Kuru soğan ve patates ihracatı neden ön izne bağlandı?
Kuru soğan ve patates fiyatları 2018 yılı sonunda ve 2019’un ilk çeyreğinde gündemin ilk sıralarında yer aldı.
Hatırlarsanız 2019’ın ilk aylarında kilogram fiyatı 8-10 lirayı bulunca her iki ürün için hem ithalat kapıları açılmış hem de tanzim çadırlarında satışa çıkarılmıştı.
Geçen yılki fiyat dalgalanmalarının temelinde üretimdeki plansızlığın yanı sıra ekim alanlarının daralması ve dolayısıyla rekolte kaybı, iklim şartlarındaki olumsuzluklar, hastalık sonucu ürün zayiatı ve depodaki kayıplar sıralanabilir.
İşte geçen yıl ki bu kötü tecrübe, bu yıl hem patates hem de kuru soğanın ihracatının ön izne bağlanmasında ana etken dersek yanlış olmaz.
Ticaret Bakanlığının İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Patates ve kuru soğanın ihracatı Tarım ve Orman Bakanlığının iznine bağlandı.
Böylece, içerideki fiyatların bir şekilde baskılanması hedefleniyor.
Biz bu yazıyı yazdıktan hemen sonra Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Dış talebin iç fiyatları etkilememesi için patates-soğan ihracatını izne bağladık" açıklamasında bulundu.
Aslına bakarsanız geçen yıl patates ve kuru soğan fiyatlarının 8-10 liraları görmesi örümcek ağı teoremini yeniden işletti ve üreticiler bol miktarda patates ve kuru soğan ekti. O yüzden bu yıl rekolte, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 10-15 daha fazla.
Depolarda Türkiye’ye rahatlıkla yetecek patates ve kuru soğan var.
İşte böyle bir dönemde ihracat tam bir fırsat olarak görülür. Hem üretimdeki fazlalığı değerlendirmek hem de ülke ekonomisine döviz girdisi sağlamak adına…
Hindistan’dan örnek vermek gerekirse…
Kuru soğan, Hint mutfağının olmazsa olmaz ürünlerinin başında gelir. Kuru soğan, Hindistan’da fiyatları aşırı yükseldiği için hükümetlerin düşmesine bile neden olacak kadar stratejik bir üründür.
Kuru soğan tüketiminin çok yüksek ve önemli olduğu Hindistan’da bu yıl rekolte kaybı yaşanırken ve ithalat kapıları açılırken, normal şartlarda bu durumun Türkiye açısından fırsat olarak görülmesi gerekir.
Bilen bilir ama böyle bir ortamda Türkiye’de kuru soğan ve patates ihracatının ön izne bağlanma kararı birçok kimsenin aklında soru işareti yaratır.
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ökkeş Yıldırım, patates ve kuru soğan piyasasının içinde yer alan bir isim.
Daha önce de Tarım-Analiz programında kendisiyle patates ve kuru soğan konusunu enine boyuna konuşmuştuk.
Ökkeş Yıldırım, hem kuru soğan hem de patates üretiminde fazlalık olduğunu dile getirerek, “Üretim planlamamız yok, elde sağlıklı verileri de yok. Dolayısıyla öngörülemez durum yüzünden geçen yılki fiyat hareketlerine yönelik korku hakim. Kamu tarafı fiyatların yükselmesindense ürünlerin depolarda çürümesini tercih edebiliyor” diyor.
Yılbaşından önce kuru soğan ihracatının başladığını ve fiyatın haliyle yükselmeye başladığını kaydeden Yıldırım, söz konusu kararın alınmasında bu gelişmelerin etkili olduğu görüşünde.
Hem kuru soğan hem de patates ihracatında zaten şartların zorlaştırıldığını ifade eden Yıldırım, “Patates ve kuru soğan için ağır metal ve kalıntı analizleri AB standartlarının üzerine çıkarıldı” bilgisini veriyor.
Patatesin depolama koşullarından dolayı çürümeye başladığı bilgisini veren Yıldırım, “Bu yıl iklimin yumuşak seyretmesi nedeniyle patateste ciddi anlamda zayiat var. Patateslerin depodaki ömrü 1-1,5 ay arasında değişiyor. O yüzden ihracat bir fırsat” diyor.
Yıldırım, kuru soğanda ise Kapadokya bölgesinde depolama koşullarının daha sağlıklı olmasından dolayı ürünlerin Mart-Nisan ayına kadar kalabileceğini belirtiyor.
Özellikle son 2 haftadır Adana ve Mersin’deki aşırı yağışlar tarımsal üretimi olumsuz etkilerken, söz konusu yağışların patates ve kuru soğan rekoltesine yönelik de panik yarattığını kaydeden Yıldırım, “Adana ve Mersin bölgesinde turfanda ürünlerin hasadına Nisan ortası ve Mayıs başı başlanır. Ancak bu yılki aşırı yağışlar sebebiyle söz konusu ürünlerdeki rekolte kaybı riski de bu kararın alınmasında etkili olmuş olabilir” yorumunda bulundu.
Bu arada TÜİK’in hem 2019 yılı Bitkisel Üretim Verileri hem de Aralık ayı enflasyon verileriyle patates ve kuru soğanın durumunu da hatırlatmakta fayda var.
Türkiye’de patates üretimi 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 9,4 artarak 5 milyon tona çıkarken, kuru soğan üretimi de yüzde 13,9 yükselerek 2,2 milyon tona çıktı. Ökkeş Yıldırım’a göre ise rekoltedeki artış resmi verilerden daha yüksek, yüzde 20-25 düzeyinde.
Patates fiyatı Aralık 2019 itibariyle aylık bazda yüzde 1,9 artarken, yıllık bazda yüzde 32,6 geriledi. Kuru soğan fiyatı ise aynı dönemde aylık bazda yüzde 25 artarken, yıllık bazda yüzde 50 düşmüş durumda.
Nedeni ne olursa olsun söz konusu ürünlerin ihracatının ön izne bağlanma kararı, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ve ihracat pazarlarımız açısından çok tartışılır.
Sonuçta bu işten yaklaşık 450-500 bin aile ekmek yiyor.
İthalatın bu kadar kolay yapıldığı ve önünün açık olduğu bir ortamda, ihracatın neden bu kadar zorlaştırıldığını anlamak ve anlatabilmek kolay değil.
Yukarıda değindiğimiz gibi konunun farklı boyutları var ama bir şeye dikkat çekmekte fayda var.
Hep söylüyoruz…
Tarımda sağlıklı, güncel ve güvenilir verilere ihtiyacımız var.
Eğer tarımda planlama olmazsa, elde sağlıklı veri bulunmazsa, arz-talep-fiyat dengesini kaygılarımız ve korkularımız belirler.
O zaman da ihracat potansiyelinin olduğu bir yerde ihracata yasak ve öz izin gibi konuları konuşur, durumu yönetemeyince de ithalat kapılarını hemen açıveririz.
İrfan Donat
Bloomberg HT Tarım Editörü