Açık bankacılık nedir, ne değildir?
Son günlerde dünyanın her yerinde hızla yaygınlaşan açık bankacılık neredeyse 80 ülkede farklı şekillerde de olsa kendine bir yer edindi ve bu sayı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Bir önceki yazımda, ülkemizdeki 3 bankanın açık bankacılık adına somut adımlar attığından bahsetmiştim. Bugün bu satırları yazarken açık bankacılık servisi veren banka sayısı 7 oldu.
Peki açık bankacılık nedir, ne değildir?
Açık Bankacılık Nedir?
Açık bankacılık (open banking), en temel haliyle bankalardaki hesap bilgilerinin paylaşıma açılması anlamına geliyor. Müşterilerin finansal bilgileri yalnızca onların onayı oldukça paylaşıma açılabiliyor ve bu sayede yalnızca bankaların değil, finteklerin de erişebildiği bir düzen kuruluyor. Bu erişim ise API adı verilen güvenli veri iletimi sağlayan yazılım parçaları sayesinde sağlanıyor.
Açık Bankacılık Ne Değildir?
Açık bankacılık kavramının sıklıkla açık veri kavramı ile karıştırıldığını görüyorum. Açık veri, kamuya açık bilgilerin mümkün kıldığı imkanlar üzerine inşa ediliyor. Örneğin istatistikler, dönemsel veriler, ticaret sicil bilgileri, günlük haberler, sosyal medya paylaşımları gibi veri kaynaklarının taranarak anlamlı sonuçlar üretilmesi açık veri ile çalışma örnekleri olarak düşünülebilir. Zaman geçtikçe, açık bankacılık ve açık veri kullanım senaryoları yaygınlaştıkça bu kafa karışıklığından kurtulacağız.
2007'de Avrupa Komisyonu, finans sektöründeki rekabeti canlandırmak, sunulan hizmetlerin kalitesini artırmak ve son kullanıcıyı korumak için PSD1 olarak adlandırılan ilk Ödeme Hizmetleri Kanununu tasarladı. O zamandan bu zamana bu regülasyonların kapsamları epey genişledi. 2015’te sunulan PSD2 yönergesi ile birlikte bankaların finteklere kullanıcının izni dahilinde bilgilerini paylaşması zorunlu kılındı ve açık bankacılığın temelleri atıldı. Çok geçmeden Birleşik Krallık bu modeli deneyen ilk ülke oldu.
Açık bankacılık ile ilgili önemli bir nokta ise Avrupa’da üçüncü partilere sağlanan bilgilerin ödeme hesapları ile sınırlı olması. Dolayısıyla, bankaların kullanıcılarının tasarruf ve yatırım hesabı, emekli maaşları gibi konular hakkındakibilgilerini verme zorunluluğu bulunmuyor ve bu durum açık bankacılığın kapsamını daraltıyor. Öte yandan, bu durum bölgeden bölgeye değişiklik gösterebiliyor. Kimileri Amerikaiçin bu konuda “geride kalmış” olarak bahsetse de orada çok daha çeşitli kullanım amaçları için API’lar geliştiriliyor.
Açık Bankacılık ve Açık Finansın Potansiyeli
Açık bankacılık dünyada yeni yeni yaygınlaşan bir model olsa da Birleşik Krallık’ta potansiyeli görülmeye başlandı ve açık finansa doğru ilerleme kaydediliyor. Bu model sayesinde vergilerin ödenmesinde artış görüldü. Küçük işletme sahipleri ise gönderdikleri faturalara yalnızca bir link ekleyerek kolaylıkla ödeme almaya başladı.
Bu yeni teknolojiye farklı pazarların nasıl yanıt vereceğini ve hangi iş modellerinin başarılı olacağını zamanla göreceğiz, fakat Açık Bankacılık adı ile başlayan bu değişimin odağında kullanıcılara kendi bilgileri üzerinde sağlayacakları kontrol ve bunun taşıdığı potansiyel yatıyor. Örneğin, Avustralya’da bu kavram Tüketici Veri Hakkı” (Consumer Data Right) adıyla ifade ve regüle ediliyor.
Ülkemizde hesap bilgilerinin / hareketlerinin ve ödeme başlatma işlemlerinin diğer kurumlara açılması ile başlayan açık bankacılık örnekleri pek yakında krediler, tasarruf / yatırımlarla genişleyecek ardından ödeme kartları, dijital cüzdanlar ve sigorta gibi ürün ve hizmetlerin eklenmesiyle olgunlaşacaktır.
Görünen o ki açık bankacılık ile başlayan ilk adımların ardından, önce çok geniş kullanım örnekleri ile açık finans vesonra diğer sektörlerdeki açık telekomünikasyon, açık enerji, açık sağlık gibi benzer yaklaşımlarla tanışacağız.