, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz indirimi sonrasında geçen hafta yüzde 3’e yakın yükseliş kaydederken küresel piyasalarda 8,89 seviyesini geçerek rekor tazelemişti. Geçen haftaki gelişmelerle beraber oynaklık göstergeleri de yükselişe devam ediyor.
Dolar/TL 1 aylık zımni oynaklık göstergesi 50 baz puana yakın yükselişle Haziran ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Oynaklık göstergesi Temmuz ayında salgın döneminin en düşük seviyesine gerilemişti.
Dolar/TL Eylül ayına 8,30’un altında başladıktan sonra yüzde 7’den fazla yükselişle 8,88 seviyesinin üzerine çıkmıştı. Geçen hafta TCMB’nin faiz indirim kararından sonra 20 kuruştan fazla artış kaydeden dolar kuru pazartesi günü 8,86 civarında işlem görüyor.
Bloomberg Dolar Spot Endeksi haftaya düşüşle 1.154 seviyesinde başlarken 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvili faizi geçen haftadan bu yana 15 baz puan yükselerek yüzde 1,45 civarında bulunuyor.
Türkiye’nin kredi temerrüt risk primi 20 baz puandan fazla artışla 422 baz puan seviyesine çıkarken 10 yıllık tahvil faizi de 100 baz puandan falza yükselişle yüzde 18,57 seviyesine çıkarak Haziran’dan bu yana zirveyi gördü.
TCMB'den söylem değişikliği ve faiz indirimi
TCMB, politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 18 seviyesine çekmişti. Böylelikle 1,5 yıl sonra ilk faiz indirim kararı gelmiş oldu. Piyasanın beklentisi faizlerin yüzde 19 seviyesinde tutulacağı yönündeyken karar metninde çekirdek enflasyon gelişmelerinin değerlendirildiği ifade edilmişti. Metinden faizin enflasyon üzerinde belirleneceği olmak üzere sıkı duruş taahhüdü veren ifadeler çıkarılmıştı.
Dolar/TL, Eylül ayında enflasyondaki yükselişin politika faizini aşması ve TCMB'nin odağını çekirdek enflasyona çevirmesiyle yüzde 4'ten fazla yükseliş kaydetmişti. Türk lirası söylem değişikliğinden bu yana en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi olurken ikinci sırada yüzde 3,40 düşüşle Macar forinti yer aldı.
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası ekonomi toplantısında yaptığı konuşmada Merkez Bankası’nın odağını manşet enflasyondan çekirdek enflasyona çevirdiğini belirtmişti.
“Küresel merkez bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arızi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınır.” diyen Kavcıoğlu, salgının getirdiği olağanüstü koşulların çekirdek enflasyonun önemini artırdığını vurgulamıştı.
Fed’den varlık alımı azaltımı sinyali
Amerikan Merkez Bankası Fed, piyasa beklentilerine paralel şekilde politika faizini yüzde 0-0,25 arasında sabit tuttu. Karar metninde, ekonomideki ilerlemenin devam etmesi durumunda varlık alım hızındaki yavaşlamanın gündeme alınabileceği belirtildi.
Fed politika yapıcılarının beklentilerinin yer aldığı noktasal grafikte de 2022'de faiz artışı öngören Fed yetkilisi sayısının arttığı izlendi. Ekonomik öngörülerde enflasyon beklentileri yukarı çekilirken, büyüme beklentilerinde düşüş görüldü. Karar sonrası konuşan Fed Başkanı Jerome Powell, teşviklerin geri çekilmesi sürecinin 2022 ortasında son bulmasının uygun olabileceğini söyledi.