Zeybekci: Kura müdahale edecek bir durum yok

Zeybekci, Türkiye'nin borçları ve döviz mükellefiyetleri itibarıyla speküle edilmesini gerektirebilecek hiçbir şeyin olmadığına işaret ederek, "Net söylüyorum. Onun için kur ile ilgili aynı cümleyi tekrar ediyorum; Dokunmamak lazım, müdahale etmemek lazım. Dokunmayacağız, müdahale etmeyeceğiz. Çünkü dokunmamızı ve müdahale etmemizi gerektirecek bir şey yoktur." diye konuştu.

Kur artışının ekonomiye etkisinin sıfır olmadığına dikkati çeken Zeybekci, şunları kaydetti:

"Bunu bilmeyecek kadar da gözümüz kapalı değil. Enflasyonla ilgili kısa dönemde bir etkisi var mıdır, vardır. Kur artışı sebebiyle bütün girdileri TL olmak durumunda olan şirketlerimizin, kuruluşlarımızın, maalesef yanlış bir kararla, borçlarını ve mükellefiyetlerinin tamamını veya büyük kısmını dövize bağladıklarında uğradıkları zararı da biliyoruz. Ama bu, geçmişi kısa dönemli zararlardır, zaman içinde telafi edilir. Spekülatif amaçlı birilerinin bu oyunlarına girersek, Türkiye olarak önemli zararlar görürüz. O zarara Türkiye'de müsaade etmeyeceğiz."

- "İşlemleri 1-1,5 yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz"

Ekonomi Bakanı Zeybekci, Brexit'i öngörüp, çalışmalarını yaptıklarını söyledi.

İngiltere ile resmi olarak görüşmeleri başlattıklarını aktaran Zeybekci, İngiltere AB'den ayrıldığı gün, Türkiye ile en geniş kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşmasını (STA) gerçekleştirip, aynı gün faaliyete geçeceğini dile getirdi.

Zeybekci, Gümrük Birliğinin güncellenmesini 2017'nin ocak ayı itibarıyla resmi olarak başlatacaklarına işaret ederek, teknik görüşmelerin 2015'in mayıs ayından beri devam ettiğini anımsattı.

Gümrük Birliğinin güncellenmesi işlemlerini 1-1,5 yıl içerisinde tamamlamayı hedefledikleri bilgisini veren Zeybekci, bunun için süreci başlattıklarını dile getirdi.

Zeybekci, "AB'ye tam üye olmak bizim için bir hedeftir ama vazgeçilmez bir hedef değildir. Bizim için vazgeçilmez olan bir hedef var o da AB standartlarını tutturmak." diye konuştu.

"Bunu tutturduktan sonra AB'ye tam üye olsak hoş, olmasak da hoş. Zaten hedefleri tutturmuş oluyoruz, buraya varmış oluyoruz. Ondan sonrası tamamen siyasi bir karar." diyen Zeybekci, AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını şu anda olan haliyle, tarım, gıda, hizmetler ve kamu alımlarını da kapsayacak şekilde bir çerçeveye alınırsa, şu anda içinde olunmayan karar alma mekanizmalarına da dahil olunursa ve AB'nin 3. ülkelerle imzalayacağı STA'lara ve benzerlerine otomatik olarak taraf olunursa, bunun Türkiye için AB ile tam anlamıyla ekonomik entegrasyon demek olduğunun ve bunun da büyük bir başarı olacağının altını çizdi.

Zeybekci, "O vize muafiyeti, işte diğer konular, şunlar…. Bunlar tali meseleler. Hükümetimiz tarafından şu anda devasa bir çalışma yapılıyor. Asıl çok önemli gelişme bu. " ifadelerini kullandı.

AB'nin kendi içinde birbiri ile ticaret ortalamasının yüzde 70'lere yakın olduğunu vurgulayan Zeybekci, "Biz de oraya doğru geçeceğiz. Bu bizim için devasa bir ekonomik katkı." değerlendirmesinde bulundu.

- "Rusya ile hizmetler ve yatırımları kapsayan STA imzalama noktasına geldik"

Bakan Zeybekci, Rusya ile sorunların hala devam ettiğine işaret ederek, "Maalesef o heyecana yakışır adımlar atılmıyor şu anda. Ama atılacak." dedi. Herkesin anladığı dilden konuşacaklarını vurgulayan Zeybekci, bunu negatif değil, pozitif anlamda söylediğini dile getirdi.

Zeybekci, Rusya ile yakın dönemde hizmetler ve yatırımları kapsayan STA imzalama noktasına geldiklerini, Rusya'nın Türkiye için çok önemli olduğunun altını çizdi.

- "Türkiye ekonomisi speküle edilerek birilerinin rant kapısı haline gelmeyecek"

Zeybekci, bugün açıklanan işsizlik oranlarıyla ilgili, "Ekonomi Bakanı kürsüye çıktı, işsizlik rakamları yüzde 11,3 çıktı, adam bir kelime bile bahsetmedi' demeyin." diye konuştu.

Türkiye'nin yüzde 5'in altında büyüdüğü sürece mutsuz olacak bir ülke olduğunu belirten Zeybekci, şunları söyledi:

"Yüzde 4,5'ler seviyesinde olduğu zaman Türkiye yerinde sayan bir ülke demektir. İşsizliği düşmeyen bir ülke demektir. 27 çeyrekten bu yana Türkiye yüzde 5 ortalama ile büyüyor ve işsizlik artıyor. Biliyoruz, sadece doğum oranı değil, sadece iş gücüne katılımla, yani 'ben çalışmıyorum arkadaş' diyen ev hanımlarıyla veyahut kırsaldan kente göçün de katılımıyla iş gücüne katılımdan kaynaklanan 700 bin ekstra insan iş gücüne katıldı. Nüfus artış hızımız, yani net doğum oranı hariç… Türkiye olarak biz ortalama yüzde 5'in üzerinde büyümek zorunda olan bir ülkeyiz. Eşittirden sonraki rakam var ya, orada yüzde 5,5 - 6,5 yazıyor.

Eşittirin önündeki formülleri sen dolduracaksın. Bütçe ve mali disiplinden taviz vermeden, makro ekonomik dengeleri bozmadan cari açığı kabul edilebilir, finanse edilebilir bir seviyede tutarak, büyümeyi yüzde 5,5- 6,5 aralığında tutacaksın ki, işsizlik rakamın yüzde 10'un altına doğru inmeye başlasın. Bunu yapmadığımız sürece sonuç budur. Onun için yeniden seferberlik. Yeniden milli bir seferberlik, özel sektör eliyle büyüme, sanayileşme, ihracat, istihdam…"

Ekonomide hiçbir şeyin beklenen, planlanan şekilde olmayacağını anlatan Zeybekci, "Ekonomide hiçbir şey spekülatörlerin istediği şekilde olmayacak. Türkiye ekonomisi speküle edilerek birilerinin rant kapısı haline gelmeyecek. Türkiye ekonomisi, 2002-2003 yıllarındaki gibi toplanan 100 liralık verginin 87 lirasının faize gittiği bir döneme asla dönmeyecek. Türkiye ekonomisi toplanan 100 liralık verginin 11 lirasının faize gittiği bugünden mutlaka daha iyiye de gidecek." şeklinde konuştu.