Ağbal: Vergi inceleme süresini 5 yıldan 3 yıla düşüreceğiz
Maliye Bakanı Ağbal, "Yakında yapacağımız bir yasal düzenlemeyle vergi inceleme süresini 5 yıldan 3 yıla düşürüyoruz. Böylelikle vatandaşlarımız sadece geçmiş 3 yıla ilişkin incelemeyle muhatap olacaklar" dedi
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Özellikle şunu açıkça ifade etmek gerekiyor ki HDP'li belediyeler açık bir biçimde terörizmin finansmanı işini yapıyorlar. Terör örgütünün finansmanını bunlar sağlıyor." dedi.
Ağbal, Bayburt Valiliği tarafından Şeyhhayran Mahalle odasında organize edilen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, İslam aleminin Kurban Bayramı'nı kutlayarak, Allah'tan kesilen kurbanların kabul olmasını diledi.
Türkiye'nin önemli dönemeçlerden geçtiğini belirten Ağbal, "15 Temmuz darbe girişimi, bizi derinden yaralayan, üzen, bu toprakların hiçbir şekilde kabul edemeyeceği bir ihanet girişimidir. Bugün 12 Eylül darbesinin yıl dönümü. Kurban Bayramı'nı idrak ettiğimiz böyle bir dönemde 12 Eylül darbesini de hatırlatmaktan kendimi alıkoyamayacağım. Bu ülkenin gelişmesi, kalkınması, demokrasinin kökleşmesi noktasında her zaman için darbeler bu ülkeye zarar vermiştir. Darbelerin hedefinde millet, demokrasi, hukuk devleti, bu milletin kalkınması ve gelişmesini engellemek vardır. Allah bir daha ne darbeleri ne darbe girişimlerini bu ülkeye göstermesin." diye konuştu.
Ağbal, 15 Temmuz gecesi milletin gösterdiği dik duruşun takdire şayan olduğunu dile getirerek, o gece canlarını feda edip bu millet ve memleket için şehit olanları rahmetle andı.
"Daha fazla demokrasi, hukuk devleti, daha fazla evrensel normlarda bir ülke, hayalimiz bu." ifadesini kullanan Ağbal, şöyle devam etti:
"İstiyoruz ki çocuklarımız, torunlarımız bizden daha güzel bir ülkede yaşasınlar, bunu da hak ediyorlar. İftihar ediyoruz bu milletin, ümmetin mensubu olmaktan ama bunu kalkınma ve büyüme çabalarımızla da desteklememiz lazım. Bu millet geçmişi, geldiği medeniyet bekraundu itibariyle dünyada az sayıdaki medeniyetten biri. Köklerimiz, dayandığımız dayanaklarımız bütün dünyada takdir gören bir medeniyet. Bizim bu devraldığımız medeniyeti çok daha ileriye taşımamız lazım. Hükümet olarak devraldığımız bu görevi büyük bir gayretle yürütüyoruz."
Ağbal, her gün yeni projelere imza attıklarını ve yeni açılışlar yaptıklarını belirterek, Türkiye için dünya standartlarında mega projeleri tek tek hayata geçirdiklerini anlattı.
Türkiye'nin terör belasıyla da mücadele ettiğine değinen Ağbal, "Bir taraftan PKK terörü, bir taraftan DEAŞ terörü, bir taraftan da FETÖ terör örgütü... Bunların hepsi bu ülkenin geleceğine kast etmiş vaziyette ama bu milletten korksunlar. Bu milletin gücü, bunların hepsini alt etmeye yeter. PKK terör örgütünün ortaya koyduğu şiddete dayalı bu anlayışı ortadan kaldırmak suretiyle gereğini yapacağız. Mücadele her geçen gün daha da artacaktır. İnlerine girilecek ve bunlar tek tek yok edilecek. Nerede olurlarsa olsunlar ister Türkiye içinde ister Türkiye dışında."
