Dijital varlık dünyasının en prestijli buluşmalarından biri olan Token2049, 17-18 Eylül tarihlerinde Singapur’da gerçekleşti.

Şehir, bu etkinlikle birlikte blockchain ve kriptopara ekosisteminin küresel merkezi haline gelirken, aynı hafta içinde Solana Breakpoint, Milken Institute Asya Zirvesi ve hafta sonu yapılan Formula 1 yarışları da Singapur’a ayrı bir hareketlilik kattı.

Her köşesinde bir inovasyon fırtınası esen bu şehir, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere ev sahipliği yaptı.

Singapur’a ilk kez geldim. Singapur Havayolları; Emirates ve Türk Hava Yolları ile gördüğüm en başarılı havayollarından biri. Dünyanın en büyük iç mekan şelalesine sahip olan havalimanı çok güzel, yeşil ve temiz.

Singapur havalimanında otomatik geçiş sistemi ile sadece 30 saniyede pasaport işlemlerimi tamamlamam, güvenlik prosedürlerinin yüksek olmasına rağmen bireylere neredeyse hiç hissettirilmemesi, bu şehrin ne kadar verimli çalıştığının bir göstergesi.

Bu verimlilik, Token2049 gibi etkinliklerde de kendini gösteriyor; 22 binden fazla ziyaretçi ve binin üzerinde yan etkinlikle blockchain dünyasının kalbi adeta Singapur’da atıyor.

İlk Token2049 tecrübemi Dubai’deki sel ve fırtınaya denk getirirken bu sefer sadece konferanstan bir gün önce şiddetli yağmurla geçiştirdim. Sizlerle konferans gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.

Kripto ile ilgili etkinlikler her zaman çok renkli oluyor. Hem gelen kişilerin kıyafetleri (ilk tanıştığım gazeteci kavuniçi takım elbise ile gelmişti) hem de sabah 8’den itibaren her yerde DJ ile müzik çalınması dikkat çekici. Tırmanma duvarı, boks ringi, verilen ödüller gibi eğlenceli aktiviteler, diğer tarafta derin teknoloji konuşmalarıyla birleşiyor. Bu yönüyle etkinlik, "yeni dünya"ya ayak uydurmuş durumda. Ödüllerle cazip hale getirilmiş onlarca farklı oyun ve kişiye özel ürünler, istediğiniz grafitiyle alabileceğiniz tişörtler ile zenginleştirilmiş.

Singapur'da bir Türk akşamı ve sürprizler

Singapur’da Türk topluluğu oldukça küçük olmasına rağmen, SAP’de üst düzey yöneticilik yapan eski arkadaşım Mehmet Kunter’in bana şehirde rehberlik etmesi büyük bir tesadüftü.

Şehirde bir Türk restoranına rastlamam ise oldukça hoş bir sürpriz oldu. Bu uluslararası buluşmada, Dubai'den tanıdığım Binance CEO'su Richard Teng ile karşılaşmak ve ayaküstü sohbet etmek, etkinliğin yoğun temposu arasında farklı bir renk kattı.

OKX’in gücü ve Vitalik’in sürprizi

Etkinliğin ana sponsoru OKX'ti ve etkinlik boyunca adını duyurmayı başardı. Fakat belki de en ilginç anlardan biri, Ethereum’un kurucusu Vitalik Buterin’in sahneye çıkarak şarkı söylemesiydi. Performansı mükemmel olmasa da, ertesi gün Ethereum’un değer kazanması dikkat çekici bir tesadüftü. Belki de kripto yöneticilerinin sahneye çıkarak şarkı söylemesi, piyasalara gerçekten olumlu bir etki yapabilir!

Teknoloji devlerinin Web3’e ilgisi

Etkinliğin bir diğer dikkat çekici yanı, Microsoft, Google ve Amazon (AWS) gibi teknoloji devlerinin blockchain ve Web3 teknolojilerine gösterdikleri büyük ilgi oldu. Google Cloud ve Woo X’in iş birliğinde emcee olarak yer aldığım Token2049'da bu devler, blockchain’in gelecekteki potansiyelini nasıl gördüklerini net bir şekilde ortaya koydular. Microsoft, Azure platformu üzerinden sunduğu blockchain çözümleriyle dikkat çekerken, Google Cloud ve Amazon da kendi platformlarını Web3 projeleri için nasıl entegre ettiklerini paylaştı.

