Euro Bölgesi'nde ekonomik ivme durma noktasında
Euro Bölgesi'nde ekonomik ivme Haziran'da durma noktasına geldi. S&P Bileşik PMI Endeksi beklentilerin altında beş ayın en düşük noktasında gelirken uzmanlar yılın ikinci yarısının birlik için zor geçebileceği uyarısında bulundu.
Euro Bölgesi’ndeki ekonomik ivme Haziran ayında neredeyse durma noktasına gelirken bu durumun birliğin kış aylarında yaşadığı krizden bu yana gösterdiği canlanmanın sona erdiğine işaret ettiği değerlendiriliyor.
S&P Global tarafından derlenen ve Cuma günü yayınlanan Satın Alma Yöneticileri Endeksi, analistlerin Mayıs ayına oranla hafif bir düşüş yaşanacağını tahminini yanıltarak beş ayın en düşük seviyesi olan 50,3’e geriledi. Yaşanan düşüşe grevlerle hırpalanan Fransa öncülük ederken Almanya’nın sorun yaşayan fabrikaları da önemli bir rol oynadı.
Euro yüzde 0,8 düşerek 1,0874 dolara gerilerken para politikasındaki değişikliklere karşı en hassas tahvil olan Almanya iki yıllık tahvil getirileri de 13 baz puan düşüşle yüzde 3,10’a geriledi.
Para piyasaları faiz artış fiyatlamalarını azaltırken mevduat faizini de yıl sonuna kadar yüzde 4’ün hemen altında zirve yapacak şekilde fiyatladı.
20 ülkeden oluşan Euro Bölgesi, Ekim ve Mart ayları arasında maruz kaldığı ılımlı resesyondan çıkmak için gerekli hamleleri yapmış olsa da S&P özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artırmaya devam etmesiyle bu sorunun önümüzdeki çeyreğe yayılma şansının arttığı konusunda uyardı.
Hamburg Commercial Bank Baş Ekonomisti Cyrus de la Rubia konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “İkinci çeyrekte Euro Bölgesi’nden hafif bir pozitif büyüme yaşanacağına dair temel senaryomuz hala gerçek olsa bile Bileşik PMI'daki düşüş eğilimi, tüm sektörlerdeki şirketlerin sipariş defterlerinin kötüleşmesiyle karşı karşıya kalması nedeniyle yılın ikinci yarısının zor geçeceğine işaret ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
İmalat, Haziran ayında “ana zayıflık alanı” olmaya devam ederken harcamalardaki son toparlanmanın ivme kaybetmesiyle hizmet sektörü keskin bir şekilde yavaşladı.
Öte yandan S&P’ye göre faaliyet cephesindeki hayal kırıklığı yaratan verilere, “enlasyonist baskıların belirgin bir şekilde soğuması” eşlik etti. Kurum girdi maliyetlerinin Aralık 2020’den bu yana en düşük hızda arttığını ve mal ve hizmet satış fiyatlarının Mart 2021’den bu yana en düşük oranda arttığını söyledi.
Bu tarihi faiz artış döngüsünün sonuna yaklaşan ancak son zamanlarda faiz artışlarının çoğu ekonomistin öngördüğü şekilde Temmuz bitiş tarihinden sonra da devam etmesi gerekebileceğini işaret eden AMB’ye bir miktar umut verebilir.
De la Rubia enflasyonda asıl sorunun mal fiyatları olmadığına dikkat çekerek, “Eğer AMB sadece mal fiyatlarını kontrol etmek zorunda kalsaydı o zaman enflasyonun sonunun gelmesini kutlayabilirdi. Ancak ekonominin daha önemli kısmı olan özel hizmetler sektöründe fiyatlar yükselmeye devam ediyor ve bu nedenle çekirdek enflasyon oranı çok yavaş düşüyor” ifadelerini kullandı.