"Adeta belediyenin bizatihi kendisi bir terör yuvası haline gelmiş"
Terör örgütü veya terörün çok boyutlu, çok farklı görünümlerde faaliyet gösterdiğine işaret eden Ağbal, şu değerlendirmede bulundu:
"Bir grup, elinde silah açıkça Türkiye Cumhuriyeti'ne meydan okuyor. Bir grup terör mensupları da yasal görünüm altında bu terör örgütlerine açık destek veriyor. Bu terör örgütlerinin sivil uzantıları var. Yerine göre dernek var, vakıf var. Açıkça terörizmi finanse ediyor. Yine bu terör örgütlerinin kamuda da sivil uzantıları var. Dün 28 belediyeye hükümetimiz tarafından kanun hükmünde kararnameye dayalı olarak el konuldu, kayyumlar atandı. Özellikle şunu açıkça ifade etmek gerekiyor ki HDP'li belediyeler açık bir biçimde terörizmin finansmanı işini yapıyorlar. Bu milletin paraları, kaynakları her belediyede olduğu gibi onlara da aktarılıyor ama bu belediyeler, bu yöneticiler kendilerine aktarılan bu kaynakları, paraları doğrudan doğruya, dolaylı olarak birtakım hilelerle, birtakım yöntemlerle terör örgütüne, terör örgütünün yandaşlarına aktarıyorlar. Terör örgütünün finansmanını bunlar sağlıyor."
Ağbal, uzun süredir ilgili kamu kurumlarının bu konuda çalışma yürüttüğünü belirterek, "Bu belediyelerdeki yöneticilerin, belediyelerin kaynaklarını nasıl terör örgütüne veya terör örgütünün mensuplarına aktardıklarına ilişkin kapsamlı çalışmalar ve değerlendirmeler yapılıyor ve şu ortaya çıkıyor ki bunlar göstere göstere bu milletin kaynaklarını, bu terör örgütüne aktarıyorlar." dedi.
Normalde bir belediyenin, vatandaşın ihtiyaç duyduğu hizmetleri yapması gerektiğini ifade eden Ağbal, "Bunlar ne yapıyor? Gelen parayı hiçbir şekilde halka hizmet olarak aktarmadan, bir şekilde dolambaçlı yollar bularak, hilelere başvurmak suretiyle bunlara aktarıyorlar. Adeta belediyenin bizatihi kendisi bir terör yuvası haline gelmiş." diye konuştu.
Ağbal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Düşünebiliyor musunuz bir belediye başkanı, o belediyedeki bir işçiye hesap veriyor. Niye? Çünkü o işçi, o belediye içerisinde, o terör örgütünün üst yöneticisi. Devletin böyle bir yuvalanmaya, böyle bir yapılanmaya müsaade etmesi mümkün mü? Yani eşkıya belediyenin içine girmiş, eşkıya belediyeyi yönetiyor. Ne yapacak devlet, buna selam mı duracak? Kimse kusura bakmasın, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, Türkiye Cumhuriyeti'nin kaynaklarını, milletin kaynaklarını teröristlere aktaranlara ve belediyeyi de bizatihi terör yuvası haline getirenlere asla meydanı bırakmayacağız."
"Süratle bu terörizm finansmanının önlenmesi lazım"
El konulan 28 belediyeye yönetici atandığını anımsatan Ağbal, belediyelerin vatandaşlara götürmediği hizmetlerin yakın zamanda ulaştırılacağını söyledi.
Ağbal, bu belediyelere oy veren ancak hizmet alamayan vatandaşın da mağdur durumda olduğunu anlatarak, "Şimdi bazıları demokrasi, hukuk devleti, bunlardan bahsedecekler. Esas şundan bahsetmek lazım? Nasıl oluyor da vatandaşın oylarıyla seçilen bir belediye yönetimi kaynaklarını teröristlere aktarıyor? İnşallah bunlar hukuk önünde, mahkemeler önünde hesaplarını ayrıca verecekler ama hükümet olarak bu terör yapılanmasının belediyede devam etmesine asla müsaade edemeyiz ve hükümetimiz tarafından da gereği yapıldı." dedi.
