Dünya genelinde dijital dönüşüm hızlanırken, tüm diğer sektörlerde olduğu gibi küresel ödeme sağlayıcılarının da teknolojideki değişiklikleri yakından takip etmesi ve bu değişikliklerden anbean haberdar olması gerekiyor. Zira FinTech dünyası henüz doymuş olmaktan çok uzak.
FinTech girişimleri konvansiyonel finansal hizmet sağlayıcılarının bıraktığı boşluğu, daha az insan dokunuşu gerektiren çözümlerle kapatabiliyor. Böylece sunulan hizmetler daha erişilebilir ve işlevsel hale gelirken, finansal faaliyetler de daha kolay ve rahat bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Finansal teknolojinin, girişimcilerin daha gelişmiş hizmetler sunması için ne gibi fırsatlar yarattığına bakacak olursak:
Dijital ödeme hizmetleri
Toplantıların, eğitimin ve çeşitli pek çok geleneksel/fiziksel aktivitelerin online’a taşındığı pandemi döneminde e-ticaretteki büyük sıçrama dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan e-ticaret verilerine göre 2020 yılında Türkiye’de e-ticaret hacmi 2019 yılına kıyasla yüzde 66 artarak, 136,2 milyar liraya yükseldi. Dünyada ise geçen yıl e-ticaret yıllık bazda yüzde 18 büyürken, 2020 yılı dünya e-ticaret hacmi ise 4,3 trilyon dolar olarak gerçekleşti. E-ticaretteki bu yükselen dalga ile birlikte FinTech’ler de ciddi ölçüde yükselişe geçti. Tüketiciler daha fazla şeyi ödemek için dijital ödeme hizmetlerini kullanmaya başladıkça FinTech girişimleri de daha fazla büyüdü. Ancak belirtmekte fayda var ki e-ticaret girişimleri artarken ve akıllı telefonlar aracılığıyla daha fazla sayıda tüketici harcamalarını online kanallardan yaparken, ödeme kanadında da FinTech girişimlerinin gelişebileceği büyük bir alan bulunuyor.
Dijital borç verme
Öte yandan koronavirüs salgını dünya genelinde bazı sektörlerde işlerin durmasına neden olurken, bu dalga birçok kişi ve hane halkı için nakit sıkıntısını beraberinde getirdi. Kimi hükümetler doğrudan ya da dolaylı teşvikler ile destek vermeye çalışsa da hem işletmelere hem de bireylere kredi sağlamak büyük ölçüde finans kuruluşlarına düştü. Tam da bu noktada FinTech şirketleri, geleneksel finans yöntemlerine alternatif modelleri hızla geliştirmeye başladılar. Örneğin uzaktan müşteri edinimi için gelişmiş yapay zekâ teknolojisinden yararlanılırken, böylece krediye erişim tüketiciler için çok daha hızlı ve kolay hale geldi. Sigortalamadan tahsilata kadar pek çok şey de bu teknolojik altyapı kullanılarak kesintiye uğramadan gerçekleşirken, dijital kredi veren FinTech’lerin ortaya çıkışıyla birlikte KOBİ'lere ihtiyaçları doğrultusunda en uygun finansman çözümleri de sağlandı. Dolayısıyla söz konusu FinTech’ler esasında tahmin edildiği üzere sadece Y değil X kuşağından da yoğun ilgi gördü. Bu ilginin giderek de artması bekleniyor.
Tasarruf ve yatırım
Son olarak FinTech girişimleri, çok sayıda kuruluş için yatırım ve tasarruf tarafında da büyük bir katkı sağlıyor. Pek çok hızlı hareket eden, yenilikçi FinTech startup'ı, geleneksel uygulamaları dönüştürüyor. Bu uygulamalar giderek daha fazla yatırımcı ve yatırım yönetim firması tarafından benimsenirken, yatırım yönetiminde yeniliği de teşvik ediyor. Yatırım yöneticilerinin sürekli artan yenilikçi çözüm arayışları dikkate alındığında yatırım teknolojilerinin geleceği de parlak görünüyor.
Toparlamak gerekirse; FinTech girişimleri gelişmiş inovasyonları benimsiyor ve ödeme tarafındaki ihtiyaç ve beklentilere çok hızlı yanıt veriyor. Bu durum yeni FinTech girişimlerinin ortaya çıkması için zemin hazırlarken, kuruluşların da çeşitli amaçlarla yönelik çözümler için FinTech’lerden yararlanması bekleniyor.