Bankalar DeFi'ye karşı boş değil!
Kullanıcılar, kuruluşlar, devletler ve işletmeler için yepyeni fırsatların kapısını aralayan Web3 dünyasına yönelik finans sektörünün hazırlıkları son dönemde hız kazandı. Web3 ve konuşulmaya başlanan internet teknolojileri başta finans olmak üzere pek çok sektörde yeni iş modellerinin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Hal böyle olunca da iş modellerini yenileme, paranın, ödemelerin ve dijital varlıkların geleceğini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Kuşkusuz bu yeni dünyada bu gelişmeleri benimsemeye de kritik anlamda ihtiyaç var.
Kripto varlıklar dünyasında regülasyonların henüz olmaması bankaları temkinli davranmaya itse de bu alanda hazırlık yapmalarına ve çalışmalarını hızlandırmaya engel olmuyor. Türkiye'nin en büyük özel bankalarının dijital varlıklar, blockchain ve DeFi dünyası için iş ilanları yayınlaması sosyal medyada yankı bulsa da hazırlıklar ve çalışmalar bunun çok daha ötesinde. Özellikle saklama hizmetleri tarafında oldukça iştahlı olan bankaların, bu alanda hazırlıklarını son hız sürdürdüğü de artık bir sır değil.
Bu noktada görüştüğüm üst düzey bankacılar, Web3'ün sahiplik kavramı üzerine inşa edildiğine dikkat çekerek, artık finans dünyasının bir şekilde kripto paralardan, metaverse'ten uzak olamayacağı noktasında hemfikir. Bu noktada regülasyon çalışmalarının devam ettiğini, kendilerinin de özellikle saklama tarafında hazırlıklarını sürdürdüklerini söylüyorlar. Bunun nedeni ise yukarıda da bahsettiğimiz gibi Web3 ile birlikte finans dünyasının iş modelini ciddi anlamda değiştirme potansiyeli olan bir dünyaya adım atmış olması.
Dünya geneline bakıldığında da bankacılık ve finans sektörünün merkeziyetsiz sistemlere yöneldiği görülüyor. Bu yönelimin de finans ve kripto para dünyasında önemli etkileri olacağı aşikar. Bilindiği gibi merkeziyetsiz sistemler doğası gereği aracıları ortadan kaldırıyor ve yeni iş modelleri doğuruyor. Bunun ilk örneği kripto paralar diyebiliriz. Bitcoin ile başlayıp hızla büyüyen ve başlı başına bir sektör haline gelen kripto para dünyası şimdiden finans sektörünü dönüştürdü. Dijital varlıklar üzerine şu anda Türkiye dahil birçok ülkede yasal düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. Dijital varlıkların ve kullanım alanlarının yasal zeminde tanımlanması da bu alandaki çalışmalara ve ilgiye farklı bir boyut kazandıracak.
Artan ilgi ve hızlı yayılımın ise merkeziyetsiz finans ve geleneksel finansı yakınlaştıracağı aşikar. Şöyle ki, bilindiği gibi merkeziyetsizlik kavramı aslında bir varlığın, bir değerin nerede tutulduğunun bilinmemesi demek. Nerede tutulduğunun bilinmemesi konusu piyasada güvenle ilgili çok ciddi bir sorun yaratıyor. Erken adapte olan kesimi bir kenara koyarsak, merkeziyetsiz sisteme girmek bir son kullanıcıda güven ihtiyacını doğuyor. Merkeziyetsiz dünyada kişinin kendi güvenliğini kendi sağlıyor olma durumu, bir çok kişinin de bu yapmak istememesi ya da tercih etmemesi gerçekliğini de beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bankaların saklama hizmetine başlaması bu yeni dünyadaki bankacılığı da değiştirecek. Türkiye dahil bir çok ülkenin de regülasyon olarak buna hazırlık yaptığı biliyor. Bu nedenle de bankalar bu alan üzerine oldukça iştahlı bir şekilde hazırlıklarını sürdürüyor.
Bankaların bu çalışmaları "Eğer kripto kaybolmuyorsa, onu anlamaya çalışsak iyi olur"un oldukça ötesine geçmiş durumda. Web2’de internet bankacılığı ve mobil bankacılık devrimini yapan bankalar, Web3’de DeFi gibi devrimsel bir alanda neler yapacak hep birlikte göreceğiz.