İster legal görünümlü terör yapılanmaları olsun, ister legal görünümlü terör yapılanmalarına destek verenler olsun, bunların hepsinin üzerine tek tek gidileceğini dile getiren Ağbal, "Kim teröre destek oluyorsa, kim terörün finansmanına destek oluyorsa, kim teröriste para veriyorsa, kim teröriste kaynak aktarıyorsa, kim teröriste kul, köle oluyorsa devletin bütün gücü onların üzerinde olacak. Devletin, hukuk devletinin sağladığı bütün imkanlarla bunlarla mücadele edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Ağbal, terörizme finansman sağlayan herkesin tek tek tespit edileceğini vurgulayarak, "Tespit edilenler var, hepsinin üzerine tek tek gidilecek. Terörle mücadele çok kapsamlı, çok boyutlu bir mücadele. Tek başına silahlı mücadele yetmez, özellikle bunun finans kaynaklarının süratle kurutulması lazım. Süratle bu terörizm finansmanının önlenmesi lazım. İnşallah bu konuda hükümet olarak, bakanlıklar olarak gereken mücadeleyi tek tek yapıyoruz." diye konuştu.
Bugün Türkiye'nin herhangi bir şekilde Kürt problemi olmadığına dikkati çeken Ağbal, "Kürt vatandaşlarımızın PKK problemi var. Bu topraklarda, bu bayrak altında bin yıldır yaşayan bütün kardeşlerimiz bizim nezdimizde aynıdır, birdir, beraberdir. Kimse bizi bölemez ne olursa olsun, adı Türk olmuş, Kürt olmuş, Laz olmuş, Çerkez olmuş. Hepsi tek Türk milletidir. Biz onun için milletimize nerede hizmet gerekiyorsa orada hizmeti götüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"Bu terör örgütleri sanıyorlar ki bu saldırılarla Türkiye'yi yıldıracaklar"
Bakan Ağbal, 23 vilayeti kapsayan kapsamlı kalkınma hamlesi paketini açıkladıklarını anımsatarak, bu vilayetlerin büyük ölçüde doğu ve güneydoğu illerinde yer aldığını söyledi.
Bu illerde altyapıdan ulaşıma, sağlıktan eğitime kadar her alanda kapsamlı bir kalkınma hamlesi gerçekleştireceklerini belirten Ağbal, bu bölgelerde işsizliğin azaltılması, sanayinin ve üretimin buralara gelmesi için de önemli adımlar atacaklarını ifade etti.
Ağbal, bu illere vergi teşvikleri sağlanacağını aktararak, kamunun ihtiyaç duyduğu malları özellikle bu bölgelerdeki üretim yapan işletmelerden almak istediklerini vurguladı.
Bu yolla buralardaki istihdamı artırmak ve ekonomiyi geliştirmek istediklerini paylaşan Ağbal, "Bunlar çok önemli. Bizim vatandaşla hiçbir sorunumuz olmadığı gibi, vatandaşın başımızın üzerinde yeri var, yeter ki bu ülke büyüsün, kalkınsın." dedi.
Fırat Kalkanı Operasyonu
Ağbal, terör belası ile sonuna kadar mücadele edeceklerini ve terörü Türkiye'nin gündeminden çıkaracaklarını belirterek, "Fırat Kalkanı Operasyonu'na başladık. Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü açıkça tehdit eden hangi güç odağı olursa olsun, ülke olarak, devlet olarak bunlarla mücadele edeceğiz. Silahlı Kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz bu operasyonun içerisinde büyük bir fedakarlıkla mücadele yürütüyor. Dualarımız onlarla, Allah onlara yardım etsin ve her türlü kötülüklerden korusun." diye konuştu.
Suriye'de de Irak'ta da istikrarın sağlanması, bölgeye barışın gelmesi, İslam coğrafyasındaki kan ve gözyaşının bitmesi için Türkiye'nin elinden gelen bütün gayreti göstereceğine dikkati çeken Ağbal, "Bu bölgede Türkiye olmaksızın hiç kimsenin çözüm üretemeyeceğini herkes bilecek. İslam coğrafyasında oluşan kara bulutların, kan ve gözyaşının dağılmasını diliyorum. İnşallah bu bölge bir barış, adalet, kardeşlik bölgesi haline gelir ve bunu da bu ümmet içerisinde bu millet sağlayacak." ifadelerini kullandı.
