Banka ve Borsalara ait sandıklar da TBMM’nin bakanların veya Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı tüm mevzuatı uygulamak zorunda. Kimse “Benim emeklilik sandık vakıf senedim yasaya aykırı, ben de mevzuatı takmam, vakıf senedini takarım” diyemez.

Dün ilginç bir durumla karşılaştım. Vatandaşın birinin SSK’da ve yurtdışında hizmetleri olduğu gibi (506 ve 5510’un geçici 20. maddelerine tabi) Vakıfbank Emeklilik Sandığı’nda da hizmetleri var. Vatandaş emeklilik talebini Şubat 2014’te SSK’ya yapıyor ve SSK da “Bendeki hizmetlerin son 7 yılın (2520 günün) içinde daha az, Vakıfbank Emeklilik Sandığı’nda daha çok” diyerek Vakıfbank Emeklilik Sandığı’na gönderiyor.

Zira, 2829 sayılı Hizmet Birleştirme Kanunu’nun 8. maddesi şöyledir:

“Aylığı bağlayacak kurum: Madde 8Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son 7 yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.

Ancak malullük, ölüm, 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu’na göre, yaş haddinden resen emekli olma (Ek ibare:27/1/2000-4505/1 md.) süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi hallerinde ilgililere hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır.”

EMEKLİLİK MÜRACAATI YOK SAYILAMAZ
Vakıfbank Emeklilik Sandığı, sanki vatandaşın Şubat 2014’te SSK’ya yaptığı emeklilik talebi yokmuş gibi “Bana yeni emeklilik talebi gönder” diyor. Oysa 2829 sayılı yasa ve yönetmeliğin 11. maddesi konuyu apaçık ortaya koyuyor. Diyor ki:

“Başvuru ve Yapılacak İşlem Madde 11Sigortalı veya hak sahipleri tarafından, aylığa katılacak kurumlardan herhangi birine, bu kurumun mevzuatına göre tahsis için yapılan ve kurum kayıtlarına alınmış olan başvuru, aylığın başlayacağı Kurum mevzuatına göre de geçerli sayılır.

Başvuruyu alan kurum, ilgilinin diğer kurumlarda geçen hizmet sürelerini ve kendi mevzuatına göre gerekli tahsis belgelerini temin eder. Ancak aylığın diğer bir kurum tarafından bağlanması gerektiğinin anlaşılması halinde, yazılı başvurunun aslı ve bu zamana kadar temin edilmiş olan tahsis belgeleri ile birlikte kendisinde geçmiş hizmet sürelerini ve gerekli ise kazanç durumunu aylığı bağlayacak kuruma bildirir.”

TAKİP EDEN AYDA MAAŞ BAĞLANIR
Mevzuatımıza göre, ister SSK, ister Bağ-Kur, isterse de özel banka-borsa sandıkları olsun, emeklilik aylığının başlangıcı, emeklilik dilekçesinin verildiği günü takip eden aybaşıdır. Şimdi bu vatandaş Şubat 2014’te SSK’ya emeklilik dilekçesi vermiş bile olsa, doğru kurum olan Vakıfbank Emeklilik Sandığı, takip eden aybaşı olan Mart 2014’ten itibaren emekli aylığı bağlamak zorundadır. Zorundadır ama “Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarını takmam, iplemem” derse de mahkemeler orada duruyor. Cumhuriyet savcıları da cumhurun hakkını yiyen ve “Yasaları takmam” diyenler için hazır bekliyor.

Özel banka ve borsaların emeklilik sandıkları, 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine tabidirler ve bu maddeye göre, “en az bu kanunda (506 veya 5510) belirtilen yardımları sağlayacak...” şekilde sigortalı ve emeklilerine işlem yapmak zorundadırlar. Vakıfbank Emeklilik Sandığı ise hizmet ihyalarında 506 sayılı Kanun’u uygulamak yerine kendi vakıf senedini uygulayarak sigortalısını zarara uğratmıştır.

“Bankalar, sigorta şirketleri, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar: Geçici Madde 20...

b) Bu personelin, iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm, eşlerinin analık, eş ve çocuklarının hastalık hallerinde, en az bu kanunda belirtilen yardımları sağlayacak...”

Advertisement