Ulusal Kırmızı Et Konseyi 2018'den ne bekliyor?
Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) hayvancılık sektörüne yönelik 2017 yılı sektör değerlendirmesi ve analizini yayımladı.
Tarım ve hayvancılığın genç kesim için giderek cazibesini yitirmesi ile aile işletmelerinin sayısının gün geçtikçe azaldığına dikkat çeken UKON, genç nüfusun kentlere göç etme sürecinin sürdüğünün altını çizdi.
2018 beklentilerini de rapor niteliğinde sıralayan UKON, “Hayvancılıkta kurumsallıktan çok duygusallık ve gönül bağı ile bu işi yapan aile işletmelerinin üretime devam edebilmesi ancak gençleri bu işe yapmaya telkin ve teşvik etmek ile mümkün olacaktır” ifadelerine yer verdi.
2018 yılının ilk ayında sektöre bakıldığında besilik hayvan arzının yeterli olmadığının altı çizilen değerlendirmede, “Besi çiftliklerinin kapasite kullanım oranlarının son dönemde artmakla birlikte istenilen seviyeye ulaşamadığı gözlenmektedir. Besilik hayvan temininin kesintisiz yapılamadığı sürece 2018 yılında da ihtiyaç duyulan besilik hayvan sayısının maalesef artarak devam edeceği görülmektedir” uyarısına yer verildi.
Söz konusu endişeyi destekleyen diğer bir verinin de süt üretim rakamları olduğuna vurgu yapan UKON, süt üretiminin 2017 yılının 11 ayı itibarıyla bir önceki yılın altında kaldığını hatırlattı.
UKON, “Sanayiye gönderilen süt üretimindeki azalma süt üretiminin kayıt dışına kayması gibi nedenlerden kaynaklanabileceği gibi çiğ süt fiyatlarının uzun süredir aynı kalması ile birlikte değerlendirildiğinde damızlık hayvanların 2017 yılında artan bir hızla kesime gittiği sonucu çıkarılabilir” açıklamasında bulundu.
Bu tespitler akıllara şu soruyu getiriyor?
Hangisi doğru?
TÜİK'in 7 Şubat'ta yayımladığı "2017 Yılı Hayvansal Üretim İstatistikleri" mi yoksa UKON'un tespitleri mi?
Öyle ya TÜİK'e göre büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayımız 2017'de ciddi oranda artarken ve süt üretimimiz yükselirken; UKON'A göre hem besi materyali tarafında sıkıntımız sürüyor hem de kesime giden anaç hayvanlar nedeniyle süt üretimimiz düştü.
Şunu belirtmekte fayda var: UKON'un bu konudaki tespitleri sahadan gelen bilgilerle çok daha uyumlu.
O yüzden TÜİK'in istatistikleri daha çok tartışılacağa benziyor...
Biz yine dönelim UKON'un tespitlerine.
UKON, 2018 yılına yönelik aşağıdaki beklentileri dile getirdi:
*** Gençlerin üretime daha fazla ekonomik ve sosyal yönden teşvik edilmesi sağlanmalı, kırsalın yaşam düzeyi geliştirilmeli.
*** Kapalı sistem hayvancılığın işletme maliyetleri, hayvanların sağlık sorunları ve bu gibi nedenlerle besi maliyetlerini yükseltmekte. O nedenle Avrupa ve diğer gelişmiş ülke örneklerini göz önüne alarak mera hayvancılığımızı geliştirmek ve açık sistem hayvancılığı desteklemeliyiz.
*** Ülkemizde yağışların az olması dolayısıyla büyükbaş hayvancılığın gelişemeyeceği söylemleri karşısında Avustralya gibi çölde üretim yapan ülkeler incelenmeli.
*** Meraların kullanıma açılmasının hızlandırılmasıyla ve bunla ilgili yönetmelik ve resmi uygulamaların bir an evvel hayata geçirilmesi ve bu konularda meraların kullanılacağı bölgelerdeki tarafların mutabakatına dikkat edilmeli.
