Soma faciasında yüzlerce işçimiz yok yere vefat etti. Ardından suçlular aranmaya başlandı ve gördük ki suçlananlar da işçi. Sebep 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası. 6.12.2012 tarihli yazıyla uyarmıştık. “İşveren parasıyla kendisini bakanlığa şikâyet edecek uzman istihdam edecek” demiş ve sormuştuk, edebilir mi? Para aldığı işverenini şikâyet etse işinden olacak, etmese de mahkemede sorumlu olarak hâkim karşısına çıkacak diye. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun en önemli hatası da işte burası. İş sağlığı ve güvenliği uzmanları kamu adına çalışacak olup ücretlerini de işverenden alacaklardır. İşyerinde hayati tehlike arz eden durumun düzeltilmesi için önce işvereni uyaracak, düzeltme olmazsa da işvereni bakanlığa şikâyet edecektir, yapabilirler miydi? Yapamazlardı, yapamadılar da.
Yine demiştik ki;
“Para ödeyen işvereni şikâyet edecek uzmanı işveren ister mi?’
6331 sayılı Kanun’un 8. maddesine göre;
(1) İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamaz. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği etik ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütür.
(2) İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları; görevlendirildikleri işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri işverene yazılı olarak bildirir; bildirilen hususlardan hayati tehlike arz edenlerin işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde, bu hususu bakanlığın yetkili birimine bildirir… İşveren yeni uzman arayışına girip, kendisini şikâyet etmeyecek uzman arayışına girmez mi?”
OLMASI GEREKEN BU DEĞİL
Normal şartlarda bana göre olması gereken bu değildi. İş sağlığı ve güvenliği uzmanı ile işyeri hekiminin ücretleri kamuda oluşturulacak bir fondan ödenseydi o takdirde uzmanlar ve hekimler görevlerini yaparken gerçekten özgür ve bağımsız olabilirlerdi. Şimdi ise ücret ödeyen ve uzman ile hekim seçme yetkisi elinde olan işveren, pahalı ve üretim süreçlerini uzatan, verimliliği azaltacağı kesin olan iş güvenliği tedbirlerini asgari seviyede tutacak uzman ve hekim arayışı içine girecektir.
Ancak, ülkenin %70’i emekçi olduğu halde TBMM’de yüzde 1 ile bile temsil edilmiyor. TBMM’nin çoğunluğu işçi temsilcisi değilken işçiyi koruyan yasaların çıkması zor.