Çalışanlar evde veya işyerinde kaza geçirip uzuvlarını kaybedebilir. Olay işyerinde veya işle alakalı ise iş kazasıdır ve ömür boyu sürekli işgöremezlik geliri alınır. Olay evde olduysa sadece hastanede veya raporlu kalınan süreler için geçici işgöremezlik ödeneği alınabilir.
Fırın işçisiyim, işten geldim evde odun keserken parmaklarım koptu. “SGK’dan işgöremezlik alamazsın” dediler. İşyerinde değil de evde olduğu için olmuyormuş. Bu nasıl oluyor, ben sigortalı çalışıyordum, kazanın nereden ne zaman geleceğini kim bilebilir, biz sigortayı neden yaptırıyoruz? Kazayı 2.2.2014’te yaptım.
Rasim Zanbak
Evinizde odun keserken parmaklarınızı kaybetmişsiniz; bu sebeple bu olay iş kazası değil sadece kazadır. Bu olay sebebiyle raporlu kaldığınız veya hastanede kaldığınız süreler için SGK size (iyileşinceye kadar) geçici işgöremezlik ödeneği öder. İyileştikten sonra artık bir şey ödemez. Ancak olay işyerinde veya işle ilgili olsaydı ve kaza sonrası yüzde 10 veya daha fazla oranlı meslekte kazanma gücünüzü kaybettiğinize dair sağlık kurulu raporu alınsaydı, ömür boyu kaybettiğiniz uzuvlarınızın parası olarak sürekli işgöremezlik geliri sahibi olacaktınız. Olay evde olduğu için SGK size ömür boyu gelir bağlamaz. Sizi de anlıyorum ama SGK’nın sigortası sadece işyerinde çalıştığınız süreler için geçerli; siz bir de kendinizi evde geçirilecek kazalar için özel sigorta kurumlarına sigorta ettirseydiniz o zaman sizi haklı bulurdum.
YÜZDE 40’I GEÇERSE ERKEN EMEKLİ OLUNUR
Kaza evde yani işyeri dışında olsa bile hastane sağlık kurulu size yüzde 40 veya daha fazla oranlı rapor verirse bu sefer erken emekli olma hakkınız olur. Bunun için de çalıştığınız işyerinden hizmet (çalışıyor) belgesi alın ve defterdarlığa vergi indirim belgesi için müracaat edin. Defterdarlığın sizi sevk edeceği hastane yüzde 40 veya daha üstünde rapor verirse vergi indirim belgesiyle daha az prim ve sigortalılık süresiyle yaşa bağlı olmadan erken emekli olursunuz.
Hak mücadelesi ‘göz’le olmaz ‘göz’e bakıp sigorta yapılmaz
Dün aracımı bir otoparka bıraktım ve dönüşte çalışanlar beni tanıyıp yanıma geldiler. Dediler ki: “Bu SGK niye buraları denetlemez? Biz gerçekte 2000 lira net ücret aldığımız halde bizi asgari ücretten sigortalı gösteriyorlar. SGK buraları denetlese bu durum ortaya çıkar.” Ben de kendilerine, “ALO 170 numaralı şikâyet hattını ararsanız en geç 15 gün içinde buraya SGK denetim elemanları gelir. Onlar gelince de siz doğru rakamları söylemeniz lazım” dedim. Biri “Olmaz. Bir de patronla papaz olamam” dedi. Bunu söyleyince aklıma müfettişken yaşadığım bir olay geldi. Bir delikanlı müfettişliğe geldi ve abisinin yanında 2 yıldır sigortasız çalıştırıldığını söyledi. Dilekçe yazdırdım ve ertesi gün işyerine gittim. Sıra şikâyet eden delikanlıya geldi. Sordum, “Burada mı çalışıyorsun?” diye, “Hayır, abimin yanına ziyarete geldim” dedi. Ben de diğer sigortasızları tutanağa aldım, imzalarını alıp işverene de imzalatarak büroma döndüm. Bir saat sonra şikâyetçi çocuk geldi, “Abi beni sigorta yaptın mı?” dedi. “Yok yapmadım, sen çalışmıyorum dedin ya” dedim. “Abi, ağzım çalışmıyorum dedi, ama gözüme baksaydın çalışıyorum diye bağırıyordu” deyince, “Kardeşim, müfettiş göze bakıp sigorta yapamaz, sen söyleyeceksin ben de yazılı olarak tutanağa alacağım” dedim.