Gümrük bekleme süreleri reel sektörün belini büküyor
Pandemiyle yaşanan sert yavaşlamanın etkisini yitirmeye başlamasıyla dış ticaret aktivitesinde toparlanma emareleri gümrük bekleme sürelerinin uzamasına da yol açtı. Türkiye'de reel sektör uzayan gümrük sürelerinin maliyetleri artırmasından şikayetçi
CEMRE NUR KARACA
Pandemiyle birlikte uluslararası ticarette büyük yavaşlamanın ardından canlanma başlayınca ortaya çıkan konteyner krizi ve artan navlun fiyatlarına, gümrük bekleme süreleri de eklendi. Reel sektör temsilcileri artan gümrük işlemlerinde maliyetlerin yalnızca yüksek navlun fiyatlarından kaynaklanmadığını vurgulayarak gümrüklerdeki gecikme ve kiralama ücretlerindeki artışa dikkat çekti.
Demuraj ve ardiye fiyatlarında da %50'ye yakın artış var
Demuraj (ithalatçı firmanın belirtilen serbest süre içerisinde onteyneri boç olarak nakliyeciye teslim edememesi durumunda oluşan masraf) ve ardiye ücretlerinin de arttığına dikkat çeken Dinçer, “Demoraj ve ardiye fiyatlarında da yüzde 50’ye varan bir artış söz konusu. Pandemiyi ve sıkışıklığı bahane ederek aşırı fiyatlamaların yapıldığını görüyoruz.” dedi.
Gümrükte bekleme sürelerinin navlun sıkıntısından daha büyük ve hızla çözülmesi gereken bir konu olduğuna dikkat çeken Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Fatih Varlık pandemi nedeniyle gemilerin ve konteynerlerin büyük kısmının Çin ve ABD’de demirlediğini belirtti.
"TSE gümrüklerde yeteri kadar personel çalıştırmıyor"
Türk Standartları Enstitüsü’nün gümrüklerde yeteri kadar personel çalıştırmadığından makinelerin gümrüklerde bekleme sürelerine arttığına vurgu yapan Varlık, “Gümrük denetimleri ülkemize kalitesiz ürünün girmesini engelliyor ancak, TSE’nin personel sayısının ve ürün çeşitliliği doğrultusunda uzmanlık düzeyinin yeterli olmaması nedeniyle bekleme süreleri çok uzuyor. Ayrıca, ürün güvenliği denetimlerinde TSE personeli başına düşen dosya sayısı 70 civarında, bu da personel üzerinde ağır bir iş yükü oluşturuyor. Bu olumsuzluklar doğrultusunda ortaya çıkan demuraj, ardiye ve navlun ücretlerinin toplamı malın değerini geçebiliyor, üstelik ödenen bu bedeller devletin kasasına vergi olarak girmiyor, konteynerlerin sahibi olan yabancı armatörlere ödeniyor.” açıklamalarında bulundu.