"Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz" Herakleitos
Merkez Bankası’nın Haziran ayındaki toplantısında ekonomiye ve para politikasına bakışında bir farklılık olmadığına işaret etmesi (veya en azından farklılık sinyali vermemesi) değişen dünya konjonktüründe Türkiye’ye dair bakışı bir miktar olumsuz etkilemiş gibi görünüyor. Temel olarak cari açık kaygıları ekseninde ülke risk priminde kalıcı bir artışın hissedildiğini söyleyebiliriz. Buna karşın hem bütçe tarafındaki olumlu seyir hem de Merkez Bankası’nın (MB) faiz artırımlarını mümkün olduğunca öteleyeceğine dair algı (Amerika’da uzun vadeli faizlerdeki düşüş baskısı ile birlikte) bono faizlerindeki yükselişi göreli olarak sınırlandırıyor. Diğer bir deyişle faizlerin yakın dönemde kurun seviyesinden daha çok değişim hızından etkilendiğini görüyoruz ancak son dönemde beklenen reel faiz düzeyindeki artışın gerilemesi olasılığı düşük. Hatta enflasyonda olumsuz sürprizler devam ederse bunun daha da artma riski var. Olumlu sürprizlere karşı reaksiyonun ise politika cephesinde belirsizlik devam ettiği sürece göreli olarak daha sınırlı olması şaşırtıcı olmamalı.