika tarihinin 2008’den sonra yaşadığı en büyük bankacılık krizine sebep olan olaylar silsilesi ise şu şekilde;
1-Bankanın portföyüne eklediği uzun vadeli devlet tahvillerinde, alabileceği miktarın çok üstünde risk alması (toplam portföyün yarısından fazlası bu ürün). Öyle ki FED’in faiz artışı politikasıyla bu tahvillerin fiyatı ciddi bir düşüş yaşadı.
2- Birçok teknoloji girişimi ve girişim sermayesi kötü giden global ekonomik trend sebebiyle sıcak paraya ihtiyaç duydu. Banka bir likidite krizine sürüklenmiş gibi gözüküyor. Ek olarak geçen yıl teknoloji girişimleri için yıllar süren altın çağından sonra “tech bubble” denilen teknoloji balonunun patlamasına da şahit olduk. Bu patlamadan kripto paraların da nasibini aldığını söylememize gerek yok. Parasal bollaşma döneminden, sıkı bir daralma dönemine geçerken ilk düşen bankanın da teknoloji girişimleri ile en yakın banka olan SVB’nin, olması bu bağlamda şaşırtıcı değil.
Kimler para kaybetti?
Öncelikle kimlerin para kaybettiğini, şu noktada bilmek imkansız. Çünkü pazartesi günü piyasaların açılmasıyla Amerika’nın bu bankayı iflastan kurtarıp kurtaramayacağı hala bilinmez durumda. Ayrıca şirketler bu bankada para tutup tutmadıklarını kendileri açıklamadığı süreci bu bilgiye ulaşmak imkansız. Aşağıdaki liste SVB’de parası olduğunu halka açıklayan şirketler:
Bu hikayenin kripto ile alakası nedir?
Aslına bakarsanız, bu hikayenin kripto para ekosistemi ile en ufak bir alakası olmaması lazım. Hatta ekosisteme yakın olanlar, başlığın ne kadar absürt gözüktüğünü hemen anlamış olmalı. Çünkü kripto paraların çıkışı ve atasal kripto para Bitcoin’in doğuşu tam anlamıyla bankacılık sisteminin yozlaşmasından kaynaklıydı.
Hatta, Bitcoin’in ilk bloğunda adeta bir manifesto gibi gizlenmiş gazete manşeti “Şansolye bankaları iflastan kurtarmanın eşiğinde” yazıp tepki gösterirken, nasıl olur da bankacılık sistemindeki bir kriz kripto para camiasını negatif etkileyebilir?
Bir önceki bölümde bahsettiğimiz SVB’de fonu olduğunu açıklayan, Circle aslında kripto camiasını etkileyen en büyük faktör. Kripto para camiasında bu bankada para tutan başka girişimler de olabilir, lakin Circle gerek 3,3 milyar dolarlık kayıp ile, gerekse sektörde en önemli stabil coinlerden birinin arkasındaki şirket olarak bu krizin başrolü.
Bu yazının yazıldığı anlarda fiyatı 1 dolara sabit olması gereken USDC’nin, 90 sentlerde olması sektörde birçok dinamiği değiştirmiş durumda. Satoshi’nin bankacılığa alternatif olarak düşündüğü sistemin, bankacılığa gebe olması hem Satoshi’nin, hem de bizlerin en büyük kırıklığı olabilir. Yine de her şey 13 Mart 2023 tarihine bel bağlamış vaziyette. Regülatif birimler bankayı iflastan kurtarabilir, USDC’yi ihraç eden Circle kullanıcılarını rahatlatabilir (halihazırda çalışıyorlar). O yüzden bu yazı hikayenin ilk kısmı, ikinci kısmı ise Pazartesi günkü gelişmelerden sonra şekillenecek.
O zamana kadar batan bankanın yöneticilerinin kriz öncesi sattığı SVB bankasının hisse miktarlarını da yazıya eklemenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bize hep öğretilen batan gemiyi en son kaptanlar terk edermiş sözünün tam tersi niteliğinde:
Bankanın CEO’su Greg Becke 5,3 milyon dolara denk gelen hisselerinin yüzde 11’ini 27 Şubat’ta elinden çıkarmış.
Şirketin finansal işlemlerinden sorumlu CFO’su aynı gün, krizden hemen önce hisselerinin üçte birini elden çıkarmış.