Van'daki terör saldırısı
Ağbal, Van'da bugün alçak bir terör saldırısı meydana geldiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bu terör örgütleri sanıyorlar ki bu saldırılarla Türkiye'yi yıldıracaklar. Asla yılmayacağız, asla pes etmeyeceğiz. Bunlar bir yapıyorsa biz 10 yapacağız. Üzerlerine gideceğiz, inlerinde bunları inşallah kahru perişan edeceğiz. Yeter ki biz millet olarak bir, beraber ve kardeş olalım. Birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştirelim. 15 Temmuz gecesi bu millet öyle bir birlik, beraberlik gösterdi ki... Zor zamanlarda şu, bu gibi hiçbir ayrımın olmadığını, sadece ve sadece bu milletin birliği ve beraberliği olduğunu gösterdi. Onun için milletimizle iftihar ediyoruz. Siyasiler olarak hepimizin sorumluluğu bir kez daha arttı. Bir millet ki o gece olanlara karşı hiç aklına bir şey getirmeden meydanlara çıkmışsa, bugün bu ülkenin kaderine hükmeden bütün siyasetçilerin, ister iktidar olsun, ister muhalefet olsun çok daha sorumlu, bilinçli, şuurlu şekilde bu millete hizmetlerimizi artırmamız gerekiyor. Rabbim inşallah bu şuurda daim etsin, birliğimizi ve beraberliğimizi artırsın. Çok farklı alanlarda hizmetler yapıyoruz, yeter ki vatandaşımızın önü açılsın, işi açılsın, aşı büyüsün."
Ülkede ekonominin, istihdamın gelişmesi için çok farklı alanlarda çalışma yürüttüklerini belirten Ağbal, "15 Temmuz gecesinden sonra ekonominin, yatırımların önünü açan gerçekten ülkeye kısa ve orta vadede etki yapacak çok sayıda yasal düzenlemeye imza attık. Bu konuda bizlere destek veren, önünü açan Sayın Başbakanımıza da teşekkür ediyorum. İnşallah yapmış olduğumuz düzenlemeler de ülkemizin kalkınmasına yardımcı olacak." dedi.
Ağbal, özellikle özel sektörün maliyeye karşı bir çekingenliği olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Korkuyor millet maliyeden. Diyorum ki Maliye Bakanı olarak, şu çekingenliği, korkuları ortadan kaldıralım. Biz vatandaşımıza inanıyoruz, güveniyoruz. Vatandaşımız dişi ile tırnağı ile ekmek kazanmaya çalışıyor. Kendisine de başkasına da iş sağlıyor, ekmek veriyor. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı olarak bizlerin özellikle işverenlerimize, iş alemine çok daha olumlu yaklaşması, güvenmesi lazım. Maliye Bakanı olarak her zaman söylüyorum, mükellefin hakkı her şeyin üzerindedir, bizim nezdimizde her mükellef beyanı da doğrudur, yaptığı iş de doğrudur. Hata yapmış olabilir, hatayı herkes yapar. O zaman da Maliye Bakanlığı olarak bu kardeşlerimize doğruyu, iyiliği, güzelliği anlatmamız lazım. İnşallah önümüzdeki dönemde yeni düzenlemeleri de bu anlamda hayata geçireceğiz."
Vergi inceleme süresinin 5 yıl olduğunu anımsatan Bakan Ağbal, şu değerlendirmede bulundu:
"Herhangi bir şekilde bir gün gelip, 'getirin bakalım defterleri, 2011 yılının defterlerine bakalım.' diyoruz. 5 yıl çok uzun bir süre. Bir mükellefin 5 yıl sonra hala, '5 yıl önce ne olacak?' diye kafasında tereddüt oluşması doğru değil. Maliye Bakanlığı da '5 yıl nasıl olsa uzun bir süre' deyip daha rahat hareket ediyor. Halbuki ben istiyorum ki Maliye Bakanlığı rahat hareket etmesin, daha sıkı çalışsın. Onun için inşallah yakında yapacağımız bir yasal düzenlemeyle vergi inceleme süresini 5 yıldan 3 yıla düşürüyoruz. Böylelikle vatandaşlarımız sadece geçmiş 3 yıla ilişkin incelemeyle muhatap olacaklar. Böylelikle mükellefler de idare de daha yakın bir zamanda vergi konularına bakacaklar."
Bayramlaşma programına eski İçişleri Bakanlarından Ülkü Gökalp Güney, Vali İsmail Ustaoğlu, AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, AK Parti İl Başkanı Hakan Kobal, CHP İl Başkanı İbrahim Kaldırımoğlu, MHP İl Başkanı Bekir Kasap, Saadet Partisi İl Başkanı Osman Temur, diğer ilgililer ve vatandaşlar katıldı.
AA