Token2049’un ana gündemi: DePIN, yapay zeka ve kripto dünyasının geleceği

Token2049 etkinliği, yalnızca bir networking fırsatı sunmadı; aynı zamanda blockchain ve Web3 ekosisteminin geleceğine dair önemli ipuçları verdi. Engin Yazar (CTO of Steve Group)'ın da belirttiği gibi, özellikle DePIN (Decentralized Physical Infrastructure Networks) ve yapay zeka projeleri bu yıl ön plana çıktı. Fiziksel altyapıların merkeziyetsiz yönetimi ve yapay zekanın blockchain ile entegrasyonu, sektörün gelecekte nasıl şekilleneceğine dair önemli işaretler sundu.

Esma Arslan (Kriptopara Yatırımcısı ve Madencisi)’ın gözlemlerine göre de AI ve DePIN projeleri, bir sonraki boğa koşusunda öne çıkacak. Özellikle Fed’in faiz kararları ve 2025’e yönelik kriptopara piyasalarındaki mega boğa beklentisi ile birlikte bu projelere olan ilginin daha da artmasını bekliyor. Arslan, etkinliğin büyüklüğünü ve kalabalığını da boğa sezonunun habercisi olarak yorumluyor.

Cardano, Zilliqa, Hemi ve Türkiye'nin kripto yolculuğu

Cardano’nun kurucusu Charles Hoskinson ile yaptığım röportajda, Türkiye’nin kripto dünyasında önemli bir oyuncu haline geleceğine dair umutlar ön plandaydı. Türkiye’nin kripto varlıkları “maddi olmayan sabit kıymet” olarak tanımlaması ve SPK’nın düzenleyici rolü, ülkenin bu alanda liderlik potansiyelini artırıyor. Hoskinson, Türkiye'nin bir sonraki "unicorn" projesinin çıkabileceğini ve Cardano'nun güvenli, ölçeklenebilir yapısıyla bu potansiyele katkıda bulunabileceğini vurguladı.

Hoskinson ve Zilliqa yöneticileri ayrıca, blockchain'lerin birbirleriyle daha kolay iletişim kurmasını sağlayacak önemli bir iş birliğine imza atarak, zincirler arası bağlantının ötesinde daha derin ekosistem bağları kurmayı hedefliyorlar. Bu, Web3 ekosisteminin daha bütünleşik ve verimli hale gelmesi için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Zilliqa yöneticileri, bu bağlamda Bitcoin ve Ethereum’un bir süper ağda birleştirilmesinin, yeni tür blockchain uygulamalarının önünü açacağını belirtiyor.

Hemi Labs CEO’su Jeff Garzik’in de belirttiği gibi, "Hemi, Bitcoin ve Ethereum arasındaki etkileşimi dönüştürüyor ve yalnızca iki ağ arasında bir köprü sağlamakla kalmayıp, her ikisinin yeteneklerini en zarif şekilde birleştiren bir süper ağ oluşturuyor." Bu, iki ağın en iyi özelliklerini öne çıkararak, daha önce ulaşılamayan yeni bir blockchain uygulamaları sınıfını mümkün kılacak.

Sonuç: Dijital Varlıkların Geleceğini belirlemek için yarış devam ediyor

Charles Hoskinson’ın söylediği bir cümlenin altını çizmek istiyorum. Şu anda adil bir yarış devam ediyor ve bunu herkes kazanabilir. Türkiye atacağı adımlarla bu yarışta ülke olarak veya girişimciler olarak öne çıkabilir.

Token2049 etkinliği ile Singapur, blockchain ve kriptopara ekosisteminin sadece Asya’daki değil, küresel ölçekte bir merkezi olduğunu bir kez daha kanıtladı. Özellikle DePIN ve yapay zeka projelerinin yükselişi, büyük teknoloji devlerinin sektöre olan ilgisi ve yatırımcıların yoğun katılımı, blockchain teknolojisinin finans ve teknoloji dünyasında kalıcı bir yer edindiğini gösteriyor.

Singapur’daki bu enerji dolu atmosfer, dijital varlıkların geleceğinin şekillendiği en önemli merkezlerden biri olduğunu bir kez daha ispatladı. Ancak, Denver, İstanbul ve Dubai gibi şehirler de bu rekabette güçlü adaylar olmaya devam ediyor. Kripto dünyasında, geleceğin liderlik koltuğuna kimin oturacağını zaman gösterecek.

Advertisement