*** Bu konuda yakın zaman önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki bahar döneminde Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da uygulanan yaylaya çıkma yasağının kaldırılacağını beyan etmesi meraya dayalı hayvancılığın gelişmesi yönünde 2018 yılındaki umutları artırdı.
*** 2018'den itibaren 50 büyükbaş hayvanın altında yetiştiricilik yapan küçük işletmelere, ruhsatlı kesimhanelerde kestirilen her hayvan başına 250 lira destek verileceği dile getirildi. Besilik hayvan destekleri 2018 yılında artarak devam etmeli.
*** 500 baş ve üzeri kapasiteye sahip işletmelerin mevcut kapasitelerinin yarısı oranında verilen iznin genişletilerek kapasitenin tamamını kapsaması ve besilik hayvan ithalinden alınan gümrük vergisinin sıfıra indirilmesi bu işletmelerin ahırlarındaki hayvan sayısını artırmalarına katkı sağlanmalı.
*** Buzağı ölümlerinin azaltılması ile ilgili olarak Bakanlık tarafından yüzde 15 civarında olduğu belirtilen buzağı ölümlerinin yüzde 5 civarlarına çekilmesi ile mevcut ithalatın bitirilmesi hedeflenmektedir. Bununla birlikte 2018 yılında aile hekimliği sistemi ile Bakanlık tarafından yapılacak ücretsiz kulak küpeleme işlemleri ile rota corona ve e-coli virüslerine karşı aşılama kampanyalarının yürütülecek olması hastalıkların azaltılması ölümlerin engellenmesi adına önemli bir adım.
*** Reforme olmayan dişi hayvan kesimlerinin devam etmesi sebebi ile dişi hayvan kesim fiyatları dana kesim fiyatlarına yaklaşmıştır. Bu nedenle dişi hayvanların verimlilik süresinin uzatılarak, doğurganlık sürelerini artırıcı önlemler alınması gerekmekte. Ayrıca doğum aralıklarının olması gereken süreye çekilebilmesi halinde verimde kayıplar önlenebilecektir.
*** Besi işletmelerine kendi yemini tedarik edecek ve senede en az iki kez ahırına hayvan koyabilecek şartları sağlanmalı.
*** Tüketicilerin sağlıklı, güvenli ete ulaşması için hayvancılık politikaları uzun dönemli olarak planlanarak uygulanmaya konulmalı, destekleme politikaları orta ve uzun dönemli olarak belirlenmeli ve destekler ihtisaslaşmalı.
*** Prim sistemi, üretimi teşvik eden, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alarak kendi kendini finanse eden bir uygulamadır. Bu yönüyle et ve süt üretim primleri üretici maliyetlerine paralel olacak şekilde güncellenmeli.
*** Kırmızı etteki KDV oranının toptanda olduğu gibi perakendede de yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi et fiyatlarına olumlu yansıyacak ve sektörde kayıt dışılığı azaltacaktır. Alış ve satış katma değer vergi oranlarının eşitlenmesi doğru olacaktır.
*** Kesimhanelerdeki karkas fiyatlarında farklı fiyatlandırmalar ile oluşan bilgi kirliliğine karşı orta vadede karkas sınıflandırılması çalışmaları devam etmeli.
*** Kesimhane atıkları olarak bilinen kesilen hayvanların kırkbayır, safra kesesi ve kanı gibi değerlendirilmeyen kısımları değerlendirilerek ekonomiye kazandırılmalı.
*** Alternatif kırmızı et üretim kaynağı olan küçükbaş varlığı, et üretimi ve tüketimdeki payı artırılmalı.
UKON, iyi bir mera ve aile hayvancılığı politikası ile birlikte hayvan sağlığına ilişkin atılan adımların devam etmesi halinde 2018 yılında ithalat ihtiyacının azaltılabileceği görüşünü paylaştığı değerlendirmesinde, orta ve uzun vadeli politikaların gerekliliğine dikkat çekti.
İrfan Donat
Bloomberg HT Tarım Editörü
idonat@bloomberght.com